Film Yönetmenleri Derneği, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı olan ve yaklaşık 10 bin filmi barındıran Türk Film Arşivi’nin, üniversitenin ilgili yerleşkesinin boşaltılmasıyla birlikte akıbetinin belirsiz hale geldiğine dikkat çeken bir açıklama yayımladı.
2019 yılında, deprem tehlikesi gerekçe gösterilerek üniversitenin Türk Film Arşivi’ni de barındıran Balmumcu Yerleşkesi tahliye edilmiş, ancak o tarihten bu yana arşivin akıbetine ilişkin olarak üniversite rektörlüğü tarafından kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmamıştı.
Dernek açıklamasında, “Son beş yılda arşivin durumu, binasının deprem tehlikesi gerekçe gösterilerek boşaltılması ve çözülemeyen hukuki süreçler nedeniyle giderek daha da belirsiz bir hale gelmiştir ve Türk Film Arşivi sahipsiz kalmıştır. Bu durum yalnızca bir arşivin değil, Türk sinema tarihinin ve kültürel belleğimizin yok olma tehlikesine işaret etmektedir. Film arşivinin kaybı, bir orman yangınında yok olan ağaçlar gibi geri dönüşsüz olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Canlı Bir Organizma Olarak Arşiv
Temelleri Prof. Sami Şekeroğlu tarafından atılan ve Metin Erksan, Lütfi Akad, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Memduh Ün, Duygu Sağıroğlu, Feyzi Tuna, İlhan Arakon ve Tevfik İsmailov gibi ülke sinemasının değerli isimlerinin destekleriyle büyüyen kültürel mirasın bugünkü durumuyla ilgili şeffaf bir açıklama talep eden dernek, aynı zamanda arşivin hangi kurum tarafından korunacağı, hangi bütçeyle sürdürüleceği ve hangi koşullarda araştırmacılara açılacağının net bir biçimde açıklanmasını istedi.
Film yönetmenleri, arşivin günümüz koşullarına uyumlu hale getirilerek canlı bir organizma gibi yaşatılması gerektiğini vurguladı ve “…genç kuşakların zengin Türk sinema birikimiyle tanışabilmesi için arşiv erişime açılmalı, gerekli arşivleme koşulları sağlanmalı ve dijital kopyalama çalışmaları hızlandırılmalıdır” çağrısında bulundu.