Alpaslan Paşaoğlu
Manos: The Hands of Fate (1966, Yön: Harold B. Warren)
B tipi filmler çekildikleri dönem itibariyle çeşitli farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle kimisi sonradan kült statüsüne kavuşurken kimileri ise beceriksizlikleri ve yetersizlikleri ile bir nevi absürd fenomenler hâline dönüşür. Manos filmi ise saydığım bu ikinci kategoride yer almaktadır. Birçok eleştirmen tarafından dünyanın en kötü hatta berbat filmi olarak gösterilen bu yapımın yönetmeni Harold B. Warren’ın, ailesi ve arkadaşlarından topladığı yaklaşık $19.000 gibi bir bütçeyle çektiği ilk ve son filmidir. Konusu ise Texas eyaletinin en büyük kentlerinden biri olan El Paso’nun ıssız çöllerinde geçer. Robert Jr. Smith’in “Adrift in a Sea of Madness” isimli klasik parçasının eşliğinde çok kalitesiz bir görüntüyle açılan ilk sahne, genç bir çiftin arabalarıyla çölde bir yerlere gittiği uzun görüntülerle devam eder. Küçük çocukları ile yol üstünde konaklayabilecekleri bir yer arayan çift, kayboldukları yolda aynı yerlerden geçerlerken bir süre sonra hiç görmedikleri bir eve denk gelirler. Bu evde kendileri ile ilgilenen topal ve eli sopalı Torgo, yarı paganik yarı meczup bir kafa ile filmin tüm motivasyonunu oluşturur. Bir görüntüden başka bir görüntüye zıplayan sözde korku filminde, otel içinde ölülere rastlarız. Torgo aslında, gizemli bir polisin tarifi ile yolu buraya düşen insanları aç gözlü Tanrısına kurban edip, onun gözüne girmeyen çalışan bir elçidir. Fakat Tanrı zaman zaman sabırsızlanarak bizzat otelde saklandığı tablosunun içinden kaderin ellerini temsil ettiği peleriniyle ortaya çıkarak belboyuna hesap sorar: “Nerede benim kurbanlarım?” Nitekim Torgo’dan memnun olmayan Tanrı’ya yeni bir elçi lazım olacaktır. Süpriz finali ve senaryoyla alakasız olmasına rağmen güzel müzikleri ile B-Movie dünyasının en büyük kültleri arasında yer alan Manos, ciddi bir koleksiyonerin bu filme $50.000 harcama yaparak restore ettirmesi sonucu, yapılışından yıllar sonra tekrar gündeme gelir ve bir fenomene dönüşür.
Korkusuz/Rampage (1986, Yön: Çetin İnanç)
Teorik anlamda B-Movie olarak tanımlanan filmler statüsüne, bir yeşilçam eserinin girmesi söz konusu olamaz. Çünkü ABD’de oluşturulan bu sektör, dev stüdyoların hamiliğinde sürümden para kazanmak maksatlı yaptırılan çok düşük bütçeli filmlere denir. Türk sineması bu konuda Hollywood’un imkânları ile karşılaştırılamayacağı için de bilinçli olarak var edilmiş bir B tipi sektörüne sahip değildir. Diğer bir yandan olanakların yetersizliği birçok sinema sevdalısının cesaretini kıramayarak, binlerce filmin çekilmesine de şahitlik etmiştir. Fakat ülkemiz adına B tipi filmlerden bahsedeceksek jet rejisör Çetin İnanç sineması üzerinde durmak gerekir. Kendisinin çekmiş olduğu ve günümüze kadar saklanabilen 90 adet filminin hemen hemen hepsi en kült B-Filmlere taş çıkartacak niteliktedir. Dünyayı Kurtaran Adam (1982) bunların arasından en popüleri. Özellikle büyük bütçeli Hollywood ve Uzakdoğu aksiyonlarının yerli uyarlamalarını çeken İnanç, Kızıl Maske (1968), Ölümsüz (1982), Vahşi Kan (1983), Turkish Jaws Çöl (1983), Kara Şimşek (1985) gibi filmlerin orijinal Türkçe isimlerini bile değiştirmeden beyazperdeye taşımıştır. Senaryolarını ise elinden geldiği ölçüde birebir kameraya almaya çalışmış fakat bu elinden gelme mevzusu, B tipi filmlerin kaderi olan fenomenlik boyutuna geçerek konum ve ilgi değşikliği yaşamasına sebep olmuştur. Kezâ Zafer Par’a ait E.T (1982) uyarlaması Badi de (1983) bu fenomenlerden birisi. Korkusuz/Rampage ise yine Çetin İnanç’ın direk Rambo filminden remake yapmaya çalıştığı bir film olarak göze çarpar. Kameraya fırlatılan kötü oyunculuk bakışları, titreyen kadrajlar, yanık negatifler yüzünden atlayan görüntüler, bir Türk komandosunun intikam savaşı ve İtalyan mafyası Sümer Tilmaç’ı izlemek istiyorsanız karşınızda sizleri bir şaheser bekliyor.