İKSV tarafından Vodafone FreeZone sponsorluğunda gerçekleştirilecek 13. Filmekimi, her yıl olduğu gibi merakla beklenen filmleri izleyiciyle buluşturacak. Yeni sinema sezonunun habercisi olan Filmekimi’nin 13’üncüsünde prömiyerini Sundance, Berlin, Cannes, Venedik gibi saygın festivallerde yapan, Godard, Cronenberg, Leigh, Loach ve Sissako gibi ustaların son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 43 film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.
Filmekimi ilk kez Kadıköy’de
Bu yıl ekim ayı boyunca birçok şehri gezecek Filmekimi İstanbul’da son yıllarda olduğu gibi Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City’s sinemalarında düzenlenecek ve bu yıl ilk defa Kadıköy’e de geçecek. Kadıköy Rexx Sineması’nın büyük salonu 11-17 Ekim tarihleri boyunca Filmekimi filmleriyle dolup taşacak.
Filmekimi’nin İstanbul gösterimlerinin biletleri, 27 Eylül Cumartesi günü 10.30’dan itibaren, Biletix satış noktaları, Biletix internet sitesi (biletix.com), Biletix çağrı merkezi (216 556 98 00) ile Atlas ve Rexx sinemalarında kurulacak gişelerden satın alınabilecek.
Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır,UrfaveTrabzon’da gösterimlerinin biletleri ayrıca gösterimler başlamadan bir hafta önce sinemalarda kurulacak gişelerden temin edilebilecek.
Lale Kart üyeleri için ön satış dönemi 24 Eylül’de başlıyor: Siyah Lale Kart üyeleri 24 Eylül Çarşamba, Beyaz, Kırmızı ve Sarı Lale Kart üyeleri 25 Eylül Perşembe ve 26 Eylül Cuma günlerinde özel indirimlerle biletlerini alabilecek.
Filmekimi Programından Seçmeler
Mr. Turner – Mike Leigh
Prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan, Secrets and Lies, Naked, Another Year filmleriyle tanıdığımız usta İngiliz yönetmen Mike Leigh’in son filmi Mr. Turner, empresyonizm akımının öncülerinden dahi İngiliz ressam J.M.W. Turner’ın hikâyesini konu alıyor. Genellikle filmlerinde İngiliz orta-alt sınıfını politik ve sosyolojik yönlerden ele alan Leigh, bu kez bir sanatçının hayatını anlatmayı tercih ediyor. Mr. Turner, Cannes Film Festivali’nde film için iki yıl boyunca resim dersleri alan Timothy Spall’a En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandırdı.
Maps to the Stars / Yıldız Haritası – David Cronenberg
Farklı türlerde başarısını sürdüren kült yönetmen David Cronenberg’in, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan son filmi Maps to the Stars, Filmekimi programında yer alacak. Bir Hollywood taşlaması olan Maps to the Stars’ın oyuncu kadrosunda Mia Wasikowska, John Cusack, Robert Pattinson, Olivia Williams gibi yıldızlar yer alırken film, Julianne Moore’a Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü de kazandırdı. John Cusack’ın “fazla renkli, yüksek ateşli bir Hollywood rüyası” diyerek tarif ettiği filmi için Cronenberg ise şu yorumu yapıyor: “Bence tüm filmlerim eğlenceli. Bu filmim de istisna değil”.
Timbuktu – Abdrerrahman Sissako
Afrika sinemasının en büyük isimlerinden Abderrahman Sissako’nun Cannes ödüllü filmi Timbuktu da Filmekimi’nde izleyicilerle buluşacak.Dünya prömiyerini yaptığı Cannes’da Ekümenik Jüri Ödülü’nü kazanan Timbuktu, bu yılın en çarpıcı yarışma filmlerden biri olarak öne çıktı. Mali’nin kuzeyinde şeriat yasalarının geçerliliği ilan edilip futbol oynamak, gülmek ve müzik dinlemek bile yasaklandıktan sonra birçok ailenin yaşamının nasıl mahvolduğunu duygusal bir bakış açısıyla çobanlık yapan bir aile üzerinden anlatan Timbuktu için Sissako şöyle diyor: “Filmlerimde umudun var olduğunu umuyorum. Müziği yasaklasalar da en güçlü müzik kafamızın içinde duyduğumuzdur.”
