Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bambi (1942)
    Animasyon

    Bambi (1942)

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
    The Furies (1950)
    Drama

    The Furies (1950)

    İpek Ömercikli
    1 ay önce
    particle-fever
    Belgesel

    Particle Fever (2013)

    Burakhan Yanık
    2 ay önce
    Boys State (2020)
    Belgesel

    Boys State (2020)

    Tuba Büdüş
    2 ay önce
    Libertarias (1996)
    Drama

    Libertarias (1996)

    Doğaç İlbay
    2 ay önce
    Tenet (2020)
    Film Önerileri

    Tenet (2020)

    Rabia Elif Özcan
    2 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Dünya Sineması
      • Sinemada Dönemler
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Velayetin Ardından: Jusqu’à la Garde
    Eleştiri - İzlenim

    Velayetin Ardından: Jusqu’à la Garde

    Bora Taşçı
    5 gün önce
    Öğrenci Direnişi Filmleri
    Özel Dosya

    Öğrenci Direnişi Filmleri

    Fil'm Hafızası
    5 gün önce
    Bir Sahne: The Way We Were (1973)
    Eleştiri - İzlenim

    Bir Sahne: The Way We Were (1973)

    Ezgi Ulukoca
    2 hafta önce
  • HABERLER
    71. Berlin Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    71. Berlin Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    Ekin Taneri
    3 saat önce
    27. İFSAK Kısa Film Festivali 6 Mart’ta Başlıyor!
    Haberler

    27. İFSAK Kısa Film Festivali 6 Mart’ta Başlıyor!

    Ekin Özgüven
    4 saat önce
    Joaquin Phoenix, Napoleon Bonaparte’ı Canlandıracak!
    Haberler

    Joaquin Phoenix, Napoleon Bonaparte’ı Canlandıracak!

    Havva Gül
    9 saat önce
  • KISA FİLMLER
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bambi (1942)
    Animasyon

    Bambi (1942)

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
    Çocuk Oyuncağı (2014)
    Drama

    Çocuk Oyuncağı (2014)

    Esra Kars
    1 hafta önce
    Başka Mevzu (2017)
    Drama

    Başka Mevzu (2017)

    Feride Eron
    2 hafta önce
    Manoman (2015)
    Animasyon

    Manoman (2015)

    Başak Buluç
    4 hafta önce
    Ben Saksı Değilim (2012)
    Drama

    Ben Saksı Değilim (2012)

    Fil'm Hafızası
    3 ay önce
    The Woman And The Car (2018)
    Belgesel

    The Woman And The Car (2018)

    Esra Kars
    3 ay önce
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
    Pencereden Bakış Sahneleri
    Hafızadan Çıkmayanlar

    Pencereden Bakış Sahneleri

    Burak Yavuz
    2 ay önce
    Bunları Biliyor Muydunuz? -2
    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Bunları Biliyor Muydunuz? -2

    Beyza Nur Kızıldemir
    3 ay önce
    Bunları Biliyor Muydunuz?
    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Havva Gül
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Podcasts
    • Soundtracks
  • ETKİNLİKLER
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bambi (1942)
    Animasyon

    Bambi (1942)

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
    The Furies (1950)
    Drama

    The Furies (1950)

    İpek Ömercikli
    1 ay önce
    particle-fever
    Belgesel

    Particle Fever (2013)

    Burakhan Yanık
    2 ay önce
    Boys State (2020)
    Belgesel

    Boys State (2020)

    Tuba Büdüş
    2 ay önce
    Libertarias (1996)
    Drama

    Libertarias (1996)

    Doğaç İlbay
    2 ay önce
    Tenet (2020)
    Film Önerileri

    Tenet (2020)

    Rabia Elif Özcan
    2 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Dünya Sineması
      • Sinemada Dönemler
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Velayetin Ardından: Jusqu’à la Garde
    Eleştiri - İzlenim

