Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Adam Project (2022)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Adam Project (2022)

    Ezgi Ulukoca
    2 gün önce
    Le Premier Homme (2011)
    Drama

    Le Premier Homme (2011)

    Mustafa Yılmaz
    5 gün önce
    Lead Me Home (2021)
    Belgesel

    Lead Me Home (2021)

    Selin Tanyeri
    7 gün önce
    Nightmare Alley (2021)
    Film Önerileri

    Nightmare Alley (2021)

    Rabia Elif Özcan
    1 hafta önce
    Tumbbad (2018)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    Tumbbad (2018)

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
    The Tribe (2014)
    Film Önerileri

    The Tribe (2014)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
    Yara (2020) ve Boşluk (2012) Filmlerinin Yönetmeni Onur Güler ile Söyleşi
    Röportaj

    Yara (2020) ve Boşluk (2012) Filmlerinin Yönetmeni Onur Güler ile Söyleşi

    Zeynep Özaydın
    2 hafta önce
    Verginin Olmadığı Bir Evren: Everything Everywhere All At Once (2022)
    Eleştiri - İzlenim

    Verginin Olmadığı Bir Evren: Everything Everywhere All At Once (2022)

    İpek Ömercikli
    3 hafta önce
    Umut Aşılayan Çocuk Filmleri
    Özel Dosya

    Umut Aşılayan Çocuk Filmleri

    Fil'm Hafızası
    3 hafta önce
  • HABERLER
    George Miller İmzalı Three Thousand Years of Longing, Cannes’a Damga Vurdu
    Haberler

    George Miller İmzalı Three Thousand Years of Longing, Cannes’a Damga Vurdu

    İrem Naz Güvel
    23 saat önce
    maya hawke Uma Thurman the kill room
    Haberler

    Uma Thurman ve Kızı Maya Hawke İlk Kez Aynı Filmde Rol Alacak

    Serap Ilgın
    2 gün önce
    Balkan Panorama Film Festivali Başlıyor
    Haberler

    Balkan Panorama Film Festivali Başlıyor

    Nazlı Esen Albayrak
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Impasse (2009)
    Kısa Filmler

    Impasse (2009)

    Zeynep Özaydın
    6 ay önce
    The Pregnant Ground (2019)
    Kısa Filmler

    The Pregnant Ground (2019)

    Berfin Tataroğlu
    6 ay önce
    Aidiyet (2015)
    Kısa Filmler

    Aidiyet (2015)

    Zelal Aria Narin
    7 ay önce
  • PLAYLISTS
  • PODCASTS
  • ETKİNLİKLER
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Adam Project (2022)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Adam Project (2022)

    Ezgi Ulukoca
    2 gün önce
    Le Premier Homme (2011)
    Drama

    Le Premier Homme (2011)

    Mustafa Yılmaz
    5 gün önce
    Lead Me Home (2021)
    Belgesel

    Lead Me Home (2021)

    Selin Tanyeri
    7 gün önce
    Nightmare Alley (2021)
    Film Önerileri

    Nightmare Alley (2021)

    Rabia Elif Özcan
    1 hafta önce
    Tumbbad (2018)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    Tumbbad (2018)

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
    The Tribe (2014)
    Film Önerileri

    The Tribe (2014)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
    Yara (2020) ve Boşluk (2012) Filmlerinin Yönetmeni Onur Güler ile Söyleşi
    Röportaj

    Yara (2020) ve Boşluk (2012) Filmlerinin Yönetmeni Onur Güler ile Söyleşi

    Zeynep Özaydın
    2 hafta önce
    Verginin Olmadığı Bir Evren: Everything Everywhere All At Once (2022)
    Eleştiri - İzlenim

    Verginin Olmadığı Bir Evren: Everything Everywhere All At Once (2022)

    İpek Ömercikli
    3 hafta önce
    Umut Aşılayan Çocuk Filmleri
    Özel Dosya

    Umut Aşılayan Çocuk Filmleri

    Fil'm Hafızası
    3 hafta önce
  • HABERLER
    George Miller İmzalı Three Thousand Years of Longing, Cannes’a Damga Vurdu
    Haberler

    George Miller İmzalı Three Thousand Years of Longing, Cannes’a Damga Vurdu

    İrem Naz Güvel
    23 saat önce
    maya hawke Uma Thurman the kill room
    Haberler

    Uma Thurman ve Kızı Maya Hawke İlk Kez Aynı Filmde Rol Alacak

    Serap Ilgın
    2 gün önce
    Balkan Panorama Film Festivali Başlıyor
    Haberler

    Balkan Panorama Film Festivali Başlıyor

    Nazlı Esen Albayrak
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Impasse (2009)
    Kısa Filmler

    Impasse (2009)

    Zeynep Özaydın
    6 ay önce
    The Pregnant Ground (2019)
    Kısa Filmler

    The Pregnant Ground (2019)

    Berfin Tataroğlu
    6 ay önce
    Aidiyet (2015)
    Kısa Filmler

    Aidiyet (2015)