Whiplash – Damien Chazelle
Damien Chazelle’in Sundance’te hem İzleyici Ödülü’nü hem de Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan son filmi Whiplash, acımasız bir caz ustasıyla 19 yaşındaki hevesli davulcu öğrencisi arasındaki gerilimli ilişkiyi ele alıyor. Sundance’teki başarısının ardından ender görülen bir başarıyla Cannes’a da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilmek üzere davet edilen Whiplash, adrenalini hiç azalmayan bir psikolojik gerilim. Yönetmen ve senarist Chazelle’in henüz bir öğrenciyken tamamladığı 2009 yapımı ilk filmi Guy and Madeline on a Park Bench de “cinéma vérité” tarzında bir caz müzikaliydi.
Leviathan – Andrei Zvyagintsev
Andrey Zvyagintsev’in “Kremlin’le polemiğe giren, yozlaşmaya karşı cesur bir başyapıt” olarak tanımlanan ve Altın Palmiye’nin en güçlü adaylarından görülen Leviathan, Filmekimi’nde gösterilecek. Günümüz Rusya’sının toplumsal sorunlarını ele alan Leviathan, Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü’nü ve Münih Film Festivali’nde Büyük Ödül’ü kazandı. Eyüp Peygamber’in öyküsünden esinlenen film, yoz bir belediye başkanının evini ve arsasını ele geçirmeye çalıştığı bir otomobil tamircisini izliyor. Zvyagintsev’in ilk filmi Dönüş 2004’te İstanbul Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilmiş, sonraki filmleri Sürgün ve Elena da Filmekimi’nde izleyicilerle buluşmuştu.
Adieu au langage / Goodbye to Language – Jean-Luc Godard
Sinemanın yaşlanmayan ustası, 83 yaşındaki Jean-Luc Godard, 39. uzun metrajlı filmiyle gözleri ve zihinleri daha önce hiç olmadığı gibi alt-üst edecek. Adieu au langage / Goodbye to Language, farklı video formatları, benzersiz 3D denemeleri, sağlam bir mizahi bakış, edebi alıntılar ve yine bolca kelime oyunları aracılığıyla küreselleşmeden devlet şiddetine, klasik müzikten aşka birçok konuya değinirken sinemanın sınırlarını da zorluyor. “Hayalgücü olmayanlar gerçekliğe sığınır” cümlesiyle açılan bu eşsiz film, ilk kez izleyici karşısına çıktığı Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’ne layık görüldü ve Cannes’da bugüne kadar kazandığı bu ilk ödülle efsane yönetmenin hâlâ yenilikçi ve hâlâ zinde olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Two Days, One Night – Dardenne Kardeşler
Deux Jours, Une Nuit / Two Days, One Night, sosyal gerçekçiliğin en iyi temsilcilerinden Jean-Pierre ve Luc Dardenne’in son filmi. İşini kaybetmemesi için çalışma arkadaşlarını alacakları primden vazgeçirmeye çalışan fabrika işçisi Sandra’yı izleyen film, Sydney Film Festivali’nin Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Filmin başrolündeki Sandra’yı canlandıran Oscar ödüllü Marion Cotillard’ın performansı büyük övgü alırken, film Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı.
Feher Isten / White God – Kornél Mundruczó
2014 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış ödülünü kazanan ve özellikle tüyler ürpertici açılış sahnesiyle çok konuşulan White God, Macaristan’ın “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar adayı olarak da açıklandı. Mundruczo’nun “marjinaller ve ezilenlerle dayanışma” için çektiğini söylediği White God, sokak köpeklerinin başı çektiği, insan zulmüne karşı patlayan bir “köpek isyanı”nı sahipleri tarafından sokağa atılan kırma köpek Hagen’in bakış açısından izliyor. Macar toplumunda yaygınlaşan ırkçılığı ve aşırı sağcı Macar hükümetini köpek isyanı metaforuyla sertçe eleştiren filmde rol alan köpekler Cannes Film Festivali’nde “Köpek Palmiyesi” ödülüne layık görüldü. Mundruczo’nun önceki filmi Duyarlı Evlat–Frankenstein Projesi de 2010 Filmekimi’nde gösterilmişti.
