Film, Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de yayınladığı aynı isimli romanından Osman Fahir Seden’in uyarlamasıyla sinemaya çok geniş bir oyuncu kadrosuyla aktarılmıştır. Küçük yaşta annesini kaybeden Feride’ye babaannesiyle birlikte teyzeleri bakmaktadır. Subay olan babası görev nedeniyle uzak kaldığı memleketine tekrar dönememe ihtimaliyle Feride’nin teyzelerine muhtaç olmaması için, O’nu Fransız Dame de Sion okuluna yatılı olarak verir. Çocukluğundan beri çekindiği, teyzesinin yakışıklı oğlu Kamuran’la çekişmeleri sonraları bir aşkı doğurur ve evlenme hazırlıklarına kadar varır. Nişan hazırlığı sırasında aldığı bir haber ile hayalleri altüst olan Feride evden kaçar ve bakanlığa başvurarak öğretmen olarak Anadolu’da görev yapmak ister. Bir aşk hikayesi üzerinden “yoksulluk”, “cehalet”, “umutsuzluk” temaları ile birlikte dönemin “eğitim-öğretim sistemi” ve “bürokrasideki çarpıklıklar” konularına da ayna olan film insanın idealleri uğruna neler yapabileceğinin de bir göstergesidir.