Brezilya’nın Maranhao çöllerinde nesiller boyunca esaret yaşayan bir aileyi anlatıyor Casa de Areia. Kocası ile birlikte geldiği çölde, kocasının ısrarı ve ardından da ölümü sonucunda esir kalan Áurea’nın yanında sadece annesi vardır. İki kadın, ilkin içinde bulundukları çaresiz durumdan kaçmaya çalışacaklar, kaçış olmadığını anladıklarında ise hayatlarını devam ettirebilmek için çölün şartlarına ayak uyduracaklardır. Kadraja Áurea’nın kızının da dahil olmasıyla yıllar boyu devam eden bir esaret hikayesini, hayalleri ve tutkuları birbirlerinden miras kalan kadınların hayatlarını anlatan bu minimalist film, insana dair derin bir söyleme ve göz alıcı, doğal bir görselliğe sahip. Filmin Chopin’in Raindrop prelüdü eşliğinde harika bir metafor içeren finali ise kesinlikle görülmeli.