Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Young Girls of Rochefort (1967)
    Film Önerileri

    The Young Girls of Rochefort (1967)

    Burakhan Yanık
    19 saat önce
    Mars Express (2023)
    Animasyon

    Mars Express (2023)

    İrem Yavuzer
    1 gün önce
    Edward II (1991)
    Film Önerileri

    Edward II (1991)

    İpek Ömercikli
    3 gün önce
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    2 hafta önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak
    Liste

    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak

    İrem Yavuzer
    1 gün önce
    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi
    Röportaj

    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    İrem Yavuzer
    5 gün önce
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
  • HABERLER
    Documentarist 18. İstanbul Belgesel Günleri 14 – 19 Haziran’da!
    Haberler

    Documentarist 18. İstanbul Belgesel Günleri 14 – 19 Haziran’da!

    Elif Arı
    52 saniye önce
    Robert Eggers’tan A Christmas Carol Uyarlaması: Warner Bros. İçin Yeni Bir Yıl Hikayesi
    Haberler

    Robert Eggers’tan A Christmas Carol Uyarlaması: Warner Bros. İçin Yeni Bir Yıl Hikayesi

    Ulaş Ceylan
    2 saat önce
    Yapay Zekâ Destekli “Oz Büyücüsü”, Las Vegas’ta İzleyiciyi Büyülemeye Hazırlanıyor
    Haberler

    Yapay Zekâ Destekli “Oz Büyücüsü”, Las Vegas’ta İzleyiciyi Büyülemeye Hazırlanıyor

    Tuğba Uluay
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Young Girls of Rochefort (1967)
    Film Önerileri

    The Young Girls of Rochefort (1967)

    Burakhan Yanık
    19 saat önce
    Mars Express (2023)
    Animasyon

    Mars Express (2023)

    İrem Yavuzer
    1 gün önce
    Edward II (1991)
    Film Önerileri

    Edward II (1991)

    İpek Ömercikli
    3 gün önce
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    2 hafta önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak
    Liste

    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak

    İrem Yavuzer
    1 gün önce
    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi
    Röportaj

    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    İrem Yavuzer
    5 gün önce
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
  • HABERLER
    Documentarist 18. İstanbul Belgesel Günleri 14 – 19 Haziran’da!
    Haberler

    Documentarist 18. İstanbul Belgesel Günleri 14 – 19 Haziran’da!

    Elif Arı
    52 saniye önce
    Robert Eggers’tan A Christmas Carol Uyarlaması: Warner Bros. İçin Yeni Bir Yıl Hikayesi
    Haberler

    Robert Eggers’tan A Christmas Carol Uyarlaması: Warner Bros. İçin Yeni Bir Yıl Hikayesi

    Ulaş Ceylan
    2 saat önce
    Yapay Zekâ Destekli “Oz Büyücüsü”, Las Vegas’ta İzleyiciyi Büyülemeye Hazırlanıyor
    Haberler

    Yapay Zekâ Destekli “Oz Büyücüsü”, Las Vegas’ta İzleyiciyi Büyülemeye Hazırlanıyor

    Tuğba Uluay
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Liste

Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak

İrem Yavuzer İrem Yavuzer
1 gün önce
Liste, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 10 min
0
0
Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Asya ve Avrupa’nın köprüsü olan İstanbul’un cazibesinden etkilenen dünya sineması, bu kente sinematografik açıdan hak ettiği değeri vermeye çalışmıştır. Filmlerle birlikte gerek gerçek gerek kurgusal mekânlarla ideal, hayalî bir İstanbul temsili yaratılmaktadır. Geçmişteki ilk örneklerinde barbar Türklerin yurdu olarak kötücül ve karanlık gösterilen İstanbul, çoğu zaman Avrupai bir izlenim taşırken özellikle 2010’lar sonrası yeniden Orta Doğu şehri olarak çoğu filme ev sahipliği yapmıştır.  Küreselleşme ve siyasi değişimler, ülkenin içinde bulunduğu dönem gereği batılı bakışı yeniden İstanbul’a yöneltmiştir. Bu sebeple bu tarihî kent dünya sinemasında adeta bir doğu perspektifiyle sergilenmektedir. İstanbul artık eğlence, kültür sanat mekânından çok, tekinsizliğin yeni adresi olarak temsil krizi yaşamaktadır. Ancak İstanbul’un dünya sinemasındaki bu temsili ülkelerin siyasi ilişkilerine göre yeniden şekillenmektedir.

