Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl 18. kez sinemaseverlerle buluşuyor.
2004 yılından beri gerçekleştirilen, Türkiye’den ve dünyadan kısa filmleri tanıtan, yeni sinemacıları destekleyen ve bu alanda öncü sayılan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl 21 Mart – 31 Mart 2022 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşiyor. Kısa filmlere karşı ilgiyi büyüten festival, hem yurt içi hem de yurt dışından birçok filmi izleyiciyle buluşturuyor. Filmlerin yanı sıra sinema sektöründe deneyimli isimleri de ağırlayıp, atölye çalışmaları ve söyleşilerle sinemaseverlere keyifli bir festival deneyimi yaşatıyor. Festival kapsamında düzenlenen “Ulusal ve Uluslararası Kısa Film Yarışmaları” da festivale ayrı bir heyecan katıyor.
21 Mart – 31 Mart tarihleri arasında gerçekleşen festivalde, “Festival Kısaları”, “Dünyadan Kısalar”, “Kısadan Uzuna”, “Deneyimler”, “Belgesel Sinema”, “Perspektif”, “Özel Gösterim” , “Forum” ve “Genç Bakışlar” bölümleri yer alıyor.
“Festival Kısaları” ve “Dünyadan Kısalar” bölümlerinde ulusal ve uluslararası yarışma finalistleri gösterilecek. Dikkat çekici filmlere imza atan, başarılı yönetmen Jacqueline Lentzou bu yıl festivalin “Kısadan Uzuna” bölümünde. Yönetmenin söyleşisi ve uzun metraj filmi Ay ve 66 Soru’nun yanı sıra, ödüllü kısa filmleri Hiwa, Hector Malot: Senenin Son Günü ve Acı Çekmeye Son (Bir Teklif) de festival programında.
“Deneyimler” bölümünün bu yılki konuğu Seren Yüce. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan, Antalya Altın Portakal ve Mumbai Film Festivallerinden ödülle dönen Çoğunluk filmi ve yönetmenle yapılacak söyleşi de festival programında yer alıyor.
“Perspektif” bölümü yine izleyiciye keyifli bir seyir sunarken, “Belgesel Sinema” bölümünde Slovenya’dan Matjaž Ivanišin ağırlanıyor. “Forum” bölümünde ise kısa filmlerin fikir aşamasından itibaren desteklenmesi amacıyla düzenlenen Kısa Film Senaryo Yarışması yer alıyor. Ayrıca bölüm kapsamında senarist Nuran Evren Şit senaryo atölyesi ve yapımcı Yamaç Okur da proje geliştirme atölyesi gerçekleştirecek.
Bu yıl festival kapsamında ilk kez gerçekleşecek olan 20 yaş altı yönetmenlere yönelik açılan “Genç Bakışlar” yarışma bölümünde 13 film yarışacak. Festivalin bu yılki “Özel Gösterim” bölümü Fransa’dan kısa filmlere ayrıldı. Atölye söyleşi programında da yönetmen Ezel Akay, oyuncu Nihan Okutucu gibi birçok sanatçı deneyimlerini festival takipçileriyle paylaşacak.
On gün boyunca ücretsiz olarak gerçekleşen festivalde yer alan filmleri buradan izleyebilirsiniz. Biletleri gösterim saatinden 1 saat önce alabilirsiniz.
18. Akbank Kısa Film Festivali’nin programına baktığımızda dikkat çeken 10 film şu şekilde:
Siz Biraz Uzak Kaldınız (Yön. Elif Refiğ, 2021)
Özellikle son yılların en büyük sorunlarından biri hiç kuşkusuz birbirini anlayamama, ön yargı ve belli grupları genelleme olsa gerek. Zira dış görünüşümüz, atanmış cinsiyetimiz, eğitimimiz gibi etkenler üzerinden birbirimizi ötekileştirmiş durumdayız. Bu durum öylesine bir hâl aldı ki insanlar kendi safından olmayandan gitgide daha da uzaklaştı. Bu uzaklık, nihayetinde kutuplaşmış bir hayatı yarattı. Bu iki ayrı kutuptan insanların bırak arkadaş, eş olmasını bir araya gelmesine bile ihtimal verilmez oldu. Fakat tüm bu kutuplaşmış, birbirine düşmanlaşmış insanlardan umudumuzu kesmek için henüz çok erken.
