27 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında İtalya’nın Lucca şehrinde düzenlenen 10. Lucca Film Festivali’nin onur konuğu olan David Lynch, yaşam boyu başarı ödülü aldığı festivalde uzun bir söyleşi gerçekleştirmiş. Konuşmasında yönetmenliğini Mark Frost ile birlikte yaptığı tv dizisi İkiz Tepeler’in 25 yıl aradan sonra 9 bölümlük bir sezonla geri döneceği söylentilerini doğrulayan Lynch, film yapımı ile ilgili de cömert tavsiyelerde bulunmuş. Buyrunuz:
1. “İyi bir fikir için heyecan duyun.”
Bilinç seviyenizi ne kadar derinleştirirseniz, mental sınırlarınızın ne kadar ötesine geçerseniz ve kendinizden ne kadar emin olursanız iyi bir fikir bulmanız o kadar kolaylaşır. Başlangıca baktığımda ben de kendimden emin değildim, bu zaman alan bir konu.
2. “Eğlence dünyasında varolmanın anahtarı içsel gücünüzdür.”
İçsel dayanıklılığınız yoksa eğlence işinde ya da başka bir işte silindirle ezilmiş gibi olursunuz. İşinizi yaparken mutlu olduğunuz sürede hayatı size yapılan bir eziyet değil bir oyun olarak görmeye başlarsınız ve sizi strese sokan insanlara “Gel bi kahve içelim” diyebilirsiniz. Böylesi daha güzel.
3. “Yaratıcılığın şartı pozitif olmaktır.”
Hikayelerde her zaman çatışmalar ve karşıtlıklar, inişler ve çıkışlar, yaşam ve ölüm halleri bulunur. Acı çekmek de hikayelere konu olabilir ama sanatçı bu acıyı göstermek için yaşamında da acı çekmek zorunda değildir. İnsan olma halini ve acı çekme durumunu anlayabilmesi yeterlidir. Sanatçı acı çekiyorken fikirleri iyi bir biçimde akmaz ve gerçekten acı çekiyorsa çalışamaz bile. Demek istediğim, negatiflik yaratıcılığın düşmanıdır.
4. “Her şey fikrinizi ileriye taşımaya hizmet etmelidir.”
Benim için her zaman bir hikaye konusu ve bana mantıklı gelen bir hikaye vardır. Fakat hikayenin içinde daha soyut kavramlar bulunur. Sinema bu hisleri ve soyut düşünceleri anlatır. Zamanda geriye ve ileriye gidebilir. Fikirlerinizi daha iyi anlayabilmek siz de bunu yaparsınız. Fikirlerimiz bize verilen güzel hediyeler gibidir. Bu yüzden onları yakaladığımda minnettarlık duyarım. Çünkü ihtiyacımız olan tek şey fikirler.
5. “Fikirlerinizin önüne geçmeyin.”
Parayı veya filminiz bittiğinde ne olacağını düşünmeyin. Size ilk gerekli olan şey aşık olabileceğiniz bir düşünce. Düşünceniz sizinle konuşur. Karakterleri nasıl seçeceğinizi, onların nasıl konuşacağını ve hikayeyle ilgili her şeyi anlatır size. O yüzden yola çıkma noktanız olan düşüncenize her zaman sadın kalın. Az miktarda bir bütçe ile de film yapmanın yollarını bulabilirsiniz. Kimsenin fikrinize müdahale etmesine izin vermeyin. Filminizin son haline ve yaratıcı özgürlüğünüze de.
6. “Çalışacağınız kişiler sizinle aynı fikirde olmalıdır.”
Aynı yolda yürüyeceğiniz, filminizde çalışacağınız kişilerin sizinle aynı düşüncede olmaları çok önemlidir. Bunu onlarla konuşarak sağlayabilirsiniz. Örnek olarak kostüm departmanından biri size bir kostüm getirir. Güzeldir bu kostüm fakat sizin fikrinizle aynı doğrultuda değildir. Bunun nedenlerini ona anlatmalısınız. Bir sonraki kostümler fikrinize daha çok yaklaşacaktır. Aynı şey oyuncular için de geçerli. Daha yakın olacağınız provalarda onlarla sürekli konuştukça fikrinizi yakalayacaktırlar.
7.”Etkilenmeyin, ilham alın”
Etkilenmek ve ilham almak arasında fark vardır. Ben ressamken hiçbir zaman sanat tarihi meraklısı ya da bir film kurdu olmadım. Bende en büyük etkiyi Philadephia şehri yarattı. Bu şehrin ruh hali, havası, mimarisi, deliliği, yozlaşması filmlerde gördüğüm şeylerdi. Dünyada ya da sinemada neler olduğunu gerçekten umursamıyorum. Bazen çok müthiş bir film ya da yeni bir resim görürsünüz ve “Bu sanatçıda harika bir şey var.” dersiniz. İşte bu sizin itici gücünüz olan ilhamdır.
8.”Bağlantıları görmezden gelmeyin.”
Sinema müziğe çok yakındır. Müziğin birçok farklı bölümü vardır. Yavaşlar, hızlanır, alçalır ve yükselir. Sinema da zamanda tıpkı müzik gibi hareket eder. Bir sahneden diğerine geçer. Bu bölümler arasındaki bağlantıların birbiri arasına geçişindeki uyum çok önemli ve güzeldir.
9. “Sinema toplumun geniş bir kesimini ifade etmek zorunda değildir.”
Çoğu zaman bir yönetmen, bir kadın ve bir erkekle ilgili olayların gerçekleştiği bir filmi bitirir. Ve gazeteciler “Kadınlar ve erkeklerle ilgili düşünceleriniz bunlar mı?” diye sorar. Hayır. Bu belirli bir kadının belirli bir yerde yaşadığı belirli bir olaydır. Bu kadın tüm kadınları temsil etmez.
10.”Film ve dijital arasındaki kavgayı bırakın. İkisi için de yer var.”
Yıllardır dijitalin savunuculuğunu yaptım. Inland Empire’ı dijital kamerayla çektim. Hem ekipman daha hafif oluyor hem de sette daha az insana ihtiyaç duyuluyor. Daha uzun süreli ve kesintisiz çekimler yapabiliyorsunuz. Diğer taraftan kısa bir zaman önce Fire Walk With Me’nin çıkarılmış sahneleri üstüne çalışırken filme alınmış görüntüleri izledim. Sadece film şeridi üzerinde bulunan görüntüler bu kadar derin ve güzel olabilir diye düşündüm. Sonuç olarak her ikisi de birbirinden farklı araçlar.Elinizdeki filme hangisi uygunsa ve daha iyi sonucu hangisi verecekse onu kullanmalısınız.