    Velayetin Ardından: Jusqu’à la Garde

    Bora Taşçı
    5 gün önce
    Öğrenci Direnişi Filmleri
    Özel Dosya

    Öğrenci Direnişi Filmleri

    Fil'm Hafızası
    5 gün önce
    Bir Sahne: The Way We Were (1973)
    Eleştiri - İzlenim

    Bir Sahne: The Way We Were (1973)

    Ezgi Ulukoca
    2 hafta önce
  • HABERLER
    71. Berlin Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    71. Berlin Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

    Ekin Taneri
    3 saat önce
    27. İFSAK Kısa Film Festivali 6 Mart’ta Başlıyor!
    Haberler

    27. İFSAK Kısa Film Festivali 6 Mart’ta Başlıyor!

    Ekin Özgüven
    4 saat önce
    Joaquin Phoenix, Napoleon Bonaparte’ı Canlandıracak!
    Haberler

    Joaquin Phoenix, Napoleon Bonaparte’ı Canlandıracak!

    Havva Gül
    9 saat önce
  • KISA FİLMLER
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bambi (1942)
    Animasyon

    Bambi (1942)

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
    Çocuk Oyuncağı (2014)
    Drama

    Çocuk Oyuncağı (2014)

    Esra Kars
    1 hafta önce
    Başka Mevzu (2017)
    Drama

    Başka Mevzu (2017)

    Feride Eron
    2 hafta önce
    Manoman (2015)
    Animasyon

    Manoman (2015)

    Başak Buluç
    4 hafta önce
    Ben Saksı Değilim (2012)
    Drama

    Ben Saksı Değilim (2012)

    Fil'm Hafızası
    3 ay önce
    The Woman And The Car (2018)
    Belgesel

    The Woman And The Car (2018)

    Esra Kars
    3 ay önce
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
    Pencereden Bakış Sahneleri
    Hafızadan Çıkmayanlar

    Pencereden Bakış Sahneleri

    Burak Yavuz
    2 ay önce
    Bunları Biliyor Muydunuz? -2
    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Bunları Biliyor Muydunuz? -2

    Beyza Nur Kızıldemir
    3 ay önce
    Bunları Biliyor Muydunuz?
    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Bunları Biliyor Muydunuz?

    Havva Gül
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Podcasts
    • Soundtracks
  • ETKİNLİKLER
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Herkes İster mi Mutlu Olmayı?: Cold Souls

Mustafa Koca Mustafa Koca
6 sene önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 6 min
0
0
Herkes İster mi Mutlu Olmayı?: Cold Souls
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Bugüne kadar yaşadığınız her gün aynı sabaha uyandınız, yapmayı bildiğiniz tek işi yaptınız ve günlerden bir gün sahip olduğunuz ve sımsıkı sarıldığınız bu can simidinin elinizden kaydığını fark ettiniz. Çıkışı göremiyorsunuz, tıkandınız. Eğer böylesi bir hâletiruhiye içerisinde olsaydınız ne yapardınız?

Paul başarılı, tanınan bir oyuncudur ve New York’ta sahnelenecek olan Çehov’un meşhur oyunu ‘Vanya Dayı’da rol alacaktır. Fakat bir türlü kendisini tatmin edecek performansı gösterememektedir, kendisini hem özel hem de profesyonel hayatında tıkanmış hisseder.

Çehov’un oyunlarını okuyanlar bilirler, onun karakterleri hayatlarının bir noktasında takılmış, çıkış yolu bulamayan, yok oluşun eşiğine gelmiş ‘eylemsizlik’ten muzdarip aydın kişilerdir. Sophie Barthes de ilk uzun metraj denemesi Cold Souls’da (2009) bizi aynı sorunsalın güncel bir yorumu ile karşı karşıya bırakıyor ve bunu hiç lafı dolaştırmadan gayet açık bir şekilde yapıyor. Daha ilk sahneden filminin ana kahramanı Paul ile Çehov’un Vanya karakteri arasında birebir paraleller kuruyor; ikisi de hayatın monotonluğu altında ezilmiş hissediyor, ikisi de yıllarca boş yere çalışıp hayatlarını harcamış olmaktan korkuyorlar.