Elif Refiğ, bir araya gelen üç genç üzerinden yeni nesilden umutlu olunması gerektiğinin altını çizerek yüreğimize su serpiyor. Giyimimiz, inançlarımız, cinsel yönelimimiz üzerinden birbirimizi yaftalamamamız gerektiğini gözler önüne seren film, aynı zamanda patriarkal düzen tarafından çevremize örülen duvarları da yıkıyor. Hülya Adak’ın İşte Böyle Güzelim isimli röportaj kitabından seçilen iki bölüm üzerinden serbest bir şekilde uyarlanan Siz Biraz Uzak Kaldınız’ın (2021) 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden En İyi Kısa Film ödülünü kazandığını da unutmamak gerek.
21 Mart 2022 Pazartesi saat 13:00 ve 25 Mart 2022 Cuma saat 20:30’da Festival Kısaları bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Stiletto (Yön. Can Merdan Doğan, 2021)
Can Merdan Doğan’ın senaryosunu yazıp yönettiği Stiletto (2021) göz dolduran oyunculuk performansları ile derdini başarıyla anlatırken seyircisini güldürebilen iyi bir kara komedi örneğidir. Kısa film, ataerkil düzenin getirmiş olduğu toplumsal kabullerin birey olma mücadelesi veren insanın üzerinde yarattığı baskıyı pembe bir aile trajedisi üzerinden gözler önüne seriyor.
Geceleri taksi şoförü olarak çalışan 45 yaşındaki Hasan, bir sabah stiletto ayakkabı giyen genç bir kadın görür ve seksapalitesi yüksek olan bu ayakkabı karşısında arzuları uyanır. Siyah poşetteki stilettoyu alır ve evine döner. Evde kimsenin olmamasını fırsat bilen Hasan, belki de 45 yıldır ilk kez kendi hislerine kulak vermiştir. Ancak karakterimiz, birey olmanın ilk kıvılcımının çaktığı anda eşi Aysel’e yakalanır. Toplumsal kabuller ve beraberinde getirdiği korkuların ateşi de aynı zamanda tutuşur. Başrollerinde Murat Kılıç ve Nihal Yalçın’ın oyunculukları ile devleşen yapım, sıcak bir aile hikâyesi gibi görünürken, yönetmenin mizahi ve ironik üslubuyla toplumsal değerlere sorulamayan soruları sorar. Dublin Uluslararası Film Festival’inden En Uluslararası İyi Kısa Film ödülünü kazanan film, seçkinin mutlaka izlenmesi gereken adayları arasındadır.
21 Mart Pazartesi saat 13:00’de ve 25 Mart Cuma saat 20:30’da Festival Kısaları bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Canavar (Yön. Hugo Covarrubias, 2021)
Diktatör Pinochet döneminin özellikle ilk yılları tam anlamıyla bir kıyım olarak nitelendirilebilir. Darbenin ilk yıllarında yaklaşık 130 bin kişi tutuklanırken, Pinochet’nin iktidarda kaldığı süre içerisinde 2.279 kişi siyasi nedenlerle öldürüldü, 1.000’den fazla insan “kayboldu”, 30.000 civarında kişi işkence gördü ve sayısı birkaç bini bulan kişi sürgün edildi. Şili tarihinin bu utanç dolu suçları, Pinochet iktidarının hepsini kapsamaktadır. Hugo Covarrubias, birçoğunun hatırlamak dahi istemediği yıllara, stop motion tekniğiyle yarattığı dünyasından etkili bir bakış atıyor.