    Zelal Aria Narin
    7 ay önce
  • PLAYLISTS
  • PODCASTS
  • ETKİNLİKLER
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Deli Deli Tepeli, Kulakları Küpeli: Running With Scissors

nihanolmez nihanolmez
10 sene önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 5 min
0
0
Deli Deli Tepeli, Kulakları Küpeli: Running With Scissors
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Yetmişli yıllar Amerika’sında, on beş yaşında erkek bir ergen olduğunuzu düşünün. Takıntılı ve tuhaf anneniz yüzünden, bir o kadar alkolik babanızın evi terk ettiğini… Annenizin terapisti olan bir adamın evinde, köpek maması yiyen karısı, kedisinin kendisiyle konuştuğunu iddia eden büyük kızı ve can sıkıntısından kurtulmak için elektroşok aletini oyuncak gibi kullanan küçük kızıyla birlikte yaşamak zorunda kaldığınızı… Otuz beş yaşında, şizofren bir adamla seviştiğinizi… Ve sonunda tüm bu ayrıntıların sizi bir yazar yaptığını… Değmez mi? Bence değer.

O yazar Augusten Burroughs ’un aynı adlı romanından Ryan Murphy tarafından sinemaya uyarlanan Running With Scissors (2006), gerçek bir yaşam öyküsü aslında. Augusten’in (Joseph Cross) çocukluğundan itibaren başlayan abukluklar silsilesi, ergenliğe erişmesiyle kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlar. Annesi Deirdre’nın (Annette Bening) şiir yazmaya ve ünlü bir şair olmaya kanalize olmuş yaşamı gitgide daha da çığrından çıkarak, Valium’ların çerez gibi yutulmaya başladığı bir hale geldiğinde, filmin ilk terk edişini gerçekleştiren kişi olan alkolik baba Norman (Alec Baldwin) kendini bu anlamsız gidişattan kurtarmış olur. Ancak ve ancak geride bıraktıklarının başına neler geleceğini ne yazık ki önceden kestirememiştir. Annesi tarafından terapist bozuntusu Dr. Finch’in (Brian Cox) evinde terk edilen Augusten, son çare olarak babasını aradığında öğrenir bunu. Telefon yüzüne kapanır. Norman içkisini içmeye devam eder. Augusten ise yaşamın ona getireceklerini beklemeye koyulur sükunetle.

Ama içinde bulunduğu ev, sükunete mahal verecek bir ortam değildir. Amerikan filmlerinde dibimiz düşe düşe izlediğimiz, o canım “suburb” mahallelerinin birinde, birbirinden şahane evlerin arasında çürük diş gibi sırıtan, camları gazete kağıtlarıyla örtülmüş, pembe bir evde yaşamaktadır o. Evin kontrolünü tamamen kaybetmiş olmaktan mütevellit, hafiften balataları sıyırmış hissi uyandıran ve televizyon izlerken köpek maması kemiren bir anne vardır en başta: Agnes Finch rolünde Jill Clayburgh harikalar yaratmaktadır. Evin büyük kızı Hope (Gwyneth Paltrow), kedisi Freud’un onunla konuştuğunu iddia etmektedir. Sırf Freud ona bu hayattan bıktığını söylediği için onu bir çamaşır sepetinin altına koyarak açlıktan ve susuzluktan ölene kadar bekleyecek, ve bunun Freud’un kendi isteğinin ve kederinin bir sonucu olduğunu iddia edecek kadar kaçıktır. O kadar kaçıktır ki, yaptığı güzel kokulu güvecin gizli malzemesinin, aylar önce uygun bir törenle ailecek bahçeye gömdükleri Freud olduğunu söylediğinde herkes gibi seyirci de ona inanır. Evin küçük kızı Natalie (Evan Rachel Wood) ise her ne kadar “asi ergen” tipolojisine sahip olsa da aslında basit, duygusal ve cesaretsiz bir genç kızdır. Ama o da arızalıdır elbette. Öyle ki, masaların, sandalyelerin ve tezgahın üzerinde bulaşık, tencere ve bilumum kirli yemek malzemesinden geçilmeyen, evin ruhsuz ve basık mutfağında içi daraldığında, Augusten’in mutfak tavanını yerle bir etme önerisine balıklama atlayabilir. O tavan iki süpürge darbesiyle, tozu dumana katarak tepelerine inebilir, ve dahi evin babası olan baş kaçık buna son derece sıradan bir tepki verebilir.

“Baş Kaçık” diye tabir ettiğimiz sayın Dr. Finch ise, çok uzaktan bakıldığında, tek derdi ailesini geçindirmek ve onlara güzel günler yaşatmak olan bir aile babasıdır. Ama aynı zamanda kaçık olmasından olsa gerektir ki, bu amacına ulaşmak için normal yolları tercih etmemektedir. Aslında kendisinden medet uman zavallı insanların güvenlerini kazanıp paralarını cebe indirmeyi hedefleyen, sürekli mali sorunlar yaşayan, evlat edindiği çocuklarının bile (bkz. Natalie, Augusten) kolej paralarını ya da nafakalarını yiyen bu adam, bir yandan da tanrının, boku aracılığıyla kendisiyle iletişim kurduğuna inanacak kadar delidir.

