Güdük Necmi, Ramazan, Gayret, bazen de sadece Halit…
Bunlar büyük ustanın yetmiş yılı aşkın sanat yaşamında bizlere armağan ettiği unutulmaz karakterlerden sadece bazıları.
Sobanın içinde kopya çekilebileceğini de, kekeme tiplemesinin en güzel nasıl yapılacağını da, sınıf tahtasına kusursuz bir kroki çizerek kaçış planı organize etmeyi de, dostluğun ne demek olduğunu da bize o öğretti.
Yeşilçam’ın en güzel dönemlerinin en güzel filmlerinde yer alan herkes gibi o da bu dünyadan göçerken içimizden bir şeyler götürdü gitti.
Halit Akçatepe’yi, Arzu Film’in daimi dinamosunu uğurlarken ustanın hayatımıza neşe getiren keyifli hâllerini şöyle bir hatırlayalım.
Canım Kardeşim (1973)
Ertem Eğilmez’in izleyicinin burnunu sızlatan filmi. Canım Kardeşim, çoğunlukla komedilerde yer alan Halit Akçatepe’nin nadir dramlarından biri. Minik Kahraman’ın abisi Murat’ın (Tarık Akan) en yakın arkadaşı Halit’i canlandıran usta isim, Türk sinemasının en dokunaklı filmlerinden birinde yine rolünün hakkını layıkıyla yerine getirip televizyonu göremeyen Kahraman’a kederlenirken bizleri de ufak bir yutkunduruyor.
Salak Milyoner (1974) / Köyden İndim Şehre (1974)
Kayserili dört kardeşin İstanbul’daki define avı ve ardından Ankara’da buldukları defineyi nakde döndürme uğraşının anlatıldığı seride, en ufak kardeş Gayret olarak karşımıza çıkar Akçatepe. Kardeşlerin en safı olmak, Himmet Abi’sinin altın sayma seanslarını “Şehirli karı alacan mı bana?” diyerek bölmek tüm diğer rolleri gibi yine çok yakışır ona…
Tarkan: Altın Madalyon (1972) / Tarkan: Güçlü Kahraman (1973)
Küçükken bir Tarkan filminde Halit Akçatepe’yi görmek beni çok şaşırtmıştı. “Hay Allah, bizim Güdük Necmi’nin ne işi var Tarkan’la, kurduyla?” demiştim. Gel zaman git zaman, Tarkan filmlerini defalarca izledikten sonra bu Halit Akçatepe’ye de aşina oldum elbette. Güdük Necmi, Ramazan, Gayret bir yana Tarkan’ın sadık yoldaşı Kulke’yi ve akrobatik hareketlerini Halit Akçatepe denince her daim hatırlamaya da devam edeceğim.
Hababam Sınıfı (1975) / Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1976) / Hababam Sınıfı Uyanıyor (1977)
Hababam Sınıfı’nın en fırlaması, beyni, tüm şakaların, planların, okuldan kaçmaların fikir adamı, İnek Şaban’ın belalısı, soyadını bir çırpıda söyleyemeyen Güdük Necmi’ye geldik. Fazla söze gerek var mı, Hababam’ın en fevkalade üç filminde yer alan –belki de o olduğu için söz konusu filmler fevkaladedir- Akçatepe, ölümünün ardından Güdük Necmi’yi kaybettik diye anılıyorsa, düşünün bu karakterin ve film serisinin sanatçının yaşamındaki yerini.
Süt Kardeşler (1976)
Halit Akçatepe, Süt Kardeşler’de biraz Ramazan, biraz Şaban, biraz Bayram olur ama hepsinde de bizlere esaslı bir kahkahayı yanında getirir. Neticede Kumandan Hüsamettin, Süt Oğlan Şaban, Damat Bayram ile beraber Emir Eri Ramazan’ın Gulyabani ile mücadelesi Akçatepe filmografisinin en unutulmaz yapıtaşlarından biri haline gelir.
Şabanoğlu Şaban (1977)
-Ramazan ne çalayım?
-Oynak bir şeyler çal…
Cepheden dönüp arkadaşı Şaban’la beraber kayıp bir elmasın peşine düşen, saf hafiye Ramazan karşınızda. Ramazan yani Akçatepe Kantocu Nigar’ın ardında tef de çalar, kör genç bir dilenci de olur, çarşafa girip bohçacı da olur, elma-elmas-Selma üçlemini çözmeye de çalışır. Kısacası aklınıza gelip gelmeyecek her türlü neşeli sahnenin bir parçası olmaya devam eder.
Mavi Boncuk (1974)
Efsane kadronun en efsane filmlerinden biri daha… Hangimiz bugün Mavi Boncuk’u televizyonda görsek kanal değiştiririz ki? Halit Akçatepe, Mavi Boncuk’ta Emel Sayın’ı kaçıran sevimli çetenin Mıstık’ı olarak karşımıza çıkar bu kez. Çetenin ufaklığı rolü yine onun sırtındadır.
Oh Olsun (1973) / Ah Nerede(1975)
Hulusi Kentmen’in oğlu olmak Yeşilçam’da hiç kolay değildir. Zira her an fırçayı, azarı işitip tokadı yiyebilirsiniz. Halit Akçatepe de iki filmde bu sorumluluğun altına girip Kentmen’in ani tokatlarına kendini siper ediyor.
Ah Nerede’de Ali Kaya’nın kahvesinin müdavimi, kumar tutkunu, eczacılık fakültesini boşlayan ortanca kardeş rolüyle yine tekrar tekrar izleyip sıkılmadığımız filmlerden birinde yer alırken Oh Olsun‘da ise yine Hulusi Kentmen’in oğlu, Tarık Akan’ın kardeşi olmak yaraşır Akçatepe’ye. Öyküler ve roller benzerdir. Tıpkı filmlerin sıcaklığı gibi…
BONUS: Kaygısızlar (1994-1998)
Her ne kadar bir sinema filmi olmasa da Halit Akçatepe’yi anarken Kaygısızlar’ı es geçmeye içim elvermezdi. Zira çocukluğumuzun fenomen dizisi Kaygısızlar’ın kabiliyetsiz berberi İsmail’i hangimiz unuttuk? Memnun Kaygısız ve kırk kişilik ailesine ufacık evini açmak zorunda kalmış İsmail’e zamanında hangimiz acımadık?