Cold_Souls_413

Paul’un duygusal bunalım içerisindeki kişilere ruhlarını vücutlarından çıkarma ve depolama hizmeti veren bir klinik olduğunu keşfetmesi, kendi duyguları ve geçmişiyle yüzleşmek yerine kısa yolu seçip onlardan kurtulmak istemesi aslında tüm filmin ana sorunsalını oluşturuyor. Barthes’in oldukça yerinde bir bilim kurgu metaforla anlatmayı seçtiği bu fenomen hepimizin zaman zaman başvurduğu bir yöntemi gözler önüne seriyor aslında, bize acı veren hislerle yüzleşmek yerine onları bastırma yolunu seçmek. Peki, bu yol insanı nereye götürür, kendimizden ne kadar kaçabiliriz? Bizi biz yapan hisler olmadan yaşamaya devam edebilir miyiz? İşte bu sorular Barthes’in filmini kuşatıyor.

Tabii Barthes bu filmde yalnızca bireysel bir iç hesaplaşma hikâyesi anlatmıyor. Artık içinde yaşadığımız dünya, duyguların ve hislerin önemsizleştiği, her şeyin nesneleştiği, materyalleştiği bir dünya. Filmin de bu konuda söyleyecek sözleri var elbet. Bahsi geçen klinik, içinde yaşadığımız ekonomik sistemin uç sonuçlarından biri gibi. Bu klinikte insanların vücutlarından çıkarılan ruhlar objelere dönüşüyorlar ve klinik tarafından sahiplerine bir cam kap içerisinde kasalarına koymaları için iade ediliyorlar. Kendini var edebilmek için insanların özünü kullanan, bu özü kapitilize eden bir kliniğin ruhları kasalarda saklanacak basit birer nesne hâline getirmesi ise şaşılacak bir sonuç olmasa gerek.

Hikâye ilerledikçe arka planda seyreden başka bir mesele dikkatimizi çekiyor. Günümüz dünyasının belki de en büyük ayıplarından biri olan insan ticareti ve bu sorunun sonuçları üzerine de anlatacakları var bu filmin. Barthes’in kurduğu bu yarı gerçek-yarı fantezi dünyada, aynı insan trafiği yapanlar gibi ruh ticareti yapanlar da türemiştir. E ne de olsa aynı insan bedeninin metalaştırılması gibi ruhlar da metalaştırılmıştır artık. Rusya’dan Amerika’ya bir Rus kadını (Nina) kullanarak yasal olmayan yollardan ruh götürüp getirmektedirler. Bu suç örgütlerinin artık harcanan yaşamları umursamadan insanların bedenleri yerine ruhlarını satmaya başlaması ve ruhlarından ayrılan insanların sonunda hissizleşip yok olmaya yüz tutması da filmin tümüne hâkim olan önemli bir bakış açısını ortaya koyuyor. İnsanları analitik akıl ve duygular olarak ikiye ayırmış bir kültürün aslında çok da gerçeği yansıtmadığını, insan denen varlığın düşüncesi ve duygularıyla, bedeni ve ruhuyla bir bütün olduğunu ve biri var olmadan diğerinin de olamayacağını ortaya koyan bir bakış açısını…

cold-souls-2-LST067637

Aynı bakış açısı filmin ana karakterinin yaşadıklarında gerçek ifadesini bulmaya başlar. Sonunda onu sürekli aşağı çeken ruhundan kurtulmuş olan Paul, başta, yaptığı şeyin sonucunu kavrayamamış olsa da zamanla artık hiçbir şey hissedemediğinin farkına varır. Ruhsuz hayatına devam edemeyeceğini anlayıp başka bir ruh kiralamaya kalkar fakat bu sefer daha da mutsuz olur. Tek çare kendisine geri dönmektir artık. Bu sırada Nina, sonradan bu yaptığına pişman olacak olsa da, patronun isteği üzerine bir aktörün ruhunu çalmak için yola koyulur. Paul kendi özünü geri istemek için kliniğe geldiğinde artık çok geçtir; ruhu kasasında yoktur, Nina onu çoktan Rusya’ya götürmüştür. Rus kadının varlığını öğrenen Paul ise kendini tekrar bulabilmek için onun da yardımını isteyerek bilmediği bir ülkeye doğru yola çıkar.