Force Majeur / Turist – Ruben Östlund
Motovun’da FIPRESCI Ödülü’nü kazanan Ruben Östlund’un Force Majeur / Turist’i, 2014 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilerek Jüri Ödülü’nü kazandı. Film için jüri, “İnsan ilişkilerini sofistike ve alışılmışın dışında bir mizahla işleyip yönetmenin kişisel tarzını tavizsizce sürdürdüğü”nü söyleyerek Östlund’a övgüler yağdırdı. Aile bağları ile anne ve babanın rolünü, İsveçli bir ailenin Fransa Alp’lerine yaptıkları bir kayak tatilinde başlarına gelen çığ felaketi üzerinden anlatan Turist, Filmekimi’nde izleyicilerle buluşacak. Östlund, İsveç toplumundaki ırkçılık ve sınıf ayrımını aşırı gerçekçi bir gözle incelediği 2011 yapımı filmi Play ile birçok festivalden ödülle dönmüştü.
Jersey Boys – Clint Eastwood
Usta oyuncu ve Oscar’lı yönetmen Clint Eastwood’un, “Sherry”, “Big Girls Don’t Cry”, “Beggin’” ve “Can’t Take My Eyes Off of You” şarkılarıyla efsaneleşmiş, 60’ların ünlü rock’n’roll grubu Frankie Valli and the Four Seasons’ı anlattığı son filmi Jersey Boys da Filmekimi’nde… Clint Eastwood’un son filmi Jersey Boys, özellikle 60’larda şöhreti yakalayan, albümleri 100 milyon satan grubu 1951’den 1990 yılına dek izliyor. 2005’ten bu yana Broadway’de, geçen yıl da İstanbul’da sahnelenen Jersey Boys müzikali dört Tony Ödülü’ne layık görüldü. Müzikalin beyazperde uyarlamasında da Frankie Valli’yi, müzikalde de başrolü üstlenen şarkıcı John Lloyd Young canlandırıyor.
Still the Water – Naomi Kawase
Yönetmeni Naomi Kawase’nin “başyapıtım” olarak tanımladığı doğa güzellemesi Still the Water, doğa, insan, yaşam, aşk, ölüm arasındaki ilişkiyi masalsı bir gözle ele alıyor. Film, tropik bir adada, denizde bir ceset bulan iki genç sevgilinin hikâyesini anlatıyor. Jüri başkanının Jane Campion olduğu Cannes’da Altın Palmiye için yarışan iki kadın yönetmenden biri olan Kawase, çocukların gözünden anlattığı Still the Water filminde gelenekler ve yabancılaşma üzerinden Japon toplumunu mercek altına alıyor.
Le Meraviglie / The Wonders – Alice Rohrwacher
Cannes’da Altın Palmiye için yarışan tek İtalyan filmi olan, Alice Rohrwacher’in yönettiği Le Meraviglie / The Wonders, Filmekimi programında yer alıyor. Cannes’da Büyük Ödül’ü kazanan film, geleneksel tarımcılık ve aile yapısını korumak için mücadele veren arıcı bir ailenin hikâyesini medya eleştirisiyle iç içe anlatırken İtalya’nın değişen ve mahvolan doğasını da izliyor. “Günümüzde her şey bir ‘manzaraya’ dönüştü” diyen Alice Rohrwacher, bu içten ve kişisel filmin senaryosunu yazarken Toskana’da arıcılık yapan kendi ailesinden esinlenmiş. Rohrwacher’in ilk filmi, 2011 tarihli “Corpo Celeste / Heavenly Body”. Altın Palmiye’li tek kadın yönetmen olan Jane Campion’ın jüri başkanı olduğu Cannes Film Festivali’nde yarışan iki kadın yönetmenden biri olan Alice Rohrwacher’a festivalin ikincilik ödülü olan Büyük Ödül’ü efsane İtalyan aktris Sophia Loren verdi.