Sinemanın popüler bir eğlence hâline geldiği 1950’lerden 1990’ların ortalarına kadarki süreçte İstanbul her zaman önemli bir yer olmuştur. Bu süre zarfında, şehre bakış açıları ve algılama biçimleri değişmiş, İstanbul filmlerde her zaman bir referans noktası olarak varlığını sürdürmüştür. [1] Türkiye’de sinemanın başlangıcından itibaren İstanbul, sinemaya bir arayüz olarak hizmet etmiştir. İstanbul’un mekân olarak kullanıldığı filmlerde, köy yaşamı dışındaki hikâyelerin neredeyse tamamı İstanbul’da geçmektedir. Film ve kent tarihleri öylesine iç içe geçmiştir ki sinemanın kent olmadan gelişebileceğini düşünmek artık neredeyse olanaksızdır. Hem Türk Sineması’nda hem de dünya sinemasında İstanbul; tarihî kimliği, coğrafi özellikleri ve toplumsal yaşamıyla birlikte egzotik bir bakış sunmaktadır. Türk Sineması, sokağı, hayatı film seti olarak kullanırken, İstanbul’u ev sahibi olarak yansıtmış, şehrin toplumsal yaşamı ve kentleşme sürecini aynı zamanda Türkiye’nin modernleşmesinin bir göstergesi olarak ele almıştır. [2] Batılı sinema anlayışında İstanbul’u ilk gördüğümüz filmler John W. Brunius yönetmenliğindeki Charles XII (1925) ve Andrew Marton’un Beyazlı Casus olarak da bilinen The Secret of Stamboul (1936) filmleridir. Roman uyarlaması olan bu yapım Britanyalı bir ajanın öngörülen tehlikeli bir devrimi engellemek için verdiği mücadeleyi konu almaktadır. Böylelikle İstanbul uluslararası arenada ilk kez bir filmde gösterilmiştir. Dünya sinemasında İstanbul temsilinin birçok örneği olmakla birlikte bu listede herkesçe bilinen popüler filmlere yer verilmiştir.

From Russia with Love (Yön. Terence Young, 1963)

İngiliz Gizli Servisi, 007’ye, Rusların elinde bulunan Lektor şifreleme makinesini ele geçirme görevini verir ve İstanbul’a gönderir. Ancak, 007 gerçekte ezeli düşmanı olan SPECTRE’nin tuzaklarıyla karşı karşıyadır. SPECTRE’nin önemli ismi Ernst Stavro Blofeld hazırlanan bu planın arkasındaki isimdir. Blofeld’in hedefi, sadece Ruslar ve İngilizleri birbirine düşürmek değil Lektor’u Ruslara satıp kâr elde etmek ve Bond’un sonunu getirerek Dr. No’nun intikamını almaktır. From Russia with Love, James Bond filmleri arasında en popüler yapımlardan biri olarak anılırken İstanbul’da geçen ilk Bond filmi olarak da ayrı bir öneme sahiptir. Zira İstanbul, The World is Not Enough (1999) ve Skyfall (2012) filmlerine yeniden ev sahipliği yapmıştır. [3] İstanbul, mizansen olarak değil, aynı zamanda kültürel karşılaşmanın merkezi olarak da konumlandırılır. James Bond’un karşısında tasarlanan diğer karakterler Türkiye’nin coğrafi konumunu temsil etmektedir. Öte yandan, From Russia with Love İstanbul’u çoğunlukla mistik bir anlatıyla ele alır. Dar sokaklar, dehlizler, tüneller ve gizemli mekânlarla tekinsiz bir anlatım sunar ki bu durum Türk Sineması’nın ve İstanbul’un görünürlüğü adına hiç şaşırtıcı değildir. İstanbul bu ve benzeri yaklaşımlara neredeyse tüm Batı filmlerinde maruz kalmaktadır.