(“The shit is pointing out of the pot, towards heaven, to God. My turd is a direct communication from the Holy Father!”)

Filmin en renkli karakterlerinden biri olan Neil Bookman (Joseph Fiennes) ise, bir yandan alabildiğine duygusal, aşık ve romantikken, diğer yandan da aynı derecede öfkeli ve saldırgandır. Dr. Finch’i uykusunda öldürme raddesine geldiği bir gece, hikayenin -Norman’dan sonra- ikinci gidişini gerçekleştirir, ve ortadan kaybolur.

Filmin üçüncü ve son gidiş performansını ise Augusten ortaya koyacaktır. Annesinin sakinleştiriciler, alkol ve sigara üçgeni ortasında heder olup gittiğini, Bookman’ın gittiği yerden dönmediğini, ve yaşadığı evde artık başına gelecek hiçbir şeyin kendisini daha fazla şaşırtamayacağını anladığında, bir anda lezbiyen bir şiir gurusu oluveren annesini, iki senedir Noel ağacını evin ortasından kaldıramayan manevi annesini, babasının “mastürbasyonhanesinde” güzellik uykularına yatan manevi kız kardeşini, içinde yaşadığı bu tuhaf hayatı ve o hayata dair her şeyi terk etmesi ve kendi için bir hayat kurması gerektiğini fark eder. Gelgelelim, Natalie’yi geride bırakmaya el vermez yüreği… Yine de Natalie, tüm o üniversite okuma hayallerine rağmen Augusten’la gitmeye cesaret edemez.

Augusten’ın Natalie’yi beklediği otobüs durağında, New York’a gidecek olan otobüsün kalkmasına dakikalar vardır şimdi. Ve bir bankta oturmaktadır Augusten, yanında Agnes ile… Natalie gelmeye cesaret edememiştir belki ama, en beklenmedik şekilde o Noel ağacını kaldırmaya, ve hayatında iyi yönde bir değişiklik yapmaya karar vermiştir Agnes. Şimdiye dek biriktirdiği, en zor durumlarda bile Doktor Finch’e vermeyi düşünmediği tüm parasını Augusten’in ellerine bırakır. Bu onun hayatında yaptığı en büyük yatırım olacaktır.

Augusten kendisi için aldığı kararı uygular, ve bir yazar olur. Geride bıraktıkları ise kendi hayatlarını yaşamaya devam ederler bir şekilde. Onunla ya da onsuz…

Özellikle gerçek bir hikayeye dayandığından, ve belki de bu “gerçek” hikayedeki tüm karakterler aslında gerçek olamayacak kadar aykırı olduğundan benim için özel, önemli ve güzel bir filmdir Running With Scissors. “Hayatta sınırlar olmalı mıdır?” sorusunu mütemadiyen akla getiren, seyirciyi kendi çocukluk ve gençlik sürecini hatırlamaya iten, aslında sıradan olan insanların bir nedenle çıldırmalarını konu alan film, sinema sitelerinde bahsedildiği gibi salt drama ya da salt komedi filmi değildir fikrimce. Hatta salt ikisi bile değildir. Daha başkadır. Daha özeldir. Daha manidardır…

Etiketler: 2006alec baldwinAnnett Beningbrian coxdelilikdramaevan rachel woodgwyneth paltrowjoseph crosskomedinihan ölmezpsikolojikrunning with scissorsRyan Murphy
nihanolmez

nihanolmez

YazarınDiğer Yazıları

    Sinemanın İdealist Öğretmenleri

    Sinemanın İdealist Öğretmenleri

    12 Aralık 2012
    Vincent Malloy’un Beklendik Ziyareti*

    Vincent Malloy’un Beklendik Ziyareti*

    2 Ağustos 2012
    Saatlere Sıkışan Hayatlar: The Hours

    Saatlere Sıkışan Hayatlar: The Hours

    6 Temmuz 2012
Sonraki Yazı
The Celluloid Closet (1995)

The Celluloid Closet (1995)

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

The Last Waltz (1978)
Belgesel

The Last Waltz (1978)

Eli Kebudi
3 Kasım 2011
Savaş Temalı Filmler: Gerçek Mi, Kurmaca Mı?
Liste

Savaş Temalı Filmler: Gerçek Mi, Kurmaca Mı?

Selin Tanyeri
28 Nisan 2022
Erkan Tahhuşoğlu İmzalı “Koridor” 21 Mayıs’tan İtibaren Sadece MUBI’de!
Haberler

Erkan Tahhuşoğlu İmzalı “Koridor” 21 Mayıs’tan İtibaren Sadece MUBI’de!

Tuluhan Sena
18 Mayıs 2022
  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Playlists
  • Podcasts
  • Etkinlikler
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İletişim Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In