Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden Koridor, İstanbul prömiyerini 9. Boğaziçi Film Festivali’nde gerçekleştirdi.
9. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışması kapsamında, 25 Ekim günü, Atlas 1948 Sineması’nda gösterimi gerçekleştirilen ve İstanbul prömiyerini yapan Koridor filminin ekibi, gösterim sonrası düzenlenen söyleşiye katıldı. Söyleşiye katılan isimler arasında senarist ve yönetmen Erkan Tahhuşoğlu, başrol oyuncularından Emel Göksu, görüntü yönetmeni İlker Berke ve ortak yapımcı İris Tahhuşoğlu yer aldı. Söyleşinin moderatörlüğünü sinema eleştirmeni Rıza Oylum gerçekleştirdi.
Birlikte yaşayan ve yaşı ilerlemiş iki kız kardeşin hikayesini anlatan film, yalnızlık çeken iki kız kardeşin hikayesi tek mekân kullanımıyla izleyiciye aktarıyor.
“Bu iki kadın uzun yıllardır benimle birlikte yaşıyorlar.”
Söyleşide ilk sözü alan yönetmen Erkan Tahhuşoğlu, ekibi tanıttı ve izleyicilere ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Tahhuşoğlu, filmin hikayesinin çıkış noktası hakkında sorulan sorunun cevabına, uzun zamandır projenin aklında olduğunu söyleyerek başladı. “Bu iki kadın uzun yıllardır benimle birlikte yaşıyorlar.” diyen yönetmen, kendisi için esas sorunun, zıt karakterli iki kardeşin yalnızlığa birlikte savulurken geçirdiği zamanı filme yansıtma tercihi olduğunu söyledi. İzleyiciye ulaşmak için doğru yolun hangisi olduğunu uzun süre düşündüğünü de sözlerine ekledi. Filmin, hikâye anlatan bir film olmadığını, yalnızlığı ve yaşlılığı anlamanın daha ön planda olduğunu belirtti.
“Senaryoya Hayran Kaldım”
Başrol oyuncularından projeyle olan ilişkisi soruldu. Göksu,” Önce senaryoyu okudum ve genç bir yönetmenin bu hikâyeyi anlatış şekline hayran kaldım. Kendisini de tanıyınca, çok duygusal olduğunu ve güzel bir ruhu olduğunu gördüm.” dedi. Başarılı oyuncu, yönetmenin yaklaşımını öven sözler söyledi ve filmin çekimleri için bir sorun yaşadığını, başka oyuncu bulabileceklerini ilettiğini ama Tahhuşoğlu’nun harika bir yaklaşımda bulunduğunu belirtti.
Görüntü yönetmeni İlker Berke, yönetmenle uyumlu çalışıp, minimalist çalıştıklarını ve ortaya güzel bir iş çıktığını söyledi. Işık kullanımı konusunda var olanı yakalamaya ve değerlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Berke, zorlayıcı tek unsurun mekânın dar oluşu olduğunu ama o konuda da yaratıcı çözümler bulduklarını belirtti.