Vampyros Lesbos (Yön. Jesus Franco, 1971)

Türkiye’de çekilen Vampyros Lesbos konusu gereği oldukça cesur bir tür filmi olarak dikkat çekmektedir. Seyirci henüz ilk sahnede İstanbul silüetiyle karşılaşır. Büyükada‘nın sakinliği, tarihî yapıları filme mekân anlatısı olarak da otantik bir izlenim katmaktadır. Film, Türkiye’de çekilmiş erotik-gerilim yapımlardan biri olarak öne çıkar. Vampyros Lesbos, Bram Stoker’ın Drakula’nın Konuğu adlı kısa öyküsünden ilham alsa da net bir şekilde korku ve erotik türlerinin kalıplarına tam olarak oturmaz. Avukat olan Linda İstanbul’da bir gece kulübünde eğlendikten sonra, Büyükada’da gizemli kontes Carody ile karşılaşır. Bu karşılaşmanın ardından yakınlaşan çift tedirginlik ve heyecan dolu bir maceraya adım atar. Kanlı Kontes Bathory ile görünürlük sağlayan kadın vampir teması erotik bir söyleme evrilir. Öte yandan Vampyros Lesbos, Jean Rollin imzalı Fascination (1979) filminin öncüsü olarak ele alınabilmektedir. [4]

Zombie And The Ghost Train (Yön.  Mika Kaurismäki, 1991)

Kuzey insanının buhranını karikatürize bir anlatı yapısıyla sunan Mika Kaurismäki, Zombie And The Ghost Train filminde bir yetişkinin kimlik bunalımını ele almaktadır. Kendisine zombi lakabını veren genç adam dünyada herhangi bir yere sahip olmak istemektedir. Hem müzik grubuna üye olmak hem de sevdiği kadınla sıradan bir ilişki yaşamanın planlarını yapar; ancak Zombie’nin sıra dışı karakteri diğer insanlar gibi gündelik hayata uyum sağlayabilecek bir yapıda değildir. Bu sebeple herkesin hayatından kaçıp gitmek ister, soluğu da İstanbul’da alır. Yeni mekânında artık gerçekten bir zombi olmuştur. Dilini, hikâyesini bilmediği bu yabancı kentte yeni bir kimlik inşası içerisindedir. İstanbul, Zombie’yi kabul edip bağrına basmıştır; ancak ilk başta sevecen yaklaşan bu kent yavaş yavaş Zombie için tekinsiz bir hâl almaya başlamıştır.

Oyuncu kadrosunda Halil Ergün gibi usta bir ismi barındıran Zombie And The Ghost Train, 1990’lı yılların İstanbul’una da bakış atmaktadır. Özellikle rakı kültürünün ve İstanbul simgelerinin büyük yer kapladığı filmde Halil Ergün kendi sesiyle şarkı da söylemektedir. Batı’ya daha yakın bir oryantalist anlatıyla ele alınan İstanbul gri ve kasvetli bir sinematografiyle Balkan şehri gibi sergilenmektedir.

Djam: Aman Doktor (Yön. Tony Gatlif, 2017)

Babasının isteği üzerine İstanbul’a gitmek zorunda kalan Djam’ın hikâyesini anlatan Djam büyüme serüvenini ve genç yetişkinliği merkeze alan bir yol filmidir. Çıktığı yolculukta yeni arkadaşlar edinen Djam, İstanbul’un müzik ve eğlence dolu kültürünü yeni yol arkadaşı Avril ile birlikte deneyimlemektedir. Avril mültecilerle çalışan gönüllü bir yardımseverdir. Yolları kesişen bu iki genç kadın üzerinden alternatif bir hayatın mümkün ve eğlenceli olabileceğine dair bir anlatı sunmaktadır. Filmin yansıtmış olduğu oryantalist bakış İstanbul’un gece hayatı ve müzik kültürününe eşlik eden olumlu bir açıdan aktarılır. Gatlif, izlenilen sokakları, insanları ve o eski İstanbul’u iki genç kadının heyecanıyla buluşturur. İstanbul’un mekânsal bir silüetten ziyade yardımcı oyuncu olarak kullanıldığı Djam’da film boyunca anlatı, yalnızca olayların akışıyla değil, sık sık sahnelere eşlik eden müzikal geçişlerle de şekillenir. Müzik, anlatının pasif bir süsü olmaktan çıkarak karakterlerin duygularını, geçmişlerini ve iç dünyalarını yansıtan etkin bir anlatı aracına dönüşür. Bu müzikal katman, hem atmosfer yaratmada hem de karakterlerin birbirleriyle kurdukları bağın derinliğini izleyiciye hissettirmede önemli bir rol oynar.

