Amerikalı yazar William Faulkner’ın dediği gibi “Geçmiş hiç geçmedi, hala yaşıyor”. Bu film listesi, farklı dönemlerde çekilmiş sekiz yapımı içeriyor ve her biri belleğin ve hatıraların insan kimliğini ve yaşamını nasıl etkilediğini keşfetmeye odaklanıyor.
Hiroşima, Mon Amour (Yön. Alain Resnais, 1959)
Hiroşima, Mon Amour, Fransız Yeni Dalga filmi olarak kabul edilir. Hiroşima’nın bombalanmasıyla yaşanan toplumsal trajedinin insanların yaşamlarını nasıl etkilediğini ele alır. Hikâye, Fransız aktris ve Japon mimar arasındaki romantik bir ilişki üzerinden ilerler. Karakterlerin ikisi de aynı olayı farklı şekilde hatırlar ve bu durum gerçeklikle nasıl ilişki kurduklarını etkiler. Film, insanların geçmişlerini nasıl taşıdıklarını konu alır.
Bulutları Beklerken (Yön. Yeşim Ustaoğlu, 2003)
Hikâye, 1916 yılında Karadeniz’den sürülen Rumlar arasında yer alan Eleni’nin yaşamını takip eder. Eleni, Mersinli bir aile tarafından evlat edinilir ve adı Ayşe olarak değiştirilir. Yıllar boyunca ailesini özlemle anan Ayşe, bu süreçte Selma ile yakın bir ilişki kurar ancak Selma’nın ölümüyle birlikte kendi kimliğini ve kardeşini arama yolculuğuna çıkar. Film, geçmişteki suçluluk duygusunun yüzleşilmesi gerekliliğini keşfeder.
Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Yön. Michel Gondry, 2004)
Film, başkarakter Joel’in eski sevgilisi Clementine ile olan ilişkisini silmeye karar vermesiyle başlar. Hatıraların bazen acı verici olabileceğini ve insanların bu hatıralardan kaçınma eğiliminde olduğunu gösterir. Fakat Joel, hatıralarının silinmesi durumunda kim olduğunu, geçmiş deneyimlerini ve öğrendiklerini de kaybedeceğini fark eder.
Blind (Yön. Eskil Vogt, 2014)
Ingrid, yetişkinlik döneminde görme yetisini kaybettikten sonra kendi kimliğini yeniden inşâ etme sürecine girer. Hatıraları, onun geçmişini ve gerçekliğini nasıl algıladığını şekillendirir. Ingrid, kaybettiği görsel dünyayı anıları aracılığıyla canlandırmaya çalışır ancak zamanla hayal ile gerçek arasındaki sınır belirsizleşir. Bu, izleyiciye belleğin ve hatıraların insanların gerçekliklerini nasıl şekillendirdiğine dair bir perspektif sunar.
45 Years (Yön. Andrew Haigh, 2015)
Kate ve Geoff’in 45. yıl dönümüne bir hafta kalmıştır ve büyük bir parti planlanmaktadır. Ancak bu planlar, Geoff’a ulaşan bir mektupla beklenmedik bir yöne sapar. Mektup, Geoff’un gençlik yıllarındaki ilk aşkı Katya’nın cesedinin bulunduğunu bildirir. Bu keşif, özellikle Kate’i etkiler ve Geoff’un geçmişi ile eski sevgilisine olan bağlılığı hakkında soruları gündeme getirir. Mektubun ortaya çıkışı geçmişin aniden canlanmasına neden olur. Film, bellek ve özlem kavramları üzerinden insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve doğasını ele alır.
Kaygı (Yön. Ceylan Özgün Özçelik, 2017)
Psikolojik-gerilim türündeki film, bir haber kanalında çalışan Hasret’in yaşadığı travmatik deneyimi mercek altına alır. Hasret’in işini kaybetmesine yol açan devlet sansürü, onun yaşamını kökten değiştirir. Apartman dairesine çekilir ve bu noktadan itibaren Hasret giderek paranoid ve sanrılı bir duruma sürüklenir. Film, toplumsal hafıza ve kişisel hafıza arasındaki bağlantının gücüne odaklanır.
The Father (Yön. Florian Zeller, 2020)
Film, yaşlı bir adamın hafızasının zayıflamasını ve gerçeklikten kopmasını inceler. Ana karakter Anthony’nin zihinsel gerilemesi onun kimliğini tehdit eden bir faktör hâline gelir. Zaman içinde geçmişi, ailesi ve çevresiyle olan ilişkisi bulanıklaşır. Bu durum, izleyiciye belleğin bir bireyin kimliğinin temel bir bileşeni olduğunu hatırlatır. İnsanların kimliklerini oluştururken geçmiş deneyimlerine ve hatıralarına ne kadar bağımlı olduklarını vurgular.
Aftersun (Yön. Charlotte Wells, 2022)
Film, Sophie ve babası Calum’un ilişkisini konu alır. Calum hem sevgi dolu bir baba hem de kendi yaşam mücadelesiyle yorulmuş bir yetişkindir. Sophie, babasıyla Türkiye’de geçirdiği özel bir tatili hatırlar. Film, hatıraların yaşamımıza nasıl anlam kattığını ve kayıpla başa çıkmak için önemli bir araç olabileceğini yansıtır.
*The Sound and the Fury (William Faulkner, 1929)