DINA (Şili İstihbarat Teşkilatı) eski polis memuru Ingrid Olderock’in gerçek hayat hikâyesinden yola çıkılarak çekilen Canavar (2021) bir hatırlayış filmi aslında. Karakterimiz geçmişini hatırlamaya ve tüyler ürpertici anılarıyla yüzleşmeye başlıyor. İlginç olan ise film, tüm bu şiddet dolu yıllarla yüzleşmeyi günlük hayatın rutini üzerinden aktarıyor. Porselen bebek olarak yaratılan karakterin tüyler ürpertici hissiyatı ise filmin başarısını tescilliyor sanırım. Canavar, tarihteki kanlı sayfalarla veya içimizdeki kötücül yanımızla yüzleşmek, totalitarizmin insanı canavarlaştıran yapısına şahit olmak açısından seçkinin kaçırılmaması gerekenlerinden. Ayrıca bu tekinsiz ve rahatsız edici atmosferi başarıyla yansıtan sahip film, bu yılki Oscar’da En İyi Kısa Animasyon dalında aday.
21 Mart 2022 Pazartesi 20:30 ve 27 Mart 2022 Pazar 13:00’de Dünyadan Kısalar bölümünde çevrimiçi gösterilecektir.
Ay ve 66 Soru (Yön. Jacqueline Lentzou, 2021)
Senaryosunu ve yönetmenliğini Jacqueline Lentzou’nun üstlendiği, 2021 Berlinale’de prömiyerini yapan Ay ve 66 Soru (2021), festivalin Kısadan Uzuna bölümünde izleyicisiyle buluşacak.
“Kimin umutsuzca inanmaya ihtiyacı var? Gerçekten acı çeken, mevcut gerçekliğini kabul edemeyen ve rahatlamak için gökyüzüne bakan kişi. Bilme yanılsaması içinde, anlık rahatlama arayan kişi. Artemis gibi.”
Babasının kötüleşen sağlığı nedeniyle uzun bir aradan sonra Atina’ya dönmeye karar veren genç bir kadın olan Artemis ile babası arasındaki köprünün yeniden inşa edilişine tanıklık edeceğimiz filmde; Artemis’in babasına bakması beklense de ilişkilerindeki eski sorunlar ve geçmişteki yaralar peşlerini bırakmaz. Ta ki uzun süredir gömülü bir sırrın keşfi, ikisine bir tür arınma şansı sunana kadar. Bu durum Artemis’in babasını daha önce yapamadığı bir şekilde anlamasını, dolayısıyla onu ilk kez gerçekten sevmesini sağlayacaktır.
Tarot kartı destesinden esinlenilen adıyla Ay ve 66 Soru, Artemis’in babası hakkında sorduğu sorulara ve hakikat arayışına atıfta bulunuyor. Yönetmen Jacqueline Lentzou, grenli video görüntüler ve Artemis’in günlüğünden seslendirilen parçalar aracılığıyla anlatılan anılar ve izlenimlerden oluşan bir kolajla, hem karakterleri birbirine bağlıyor hem de karakterlerin ruhuna izleyiciyi yakınlaştırıyor.
22 Mart Salı saat 16:00’da ve 30 Mart Çarşamba saat 20:30’da Kısadan Uzuna bölümünde çevrimiçi gösterilecektir.
Elveda Jerome! (Yön. Adam Sillard, Gabrielle Selnet, Chloé Farry, 2022)
Berlin Uluslarası Film Festivali ve Sundance Film Festivali gibi uluslarası alanda tanınmışlık kazanan birçok festivalde gösterim şansı yakalayan animasyon, cennete henüz varmış olan Jerome’un eşi Maryline’i aramaya çıkmasını konu alır. Bu yolculuk sırasında kimsenin ona yardım etmeyeceğini fark eden Jerome kendisini sürreal ve renkli bir dünyada bulur.
Filmin yönetmenleri Adam Sillard, Gabrielle Selnet ve Chloé Farry komik, acı ve tatlı bir hikâye anlatmak için bir araya gelmişlerdir. Gerçek oyuncularının yanı sıra hikâyeleri bazen animasyon karakterler üzerinden izlemek biz seyirciler için sıra dışı ve keyifli bir deneyim sunmaktadır. Berlin Film Festivalin’den En İyi Kısa Film dalında Uluslararası Jüri Generation 14plus Özel Ödülü alan Elveda Jerome (2022), seyirciye gerçeküstü bir yolculuk vadediyor.