Boy From Heaven (Yön. Tarik Saleh, 2022)

75. Cannes Film Festivalinde gösterilen Boy From Heaven, Mısır asıllı İsveç yönetmen Tarik Saleh’in en çarpıcı filmlerinden biri olarak dikkat çekmektedir. İslam coğrafyasının dini eğitim merkezi olarak anılan El-Ezher’i inanç üzerinden şekillenen bir gerilimin mekânı olarak yakın plana alan Saleh manevi duyguların istismarına yönelik güçlü bir motivasyona odaklanmaktadır. El-Ezher üniversitesinde Şeyh mertebesine ulaşabilmek için eğitim bursu alan Adam, aslen muhafazakâr coğrafyada yetişmiş orta sınıf bir aileye mensuptur. Eğitime kabulünün akabinde arka planda gelişen tüm yolsuzluktan habersiz olan genç, inandığı değer yargıları nefsi duygularla yeniden inşa ederek karakter yolculuğuna yeni bir devinim kazandırmaktadır. Hassas bir eğitimden ve ari bir topluluktan oluşan El-Ezher, kendi içerisindeki çatışmaları, hatta otoriter çatırdamaları içten yıkılan bir kale edasıyla dışa vurmaktadır. Din kavramının özünü, bireyin yolculuğundaki öznellik, biriciklik ve doğru yol kavramlarıyla işleyen Boy From Heaven, ruhani bir atmosfere de ev sahipliği yapmaktadır. Film, konusu bakımından Mısır’da geçse de yönetmen mekân seçimini Mısır’a benzetilen sahne tasarımlarıyla İstanbul’dan yana kullanmaktadır. Filmde minarelerin üstünden Boğaz Köprüsü’nü gördüğümüzde yabancılaşma hissine kapılsak da hikâye temelindeki yoğunluk görsel anlamsızlıklarını kendi içinde başarılı bir hâlde harmanlamayı başarmaktadır.

Three Thousand Years of Longing (Yön. George Miller, 2022)

Tilda Swinton ve İdris Elba’yı aynı filmde buluşturan Three Thousand Years of Longing çoğu sahneleri İstanbul’da çekilen fantastik bir hikâyeyi merkeze alır. Kapalıçarşı’dan aldığı antika bir şişenin içinden çıkan cine aşık olan Alithea Binnie, naratoloji uzmanıdır. Alithea İstanbul’da ikamet ederken geçirdiği bütün fantastik yolculuğunu şişesinden çıkarttığı Cin’in rehberliğinde gerçekleştirir. Binlerce yıl sahibini bekleyen Cin, Alithea’ya aşık olur. Alithea da Cin’in duygularına karşılık verir. Alithea ölümsüz aşkı ile birlikte masallar arası bir evrene ve kadim Osmanlı medeniyetinin önemli dönüm noktalarına ulaşır.

Alışılmış olanın aksine günümüz insanın değişen dilek ve isteklerinin masalsı bir üslupla tartışılmasının yanında, hırsın ve ihtirasın baki kaldığı “insan” olma olgusu film boyunca defalarca kez hatırlatılır. Doğu ve Batı’nın folklorik bir bakış ile sentezlenmesi Three Thousand Years of Longing’i türdeşi birçok fantastik filmden büyük ölçüde ayırır. İstanbul’u farklı tarihî dönemlerde izleme şansı yakaladığımız film Zerrin Tekindor, Ece Yüksel, Erdinç Yaşaroğlu, Oğulcan Arman Uslu gibi isimleri kadrosunda barındırır.

Crossing (Yön. Levan Akin, 2024)

