Üç Oscar ödüllü usta oyuncu Daniel Day-Lewis, oğlu Ronan Day-Lewis’in yazıp yönettiği bağımsız aile draması Anemone ile oyunculuğa dönüşünü yaptı.
Daniel Day-Lewis 8 senenin ardından oğlunun yönetmenliğini yaptığı Anemone ile yeniden beyazperdede. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan fragmanı ise izleyicilere hem hüzünlü hem de etkileyici bir yolculuğun kapısını aralıyor. Fragmanda Sean Bean’in canlandırdığı orta yaşlı bir adamın, banliyödeki yaşamını geride bırakarak Kuzey İngiltere’nin kasvetli ormanlarına uzanan yolculuğu anlatılıyor. Bu yolculuk onu, uzun süredir görüşmediği kardeşiyle (Daniel Day-Lewis) yüzleşmeye götürüyor. İkilinin paylaştığı geçmiş, hem gizemli hem de sancılı bir bağ üzerinden yeniden açığa çıkıyor.
Film yalnızca Day-Lewis’in dönüşünü değil, aynı zamanda oğlunun ilk uzun metrajlı yönetmenlik deneyimini de temsil ediyor. Resmî tanıma göre Anemone, “siyasi ve kişisel şiddetin mirasıyla sarsılmış hayatlar üzerinden, kırılgan aile bağlarını ve geçmişin yarattığı kalıcı izleri” konu ediniyor.
Efsane İsim Yeniden Beyazperdede
Day-Lewis, modern sinema tarihinin en saygın oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. Kariyerine 1980’lerde adım atan usta isim, My Left Foot (1989), There Will Be Blood (2007) ve Lincoln (2012) filmleriyle üç kez Oscar‘da En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazanarak rekor kırdı. Martin Scorsese’nin Gangs of New York (2002), Steven Spielberg’in Lincoln (2012) ve Paul Thomas Anderson’ın Phantom Thread (2017) gibi yapımlardaki unutulmaz performanslarıyla sinema sanatına damga vurdu. Oyunculuğa duyduğu titiz yaklaşımı ve uzun aralıklarla seçtiği roller, onu çağdaş sinemanın en özel figürlerinden biri haline getirdi. Day-Lewis’in 2017 yapımı Phantom Thread’den bu yana ilk rolü olan Anemone, New York Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Festival gösterimlerinin ardından film, 3 Ekim’de sınırlı gösterimle başlayacak ve 10 Ekim’den itibaren geniş çaplı vizyona girecek.
Samantha Morton, Samuel Bottomley ve Safia Oakley-Green’in de oyuncu kadrosunda yer aldığı film, Ben Fordesman’ın geniş ölçekli görüntü yönetimiyle öne çıkıyor. Eleştirmenlerin şimdiden merakla beklediği Anemone, hem Daniel Day-Lewis’in sahnelere dönüşünü hem de sinema dünyasında yeni bir yönetmenin doğuşunu simgeliyor.