23 Mart Çarşamba saat 16.00’da ve 31 Mart Perşembe saat 11.00’de Özel Gösterim bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Güzellik (Yön. Beata Gårdeler, 2021)
2019 yılında altı film yapımcısının bir araya gelerek, 2121’de dünyanın nasıl görüneceği hakkında birer kısa film yapacaklarını duyurdu. Güzellik de bu filmlerden biri. Yönetmen Beata Gårdeler’in narsisizmin devreye girdiği ve güzellik normlarının aşırıya kaçtığı bu şiirsel görselliği, yakın gelecekte geçiyor. Yetişkinler dünyasına adım atmanın birinci kuralı estetik operasyonlar geçirmektir. Bu operasyonlar her genç için artık bir ritüel haline gelir. Esme de ilk ameliyatını yaptıracaktır. Sırasını beklediği esnada yapay zekâsı ona estetiğin tarihsel referanslarını gösterir ve genç kadın estetik yaptırmakla ilgili tereddüt yaşar.
İsveçli yönetmen Gårdeler, senaryoyu Emma Broström ile birlikte Lotta Thells’in aynı isimli romanından uyarladığı ilk uzun metraj filmi In Your Veins (2021) ile dikkatleri üzerine çekti. Gårdeler, 2015’te beğenilen drama filmi Flocken ile de Berlin Film Festivali’nde En İyi Film ödülünün sahibi olmuştu.
23 Mart 2022 Çarşamba saat 20:30’da Dünyadan Kısalar bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Benden Korkmana Gerek Yok (Yön. Recep Bozgöz, 2021)
İlk kısa metraj filmi Ronaldo (2018) ile festivallerde dikkat çeken Recep Bozgöz’ün, senaryosunu İdil Ademir ve Öykü Çetin ile birlikte kaleme aldığı ikinci kısa metraj filmi Benden Korkmana Gerek Yok (2021), Festival Kısaları bölümünde izleyicisiyle buluşacak.
Murathan Mungan’ın Terastaki Havlu şiirinden esinlenilen hikâyesiyle dikkat çeken film, eşinden psikolojik ve fiziksel şiddet gören Deniz’in kocasını terk ederek, yaralarını sarmak için bilmediği bir yere yolculuğa çıkmasının ardından yaşanan tesadüfleri konu alıyor. Bunalımdaki Deniz ile hamilelik dolayısıyla evlenmek zorunda kalmış bir çiftin, bilmedikleri bir yerde karşılaşmalarının ardından yaşadıkları olaylar ve kırılma noktaları, filmin karanlık atmosferiyle birleştiğinde izleyiciye empati yapacağı bir alan sunuyor.
24 Mart Perşembe saat 13:00’de ve 29 Mart Salı saat 20:30’da Festival Kısaları bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Oyunbaz Erkekler (Yön. Matjaž Ivanišin, 2017)
Çocukken dış dünyayı tanımamız ve arkadaşlıklar kurmamız esnasında oyunlar en büyük yardımcımızdır. Hayal gücümüzün eğlenceli ürünü olarak ortaya çıkan oyunlar, yetişkinliğe girmemizle beraber hayatımızı yavaş yavaş terk etmeye başlar. Ancak öyle oyunlar vardır ki yetişkin olduğumuzda bile onları oynayarak çocukluk anılarımızı hatırlamaya ve arkadaşlarımızla birlikte eğlenmeye devam ederiz.
Matjaž Ivanišin’nin yönettiği Oyunbaz Erkekler (2017) belgeselinde yönetmen, kamerasını Akdeniz’de hâlâ oynanmaya devam eden oyunlara ve oyuna olan heyecanını koruyan yetişkinlere çevirir. Yönetmenin çıktığı bu yolculukta çoğu kez yönetmenin bile hayal gücünün sınırlarını zorlayan anlar yaşanır. Yönetmen yaratımın sancılı sürecinde takılı kaldığında çıkıp oyuna devam edebilmek için bazen oyun anılarında yolculuğa çıkararak kuralları hatırlamaya çalışır. Bazen de şarkılar ve dans, yönetmene serüveninde eşlik eder.