Kuşkusuz bu film her yapımda kolay kolay karşımıza çıkmayan bir özelliğe sahip: Hikâyesini çok katmanlı bir biçimde, hem dramatik hatta trajik hem de eğlendiren eşsiz mizahi bir yöntemle kuruyor. Barthes’in bu filmde oluşturduğu dünya şüphesiz seyircilere Charlie Kaufman’ın senaryosunu yazdığı filmleri anımsatacak; başrolde gerçek dünyada var olan bir karakterin alt-egosu karşımıza çıkar, yine bildiğimiz dünyada var olmayan gerçeküstü bir durumla karşılaşır ve gelişen olayların söz konusu karakteri kendisiyle nasıl yüzleştirdiğini izleriz. Yine benzer bir şekilde Woody Allen filmlerinin etkisi de dikkatli izleyenlerin ilgisini çekecektir. Nevrotik kişiliği ile bize Allen’ın karakterlerini anımsatan Paul’un yaşadıkları, çalıştığı tiyatroda oynamaya hazırlandığı rol olan “Vanya” ile de oldukça bariz benzerlikler taşıyor. Hikâyesine kendini tanımayan, işini kaybetmenin eşiğinde ve yıllarını boşa harcamış olmaktan korkan bir adam olarak başlıyor, birçoğumuz gibi hayatını devam ettirebilmek için kendini yeniden keşfetmek zorunda olduğunun ise bir türlü farkına varamıyor, ta ki elindeki değeri kaybedene kadar. İşte tam da bu noktada beklenmedik bir dönüş gerçekleşiyor, Paul kendini yeniden bulabilmek için o bildik klasik hikâyelerden aşina olduğumuz kahramanın yolculuğuna çıkma cesaretini gösteriyor. Zamanla çağdaş bir mite dönüşen bu macerada Paul, Nina’nın da pişmanlığı ve yardımıyla çalınan ruhunu geri kazanabilmek için adeta ölüler ülkesini anımsatan Rusya’ya, tanımadığı ve bilmediği bu topraklara doğru yola çıkıyor. Bir yandan içinde hapsolan ruhu kurtarmak isterken bir yandan da kendini bulmaya çalışıyor. Aynı zamanda bu film hepimizin az çok bildiği meşhur bir hikâyenin izlerini de taşıyor beraberinde, mutluluk ve başarı için kendi ruhundan vazgeçen Faust’un hikâyesini yankılıyor bize. Kliniğin başındaki Dr. Flintstein ise sahip olduğu ama nasıl çalıştığını anlamadığı teknolojik bir silaha sahip, “şeytanın emrindeki” Mephisto’yu simgeliyor adeta. Böylece “ölüler ülkesine ziyaret” metaforu anlamını daha da güçlendiriyor. Bu noktada, çağdaş sinemada sık sık dile getirilen “çığırından-çıkan-bilim” eleştirisinin Cold Souls’da da kendine yer bulduğunu söylemek gerek. Filmdeki kliniğin bilimi ve teknolojiyi para kazanmak uğruna insanları özlerinden arındırmak için kullanması adeta seyirciye gelecekle ilgili bir uyarı niteliğinde.

2009_cold_souls_001

 

Daha önce de bahsettiğim gibi bu öyküde “ruh” olgusunun kendine bulduğu ifade de dikkate değer elbet. Yalnızca hisleri ve duyguları değil, anıları ve deneyimleri de insanların özleriyle bağdaştırıyor. Paul’un yaşadıklarına baktığımızda anlıyoruz ki ruhumuz yalnızca doğuştan bize verilmiş bir hediyeden ibaret değil, bizi biz yapan geçmiş yaşantılarımız, bizi sevenler ve sevdiklerimiz aslında.

