Paris is Burning, 1980li yılların sonlarına doğru, New York’ta yaşayan eşcinsel, transseksüel, Afroamerikan ve Latin kökenlilerin düzenledikleri balolara dair bol ödüllü bir belgesel. O yıllarda özellikle “drag queen”lerin, “crossdresser”ların rağbet ettiği bir etkinlik olan balolarda, herkes kategorilere uygun olarak giyinip podyumda yürüyerek hem kendilerini istedikleri gibi ifade ediyor hem de birinci olmak için yarışıyorlardı. Balolar o dönemde New York’taki altkültürel gruplarda oldukça popülerdi. Öyle ki ünlü bir moda dergisi olan Vogue’un kapak fotoğraflarındaki duruşları örnek alarak, daha sonra Madonna’nın da kullanacağı “voguing” isimli bir dans türü bile üretilmişti. Belgesel temelde bu balo kültürüne odaklanırken, bir yandan da New York’ta özellikle transseksüellerin yaşadığı ve aynı soy ismini kullanan LGBT’lerin yaşadığı evler, AIDS, seks işçiliği gibi konuları da tüm gerçekliğiyle yansıtıyor.