Polat Öziş
Üç Dev Adam (1973, Fikret Uçak)
Kaptan Amerika ve Örümcek Adam’ın beyazperdede ilk defa Captain America: Civil War (2016) filminde karşı karşıya geldiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü Marvel’ın yarattığı bu iki efsane karakter 1973 yılında Fikret Uçak’ın yönetmenliğini yaptığı Üç Dev Adam filminde iki düşman olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem de bu filmde Örümcek Adam hunharca cinayetler işleyen kötü bir adamdır. Filmimizin üçüncü ana karakteri ise Meksikalı bir güreşçi olan El Santo. Türk Sineması’nın en akılda kalıcı B-Filmlerinden olan Üç Dev Adam; aksiyonun bir an olsun durmadığı, Yüzbaşı Amerika ve El Santo’nun, azılı düşmanları Örümcek’in peşinden koşuşlarını konu almaktadır. Hikâyeyi ucuz bir Marvel kopyası gibi durmasından dolayı B Film sınıfının içine yerleştirebileriz. Ancak bu noktada yiğidi öldürüp hakkını da yememek lazım. Üç Dev Adam, sinema tarihinde eşine az rastlanacak türden bir çizgi roman parodisi içermektedir. Bunda filmin sadistçe cinayetler işleyen yıldızı Örümcek’in payı oldukça büyüktür. Telif hakları meselesini tamamen dışarıda bırakarak kendi “özgün” hikâyesini yaratan film, B-Movie konusu ne zaman açılsa yarattığı dünya vesilesiyle ilk akla gelecek yapımlar arasında yerini çoktan almıştır.
La Cabina (1972, Antonio Mercero)
Kara komedi olarak başlayıp yavaş yavaş izleyenlerini büyük bir gerilimin içine doğru sürükleyen La Cabina, İspanyol yapımı bir kısa film. 35 dakikalık süresi boyunca izleyenlerini bir an olsun sıkmayan, aksine hikâyenin içine doğru çeken yapım, düşük bütçeyle ne denli ilgi çekici bir film yapılacağının da göstergesi. Bir adamın telefon kulübesi içine hapsolmasını konu alan hikâye, sonrasında ise metaforlarla toplum içindeki yalnızlığa eğilmektedir. Filmi bir B Film olarak ele almamızdaki ana başlık ise hiç beklenmedik anda gelen korku unsurları. Sürpriz bir şekilde devreye giren korku sekansları, filmin ucuzluğunu bir kenara bıraktırıp La Cabina’yı oldukça başarılı planlanmış bir korku-gerilim olarak varsaymamıza neden olmaktadır. B Filmlerin taklitçi havasına karşın oldukça özgün bir iş olan film, daha sonrasında 2002 yılında çekilen Phone Booth’a da esin kaynağı olmuştur.