Woody Allen’ın son filmi Rifkin’s Festival (2020), San Sebastian Film Festivali için İspanya’ya giden Amerikalı çiftin yaşadıklarını anlatır. Yazarlık yapan Rifkin, eşi Sue’nün festivaldeki yönetmenle ilişki yaşadığını öğrenir. Rifkin, ilişkilerinin bittiğinin farkındadır ama içinde bulunduğu absürtlük-Allen’ın filmlerinin ana temi- azalmaz. Şehirde yalnız dolaşan Rifkin, hastalığından dem vururken, gittiği doktor Rojas’dan etkilenecektir. Festivalin, filmlerin büyüsünde ilerleyen film, Rifkin’in ironik-absürt oluşuna malzeme sağlayacaktır. Allen karakterini trajik bir bağlama sokar, burada komik olanın önünü açar. Rifkin, kayboldukça asıl kimliğini, filmin komik söylemini bulur. Allen, sinematografisini eskilere götürür ve sanki bir vefa borcunu ödeyecekmiş gibi davranır. Bu vefa borcu, yönetmenin sıkça saygı duyduğu Bergman, Fellini sinemaları ‘’Rifkin’in aşklarından’’ biri olacaktır.
Rifkin’s Festival, Woody Allen’ın sıkça övgülerini sunduğu Ingmar Bergman’ın filmlerine, Federico Fellini’nin mizansenine atıflar yapar. İronik ve kuvvetli senaryosuyla, sinemanın güçlü yaratılarına saygı sunmasıyla izlemeye değerdir.