Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    6 gün önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    6 gün önce
    An Angel at My Table (1990)
    Biyografi / Tarih

    An Angel at My Table (1990)

    Tülay Işık Kalafat
    7 gün önce
    Warfare (2025)
    Savaş

    Warfare (2025)

    Yaşar Gülveren
    1 hafta önce
    Lamb (2021)
    Korku / Gerilim

    Lamb (2021)

    Zeynep İlay Yalçın
    1 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Magarsus (2023-) ve Postkolonyal Bir Okuma
    Analiz

    Magarsus (2023-) ve Postkolonyal Bir Okuma

    Serkan Kalender
    6 gün önce
    Resim Tutkusundan Vazgeç(e)meyen Ressamları İşleyen Filmler
    Liste

    Resim Tutkusundan Vazgeç(e)meyen Ressamları İşleyen Filmler

    Tülay Işık Kalafat
    7 gün önce
  • HABERLER
    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında
    Genel

    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    9 saat önce
    82. Venedik Film Festivaline Erken Bakış
    Haberler

    82. Venedik Film Festivaline Erken Bakış

    Ahmet Ege Çakırel
    19 saat önce
    Dakota Johnson’lı Splitsville’den Fragman Geldi
    Haberler

    Dakota Johnson’lı Splitsville’den Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    6 gün önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    6 gün önce
    An Angel at My Table (1990)
    Biyografi / Tarih

    An Angel at My Table (1990)

    Tülay Işık Kalafat
    7 gün önce
    Warfare (2025)
    Savaş

    Warfare (2025)

    Yaşar Gülveren
    1 hafta önce
    Lamb (2021)
    Korku / Gerilim

    Lamb (2021)

    Zeynep İlay Yalçın
    1 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Magarsus (2023-) ve Postkolonyal Bir Okuma
    Analiz

    Magarsus (2023-) ve Postkolonyal Bir Okuma

    Serkan Kalender
    6 gün önce
    Resim Tutkusundan Vazgeç(e)meyen Ressamları İşleyen Filmler
    Liste

    Resim Tutkusundan Vazgeç(e)meyen Ressamları İşleyen Filmler

    Tülay Işık Kalafat
    7 gün önce
  • HABERLER
    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında
    Genel

    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    9 saat önce
    82. Venedik Film Festivaline Erken Bakış
    Haberler

    82. Venedik Film Festivaline Erken Bakış

    Ahmet Ege Çakırel
    19 saat önce
    Dakota Johnson’lı Splitsville’den Fragman Geldi
    Haberler

    Dakota Johnson’lı Splitsville’den Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

The Substance (2024): Güzelliğin Son Kullanma Tarihi

Büşra Soylu Küçükkaya Büşra Soylu Küçükkaya
7 ay önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 5 min
0
0
The Substance (2024): Güzelliğin Son Kullanma Tarihi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Neden kendimizin en iyi versiyonu olmak zorunda hissederiz? Demi Moore’un unutulmaz performansıyla hayat verdiği Elisabeth Sparkle, şöhretinin solmaya yüz tuttuğu dönemde, gençlik cazibesini yeniden kazanma umuduyla karanlık bir çıkışsızlığa sürüklenir. Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülüyle taçlandırılan The Substance (2024), kadın bedenine, yaşlanmanın kaçınılmazlığına ve güzellik mitine dair derin bir eleştiri sunar. Hem anlatımı hem görselliğiyle izleyiciyi sınırlarını zorlamaya davet eder.

Elisabeth Sparkle, televizyon dünyasının yıllarca yücelttiği ama bir gün basit bir doğum günüyle dışladığı kadınların özetidir. Uzun yıllar süren kariyeri, toplumun güzellik ve gençlik takıntısının kurbanı haline gelir. Elisabeth, yaşlanmanın yalnızca biyolojik değil, sosyal bir ölüm olduğunu acımasız bir şekilde deneyimler. “The Substance” adlı serumla doğan Sue (Margaret Qualley), Elisabeth’in gençlik fantezisinden doğmuş sahte bir gerçekliktir. Elisabeth’in “kendisi olmayan ama kendisinden daha fazla beğenilen” Sue formu, kapitalizmin mükemmellik vaadini ve bireyin buna hizmet eden bir metaya dönüşümünü işaret eden güçlü bir metafordur. Peki, bireyi sürekli daha genç, daha güzel ve daha başarılı olmaya zorlayan bu düzen neye dayanır? Film, açıklayıcı bir zemini gösterir: Hollywood Bulvarı.