Crossing filmi, yeğenini aramak için Batum’dan İstanbul’a gelen Lia’nın hikâyesini anlatmaktadır. Trans bir kadın olan Tekla yıllar önce ülkesinden kaçmış, ailesine izini kaybettirmiştir. Gürcistan, ataerkil ve homofobik yapısı nedeniyle Tekla için tekinsiz bir yer olmaya başlamıştır. Lia’nın tek hayali kardeşine verdiği sözü yerine getirmektir. Çünkü ne olursa olsun Tekla’yı ülkesine geri getireceğini söylemiştir. Sözünü yerine getirmek için İstanbul’a doğru yolculuğa çıkan Lia eski bir öğrencisinin kardeşi olan Achi ile tanışır. Birlikte sınır kapısından Türkiye’ye geçen ikili, Tekla’yı bulmak için İstanbul sokaklarında dolaşır. Adeta İstanbul’a bir aşk mektubu olarak ele alınabilen Crossing alışık olduğumuz dünya temsillerinden farklı bir üsluba ev sahipliği yapar. Terör saldırıları, gangster savaşları haricinde İstanbul’u seks işçileri, Beyoğlu sokakları, içkili mekânlar ve fasıl müzikleriyle temsil eden Akin, 2000’li yılların Türkiye’sine özlemini dile getirmektedir. Zira bu turistik sahnelerde seyirci, Lia ve Achi ile birlikte İstanbul’u karış karış gezmektedir. Lia’nın, “Sanırım İstanbul insanların kaybolmak için geldikleri bir yer,” diyaloğu İstanbul’un hâlen bir göç şehri ve ötekilerin mekânı olduğunu göstermektedir.

 

Dünya sinemasında İstanbul temsili; görüldüğü üzere toplumlara, yönetmenlere ve ülke sinemasına göre değişiklik gösterir. İstanbul’un zaman içinde değişen sosyopolitik durumu, kültürel yapısı, aldığı yoğun iç ve dış göçler; Batı’nın, sanatın ve sanatçının İstanbul’a bakışını değiştirmiş ve şekillendirmiştir. Bu bağlamda tek bir perspektiften İstanbul temsilinden bahsedemeyiz. Zira İstanbul hem Osmanlı hem de Türkiye için son derece önemli ve stratejik bir kent olma özelliği taşımaktadır. Genel olarak baktığımızda sinema dünyası İstanbul’a kamerasını her çevirdiğinde farklı bir İstanbul ile karşılaşmaktadır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu sonrası tekinsiz, karanlık bir İstanbul anlatısına ağırlık verildiğini görmekteyiz. Daha çok casusların, kötü adamların mekânı olan İstanbul, ancak 1960’lar sonrasında, Türkiye’nin güçlenme aşamasındaki dış politikalarıyla hikâyesini değiştirmeye başlamıştır. Ancak yine de maceraperest karakterlerden tam anlamıyla kurtulamamıştır.

[1] Suner, Asuman (2005) Hayalet Ev: Türk Sinemasında Aidiyet, Kimlik ve Bellek.

[2] Torun, Ayla (2017) Sinema-Kent İlişkisinde İstanbul: İlk Yıllarından Bugüne Türk Sineması’nda İstanbul’un Görünümü.

[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Rusya%27dan_Sevgilerle

[4] Şimşek, Halil (2023) İstanbul’a Davet Eden Filmler: L’immortelle‘den Uzak’a. The Magger.

İrem Yavuzer

1993 yılında Kadıköy’de dünyaya geldi ama hâlâ geldiği yere adapte olamadı. Sinema ve Televizyon bölümünde okudu, Okudukça daha çok sevdi sevdikçe daha çok izledi izledikçe daha çok hayata tutundu. Birinci dereceden sinema aşığı ancak eş zamanlı olarak müzikten ve bisiklet sürmekten de hoşlanıyor. Bol bol geziyor, gökyüzünü, renkleri ve uzaylıları seviyor.

Etiketler: aman doktorBoy from HeavencorssingdjamFrom Russia with LoveGeçişidris elbaLevan AkinMika Kaurismäkitarik salehterence youngThree Thousand Years of Longingtilda swintontony gatlifVampyros LesbosZombie And The Ghost Train
İrem Yavuzer

İrem Yavuzer

1993 yılında Kadıköy’de dünyaya geldi ama hâlâ geldiği yere adapte olamadı. Sinema ve Televizyon bölümünde okudu, Okudukça daha çok sevdi sevdikçe daha çok izledi izledikçe daha çok hayata tutundu. Birinci dereceden sinema aşığı ancak eş zamanlı olarak müzikten ve bisiklet sürmekten de hoşlanıyor. Bol bol geziyor, gökyüzünü, renkleri ve uzaylıları seviyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Mars Express (2023)

    Mars Express (2023)

    12 Haziran 2025
    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    8 Haziran 2025
    The Light (2025)

    The Light (2025)

    23 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
Mars Express (2023)

Mars Express (2023)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In