Mommy – Xavier Dolan
Henüz 25 yaşında, Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’nü efsane sinemacı Jean-Luc Godard’la paylaşan Xavier Dolan’ın Altın Palmiye’nin en büyük adaylarından biri görülen son filmi Mommy’nin Türkiye prömiyeri Filmekimi’nde yapılacak. Cannes’da, jüri başkanı Jane Campion’ın “gerçekten bir dahi” diyerek övdüğü Dolan’ın son filmi, şiddete meyleden sorunlu ergen oğlu Steve’i tek başına büyütmeye çalışan dul anne Diane’ın hikâyesini anlatıyor. Filmde Diane rolünü, Dolan’ın ilk filmi Annemi Öldürdüm’de anneyi oynayan Anne Dorval üstleniyor. Yönettiği beşinci uzun metrajlı filmi, yine baştan başa bir Xavier Dolan projesi: Filmin yönetmenliğini üstlenen Dolan, aynı zamanda senarist, ortak yapımcı, kurgucu ve kostüm tasarımcısı; ancak çağdaş sinemanın bu en verimli “yaramaz çocuğu” bu kez filminde rol almıyor. Uyguladığı 1:1 ekran oranı; Oasis, Counting Crows, Dido ve Andrea Bocelli’den şarkıları; renk ve kurgu seçimleriyle Mommy, birçok eleştirmen tarafından Dolan’ın en iyi ve en olgun yapıtı olarak değerlendiriliyor. Yönetmenin önceki filmleri Annemi Öldürdüm, Laurence Anyways ve Tom Çiftlikte daha önce İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiş, Tom Çiftlikte, 33. İstanbul Film Festivali’nde Radikal Halk Ödülü’nü kazanmıştı.
A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence / İnsanları Seyreden Güvercin Roy Andersson
Adı çoğu zaman Ingmar Bergman ile anılan, İsveç sinemasının usta yönetmeni Roy Andersson, İkinci Kattan Şarkılar (2000) ve Siz, Yaşayanlar’ın (2007) ardından “Yaşayanlar Üçlemesi”ni tamamlıyor. Dünya prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivali’nde festivalin büyük ödülü olan Altın Aslan’ı kazanan İnsanları Seyreden Güvercin / En duva satt på en gren och funderade på tillvaron / A Pigeon Sat On A Branch Reflecting On Existence basın gösteriminde de ayakta alkışlandı. Çağdaş zamanların Don Kişot ve Sanço Panza’sı gibi iki gezgin satıcıyı izleyen film, günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık dünyasına bir bakış atıyor, bize yaşamın ihtişamını, insanoğlunun kırılganlığını, içimizdeki mizahı hatırlatıyor; tıpkı bir dalın üzerinden bizleri gözleyen bir güvercin gibi. Filmin adı, Brueghel’in Kardaki Avcılar tablosundan geliyor. Tabloda dala tünemiş güvercinler, tepeden aşağıdaki insanları izliyor. Dostoyevski’den ve Homer’in Odysseia’ındaki çizgisel olmayan anlatımdan esinlenen Roy Andersson, filmi ve filmin adı hakkında şunları söylüyor: “İnsanlar ve yaptıkları (delilikleri, kibirleri, aceleleri) güvercini şaşırtıyor; güvercin de bu olan bitene bir anlam vermeye çalışıyor. ‘Yaşayanlar Üçlemesi’nin bu son filminde sıradan ve elzem arasında, komik ile trajik arasında, varoluşun diyalektik ve devinen doğasını göstermek için bir gerilim yaratmaya çalıştım.”