Hollywood Bulvarı, yalnızca bir sokak değil, modern dünyanın şöhret tapınağıdır. Yıldızların kaldırımlara gömülü isimleri, milyonlarca insanın hayalini süsleyen ölümsüzlük mitini temsil eder. Ancak, bu mitin arkasında çelişkilerle dolu bir tarih yatar. 20. yüzyılın başlarında şekillenen Hollywood, gençliğin, güzelliğin ve parlaklığın yüceltildiği bir endüstri kurdu. Bu yücelti, özellikle kadın yıldızlar için acımasız bir düzen getirdi: Gençlikleriyle parlayan kadınlar, yaşlandıklarında “harcanabilir” hâle geldi. Greta Garbo’nun erken emekliliği, Marilyn Monroe’nun trajik sonu veya Joan Crawford’un kariyerinin sonlarında maruz kaldığı alaycı eleştiriler, bu düzenin çarpıcı örnekleri. Hollywood, bir yandan ikonlar yaratırken, diğer yandan bu ikonların çürümesini hızlandıran bir sistem inşa etti. Elisabeth’in yüzünün Hollywood yıldız kaldırımında eriyerek kan gölüne dönüşmesi ve ardından bir paspasla temizlenmesi, şöhretin acımasız ve geçici doğasını unutulmaz bir görsellikle özetler.

Demi Moore’un Elisabeth Sparkle rolüne hayat vermesi, filmi derinleştiren ve katmanlandıran bir seçimdir. Moore, kariyeri boyunca Hollywood’un güzellik ve gençlik standartlarının yükünü taşımış bir figürdür. Diğer yandan Moore’un bu standartları sorgulayan ve eleştiren bir filmde yer alması, filmi eleştirel bir yapıt olmaktan öteye taşır ve Hollywood’un kendisiyle yüzleşmesini sağlar.

The Substance, soğuk ve steril bir estetikle şekillenmiş bir atmosfere sahiptir. Bu durum, filmde işlenen temaların mekanikleşmiş ve insansızlaşmış doğasına dikkat çeker. En duygusal sahnesi ise Elisabeth’in, Fred’le buluşmak istemesidir. Bu istek, kendisini olduğu gibi kabul eden birine duyduğu ihtiyacı ortaya çıkarır. O anlar, insanın kalbine dokunan bir çağrı gibidir. Ancak yan odada Sue’nun bedenini gördüğünde, Elisabeth’in kendi bedenine duyduğu nefret körüklenir. Bu nefret, toplumun dayattığı güzellik mitlerinin bireyin iç sesine dönüşmesinin bir sonucudur. Elisabeth’in trajedisi tam da burada yatar. Toplum, kadın bedenini gençlik ve kusursuzluk gibi dar kalıplar üzerinden tanımlayarak Elisabeth gibi bireylerin kendi bedenlerini bir düşman olarak görmelerine yol açar.

Peki, kendini bir düşman gibi gören biri, bu savaşı sona erdirmek yerine neden yeni bir cephe açmayı seçer? Elisabeth’in emekliliği tercih etmek yerine yeni bir benlik yaratmayı seçmesi varoluşsal bir korkuyla hareket ettiğini gösterir. Hayatı boyunca varlığını işiyle tanımlamış bir birey olarak işine hizmet ettiği sürece kendisini değerli görür. Bu durum, modern insanın kimlik ve varoluş algısıyla doğrudan bağlantılıdır. Kendimizi sürekli en iyi versiyonumuza ulaşmaya zorunlu hissetmemizin temelinde; modern toplumun dayattığı beklentiler, kimlik algımız ve tüketim kültürü yer alır. Toplum, başarıyı ve sürekli gelişimi idealize ederek birey üzerinde rekabet baskısı yaratır. Modern insan da genellikle değerini iş başarısı, sosyal statüsü veya görünüşü üzerinden tanımladığı için “yeterince iyi olamama” korkusu kişisel bir yetersizlik duygusuna yol açar. Elisabeth’in tercihi, modern toplumun bireyi tüketim ve üretim ekseninde nasıl şekillendirdiğini gösteren çarpıcı bir örnektir.

