Danimarka sinemasının parlayan yıldızı Thomas Vinterberg’in, Jonat T. Bengtsson’ın aynı adlı romanından uyarladığı filminde, dramatik bir çocukluk geçiren iki kardeşin yıllar sonra annelerinin cenazesinde karşılaşmalarını ve sıkışıp kaldıkları hayatlarıyla yüzleşmelerini izliyoruz. Fahişelik yapan annelerinin, kendilerine yaşattıkları travmalar sonucunda çocukluklarında açtığı yaraları kapatmak için uğraşan kardeşlerin hayatını ayrı ayrı izlerken, aynı zamanda hayatta kaybetmekten bıkmış iki insanın profilini de görüyoruz. Film boyunca hissettiğimiz soğuk atmosfer, bize yoğun bir hüzün yaşatırken, perde arkasına saklanan mutluluk için geç olup olmadığını merak ettiriyor.