25 Mart Cuma saat 13.00’de ve 31 Mart Perşembe saat 13.00’da Belgesel Sinema bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Çoğunluk (Yön. Seren Yüce, 2010)
Festivalin kariyer deneyimlerinin paylaşıldığı ‘’Deneyimler’’ bölümünde, yönetmenliğini yaptığı ve aynı zamanda senaryosunu kaleme aldığı Çoğunluk (2010) filmiyle, yönetmen Seren Yüce konuk olacak.
En prestijli festivallerden biri olan 67. Venedik Film Festivali’nde Geleceğin Aslanı ödülünü kazanan, aynı zamanda Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülen Çoğunluk, Seren Yüce’nin toplumsal bir gerçek olan ‘’ötekileştirme’’ kavramını sade ve karamsar bir dille aktardığı ilk uzun metraj filmi.
Orta sınıf bir ailenin oğlu olan Mertkan, 20’li yaşlarının başında, kendini yaratma sürecinde olan genç bir erkektir. Babasının kafasında ise Mertkan için olmasını istediği ‘’doğru insan’’ profili vardır. Toplum içerisinde çoğunluk olduğunu düşünen; ırkçılık, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sınıf ayrımı gibi kavramları nesilden nesile aktaran ‘’azınlık’’lara Mertkan’ın dâhil olma sürecine tanıklık edeceğimiz filmde, Mertkan performansı Bartu Küçükçağlayan’a Altın Portakal’da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandırmıştı.
Seyircisiyle buluştuğu 2010 yılında dikkatleri üzerine çeken filmi yeniden izleme fırsatı sunan gösterimi kaçırmamalısınız.
26 Mart Cumartesi saat 13:00’de Deneyimler bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.
Bir Havai Fişek Hikâyesi (Yön. Zhizi Hao, 2020)
Bir Havai Fişek Hikâyesi (2020), 8 yaşındaki bir çocuğu merkezine alıyor. Çin Yeni Yıl arifesidir, ülkede hava kirliliğini, gürültüyü ve olası yaralanmaları azaltmak için havai fişekler yasaklanmıştır. Her şeyden habersiz 8 yaşındaki Dian Dian, havai fişek aramaya başlar. Onun gözünden, insanların geleneklerini yeni düzenlemelere göre nasıl uyarladığını ve Dian Dian’ın beklediğini olmasa da aradığını nasıl bulduğunu görüyoruz.
2016’da Çin, büyük şehirlerde havai fişekleri yasakladı. Bu yasak yeni yıl ritüellerini değiştirdiği gibi insanların bu değişikliğe uyum sağlamasını da zorlaştırdı. Tüm bunlara yakından şahit olan yönetmen Zhizi Hao, bu geçişi belgelemek istemiş. Masumiyetin, çocukluğun ve nostaljinin kaybıyla ilgili bir hikâye olan film, aynı zamanda sıradan insanların sürekli değişen toplumda nasıl yaşadıklarıyla ilgili. İnsanlara ve çevrelerine olabildiğince özgün ve gerçekçi bir şekilde yaklaşan film, estetik yönden Abbas Kiarostami’nin Where is The Friend’s Home? filmine saygı duruşunda bulunuyor. Böylece film, acele etmeden, sade bir şekilde karakterlerle bu dünyayı adım adım keşfetmek için bir alan veriyor.
Bir hikâye anlatıcısı olarak Hao, kültürel, cinsel ve ırksal kimlik, arzu ve insanlar arasındaki iletişimsizliği tamamen gerçekçi bir şekilde keşfetmekle ilgileniyor.
27 Mart 2022 Pazar saat 11:00’de Perspektif bölümünde çevrimiçi olarak gösterilecektir.