Il-dae-il / One On One – Kim Ki-duk
Güney Koreli auteur Kim Ki-duk’un bol cinayetli son filmi Il-dae-il / One on One, Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı ve Venedik Günleri bölümünün açılış filmi olarak gösterilerek Feodora Ödülü’nü kazandı. “Bu film yaşadığım ülke, Güney Kore hakkında. Eğer kendinizi öldürülüyor gibi hissetmiyorsanız, bu filmi seyretmeyin” diyor Kim Ki-duk yirminci uzun metrajlı filmi için. Yönetmenin sıkça uğradığı intikam temasını işleyen ve Venedik’te “kışkırtıcı” içeriğiyle yine bolca konuşulan One on One liseli bir kızın kaçırılıp tecavüze uğradıktan sonra vahşice öldürülmesiyle başlıyor. Gölgeler Tarikatı’ndan yedi kişi, tıpkı yedi gölge gibi bu feci cinayetin yedi zanlısını teker teker bulup vahşice intikam alıyor. Usta yönetmenin Filmekimi’nde daha önce gösterilen filmleri arasında Yay, Arirang, Zaman, Nefes, Acı ve Moebius sayılabilir.
Retour á Ithaque / Havana’ya Dönüş – Laurent Cantet
Laurent Cantet’nin ilk gösterimini Venedik Film Festivali’nde yapan ve Venedik Günleri büyük ödülünü kazanan son filmi Havana’ya Dönüş, İspanya’da sürgünde geçirdiği 16 yıldan sonra memleketi Havana’ya dönen bir adamın arkadaşlarıyla günbatımından şafağa birlikte geçirdiği zamanı gözlemliyor. Bu beş arkadaş gençliklerini, sırlarını, umutlarını anımsarlarken Küba’nın gerçekliklerini de tartışıyorlar. Havana’ya Dönüş’ün senaryosu, Küba’nın en saygın romancısı Leonardo Padura ile Altın Palmiye’li Entre les murs / Sınıf ve Foxfire / Can Ateşi filmleriyle tanıdığımız yönetmen Laurent Cantet tarafından yazıldı. Cantet, daha önce Filmekimi’nde gösterilen Havana’da Yedi Gün filminin de bir bölümünün yönetmenliğini üstlenmişti. Filme Venedik Günleri büyük ödülünü layık gören jürinin karar gerekçesi ise şöyle: “Sınırlı zaman ve mekâna rağmen yönetmen geçmişin sırlarını hem duygusal hem de karmaşık bir yolla başarıyla ele alıyor.”
New York’a Hoş Geldiniz / Welcome to New York – Abel Ferrara
“Onu kimin öldürdüğünü biliyorum!” demişti Abel Ferrara İtalyan gazetecilere Pasolini’nin son günlerini anlattığı filmini bitirince. Şair, yönetmen, gazeteci ve aydın Pier Paolo Pasolini, İtalyan sanat ve siyaset çevrelerinin en tanınmış ve aynı zamanda en tartışılan isimlerinden biriydi. 1975’te öldürüldüğünden bu yana ne gerçek katil belirlendi ne de cezalandırıldı. Abel Ferrara, siyaset ve sinema tarihini bir arada ele aldığı filminde işte bu karanlık olaya ışık tutmaya çalışıyor. Dünya prömiyeri Venedik Film Festivali’nde yapılan belgeselvari filmin oyuncu kadrosunda Pasolini’yi canlandıran Willem Dafoe dışında Maria de Medeiros da yer alıyor. Abel Ferrara’nın Filmekimi programında bir filmi daha var: Dominique Strauss-Kahn’ın hayatından esinlenen ve başrolünde Gerard Depardieu’nün yer aldığı Welcome to New York.