Elisabeth ile Sue’nun aynı kişi olmalarına rağmen yaşam biçimleri arasında keskin bir uçurum vardır. Sue, gençliğinin ve güzelliğinin sunduğu olanaklarla hayatı dolu dolu yaşarken Elisabeth, yaşlılık ve yeterince güzel olmadığı düşüncesiyle hayattan elini eteğini çeker; evden çıkmaz, televizyon karşısında vakit geçirir ve sağlıksız beslenerek bir tür kendini ihmâl sürecine girer. Bu anlatı, yaşlılığın yaşamdan keyif almanın önünde aşılmaz bir engelmiş gibi algılandığına dair düşündürücü bir mesaj taşır. Yönetmen ve senarist Coralie Fargeat, yaşın değil, algının sınır koyduğunu ustalıkla vurgular.

Elisabeth’in çaresizliği, öfkesi ve kendi bedeniyle olan nefret dolu savaşı, Moore’un incelikli oyunculuğuyla elle tutulur bir hâle gelir. Özellikle yüz ifadeleri ve duruşundaki detaylar, onun hem şöhretini hem de bedenini kaybetme korkusunu izleyiciye geçirir. Qualley’nin performansı da bir yandan izleyiciyi Sue’nun hedonist cazibesine çekerken diğer yandan karakterin tehlikeli doğasını yansıtmayı başarır. Sue’nun yükselişiyle Elisabeth’in çöküşü arasındaki karşıtlık, Qualley’nin Moore’a karşıt ama tamamlayıcı bir performans sergilemesiyle daha da derinleşir.

Film, insan bedeninin ve ruhunun deformasyonunu çarpıcı bir şekilde işlerken Stanley Kubrick’in başyapıtı The Shining’e (1980) zarif bir saygı duruşunda bulunur. Fargeat, korku türüne ustalıkla mizahi bir dil ekleyerek grotesk ve karanlık temalara taze bir perspektif kazandırmayı başarır. Bu yaklaşımı hem klasiklere göz kırpan hem de türün sınırlarını genişleten bir anlatı oluşturmayı başarır.

Filmin en zayıf yönü, anlatımında fazla doğrudan bir yol izlemesidir. Küçük imgelerle yavaş yavaş inşa etmek yerine, mesajını net bir şekilde ortaya koyar. Üstelik aynı mesajı tekrar eden sahnelerle defalarca izleyiciye hatırlatır.

Filmin yüzeyinde sürekli tekrarlanan mesaj, kadın bedenine dayatılan güzellik standartlarının bireyi çürüten bir baskıya dönüşmesidir. Bu baskı, Hollywood filmleri ve medya tarafından sürekli pekiştirilmektedir. The Substance yalnızca bu mesajla sınırlı kalmış olsaydı, yeni ya da şaşırtıcı bir eleştiri sunmaktan uzak olurdu. Ancak filmin daha derin alt katmanında, kadın bedenini gençlik, zarafet ve estetik normlarla değerlendirme eğilimimizin bu standartları beslediği vurgulanmaktadır. Film, izleyiciye şu soruyu yöneltir: “Bu standartları yalnızca dışsal bir dayatma olarak mı görüyoruz yoksa onları içselleştirip kendi bakış açımızın bir parçası hâline mi getiriyoruz?”. Bu sorgulama, izleyiciyi pasif bir gözlemci olmaktan çıkarıp kendi algı ve önyargılarıyla yüzleşmeye davet eder. Film, işte tam da bu içsel bakışı açığa çıkararak yalnızca sistemi değil, bireysel katkılarımızı da sorgulatır. Fargeat, The Substance ile iddialı bir hikâye anlatıcısı olarak öne çıkar. Görselliği ve müzikleriyle de bir bütün olarak izleyiciyi sarsarak uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir yapım ortaya çıkarır.

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

Etiketler: 2024 Cannes Film FestivaliCoralie FargeatDemi Mooremargaret qualleyThe Substance
Büşra Soylu Küçükkaya

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

YazarınDiğer Yazıları

    Mirai (2018)

    Mirai (2018)

    23 Mayıs 2025
    Ölü Mevsim (2024): Sığınacak Yer Kalmadığında

    Ölü Mevsim (2024): Sığınacak Yer Kalmadığında

    23 Mayıs 2025
    Yakın Dönem Akdeniz Filmleri

    Yakın Dönem Akdeniz Filmleri

    22 Nisan 2025
Sonraki Yazı
14. Suç ve Ceza Film Festivali Yarın Sona Eriyor!

14. Suç ve Ceza Film Festivali Yarın Sona Eriyor!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In