Filmekimi programındaki filmlerin listesini aşağıda bulabilirsiniz:
- Ayrı Dünyalar / Inbetween Worlds / Feo Aladag / Almanya
- Seni Seviyorum Rio / Rio, I Love You / Vicente Amorim, Guillermo Arriaga, Stephan Elliott, Im Sang-soo, Nadine Labaki, Fernando Meirelles, Carlos Saldanha, Paolo Sorrentino, John Turturro, Andrucha Waddington / Brezilya-ABD
- İnsanları Seyreden Güvercin / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence / Roy Andersson / İsveç
- Karda Bir Beyaz Kuş / White Bird in a Blizzard / Gregg Araki / ABD
- Dönüş / The Turning / Tony Ayres, Robert Connolly, Claire McCarthy, Stephen Page, Simon Stone, Warwick Thornton, Mia Wasikowska, David Wenham / Avustralya
- Saraybosna’nın Köprüleri / Bridges of Sarajevo / Aïda Begic, Leonardo Di Costanzo, Jean-Luc Godard, Kamen Kalev, Isild Le Besco, Sergei Loznitsa, Vicenzo Marra, Ursula Meier, Vladimir Perisic, Cristi Puiu, Marc Recha, Angela Schanelec, Teresa Villaverde / Fransa-Bosna Hersek-İsviçre-İtalya-Portekiz-Bulgaristan
- Aşkın Halleri / The Disappearance of Eleanor Rigby: Them / Ned Benson / ABD
- Çile / Kreuzweg / Stations of the Cross / Dietrich Brüggemann / Almanya
- Kök / I Origins / Mike Cahill / ABD
- İlk Güreşte Aşk / Love at First Fight / Thomas Cailley / Fransa
- Havana’ya Dönüş / Return to Ithaca / Laurent Cantet / Fransa
- Whiplash / Damien Chazelle / ABD
- Palo Alto / Gia Coppola / ABD
- Yıldız Haritası / Maps to the Stars / David Cronenberg / Fransa-Kanada-Almanya
- İki Gün, Bir Gece / Two Days, One Night / Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne / Belçika-İtalya-Fransa
- Mommy / Xavier Dolan / Kanada
- Jersey Boys / Clint Eastwood / ABD
- Björk: Biophilia Live / Nick Fenton, Peter Strickland / İngiltere
- Pasolini / Abel Ferrara / Fransa-Belçika-İtalya
- New York’a Hoş Geldiniz / Welcome to New York / Abel Ferrara /
- Geronimo / Tony Gatlif / Fransa
- Dile Veda / Goodbye to Language / Jean-Luc Godard / Fransa
- Çılgın Aşk / Amour fou / Jessica Hausner / Avusturya-Luxemburg-Almanya
- Arayış / The Search / Michel Hazanavicius / Fransa-Gürcistan
- Soğuk Cennet / Snow in Paradise / Andrew Hulme / İngiltere
- Dingin Sular / Still the Water / Naomi Kawase / Japonya-Fransa-İspanya
- Bire Bir / One on One / Kim Ki-duk / Güney Kore
- Bay Turner / Mr. Turner / Mike Leigh / İngiltere
- Çocukluk / Boyhood / Richard Linklater / ABD
- Özgürlük Dansı / Jimmy’s Hall / Ken Loach / İngiltere-İrlanda-Fransa
- Buz, Kar ve İntikam / In Order of Disappearance/ Hans Petter Moland / Norveç
- Beyaz Tanrı / White God / Kornél Mundruczo / Macaristan-Almanya-İsveç
- Mısır Adası / Corn Island / George Ovashvili / Gürcistan-Almanya-Fransa
- Turist / Force Majeur / Ruben Östlund / İsveç-Danimarka-Norveç
- Issız Toprak / Young Ones / Jake Paltrow / ABD
- Kirli Para / The Drop / Michael R. Roskam / ABD
- Mucizeler / Le meraviglie / The Wonders / Alice Rohrwacher / İtalya-İsviçre-Almanya
- Mezara Kadar / A Hard Day / Kim Seong-hun / Güney Kore
- Timbuktu / Abderrahmane Sissako / Fransa-Moritanya
- Miss Julie / Liv Ullmann / Norveç-İngiltere
- İnsan Sermayesi / Human Capital / Paolo Virzì / İtalya-Fransa
- Yuvaya Dönüş / Coming Home / Zhang Yimou / Çin
- Leviathan / Andrey Zvyagintsev / Rusya