Filmin ortalarına doğru Paul, bir çare umuduyla kliniğe gittiğinde derdinin aslında mutlu olmak olmadığını, yalnızca bu hissettiği acıdan kurtulmak istediğini söyler. Doktora göre ise sadece acıdan kurtulmak yetmez, mutlu olması da gerekir insanın, elinde böyle bir şansı varsa eğer. Ya da öyle midir sahiden? Bu suni mutluluk hayali değil midir sonrasında Paul’u yoldan çıkaran?

Hikâyenin sonunda perdenin ışığı karardı ve düşünmeye başladım. Birçoğumuz saadet hayalleriyle harcıyoruz hayatımızı, en yüce değerlerimizi dahi bu uğurda feda edebiliyoruz, cehaleti seçiyoruz.

Şüphesiz kimse arzulamaz acıyı. Peki ya mutluluğa ne demeli?  Herkes ister mi mutlu olmayı?

http://www.filmhafizasi.org/wp-content/uploads/Cold-Souls-Official-Trailer.mp4
Etiketler: 2009anton çehovdramaemily watsonkomedimustafa kocapaul giamattiruhsophie barthes
Mustafa Koca

Mustafa Koca

86 yılında bir mart gecesi dünyaya geldi. Okumayı ilk kez Orhan Veli şiirleriyle sevdi ve küçük yaşında sözcüklere sevdalandı. Filmlerin büyüsüne ise lisede kapıldı. Üniversite eğitimini Anadolu Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nde aldı. Bugüne kadar film setlerinde asistanlıktan senaryo yazarlığına kadar birçok alanda çalıştı. Hiç bisiklete binmedi, binmeyi öğrenmedi.

YazarınDiğer Yazıları

    Naciye Nasıl Kurtulur?: Aaahh Belinda

    Naciye Nasıl Kurtulur?: Aaahh Belinda

    21 Ocak 2016
    Perdeye Yansıyan Rüyalar:  Hikâyesi Bilinç Sınırlarını Aşan 11 Modern Film

    Perdeye Yansıyan Rüyalar: Hikâyesi Bilinç Sınırlarını Aşan 11 Modern Film

    13 Kasım 2015
    Filmekimi 2015 İzlenimleri – Bir Araf Güncesi: Knight of Cups

    Filmekimi 2015 İzlenimleri – Bir Araf Güncesi: Knight of Cups

    17 Ekim 2015
Sonraki Yazı
Hilary Swank ve Tom Wilkinson Denial’ın Başrollerinde

Hilary Swank ve Tom Wilkinson Denial’ın Başrollerinde

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

The Last House on the Left (1972)
Film Önerileri

The Last House on the Left (1972)

Halil İbrahim Sağlam
6 Aralık 2011
Dünya Bizim Cehennemimiz: Fahrenheit 451 (1966)
Analiz

Dünya Bizim Cehennemimiz: Fahrenheit 451 (1966)

İrem Yavuzer
20 Şubat 2021
David Fincher, Netflix’in The Killer Filmini Yönetecek
Haberler

David Fincher, Netflix’in The Killer Filmini Yönetecek

Nazlı Esen Albayrak
26 Şubat 2021
Bulutsuz Gökyüzü Rengi ve La vie d’Adéle İllüstrasyonları
Galeri

Bulutsuz Gökyüzü Rengi ve La vie d’Adéle İllüstrasyonları

Dilan Salkaya
11 Ocak 2016
  • Biz Kimiz?
  • Kullanım Koşulları ve Gizlilik Politikası
  • İletişim / Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Analiz
    • Dünya Sineması
      • Sinemada Dönemler
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • Spotify
    • Podcasts
    • Soundtracks
  • Etkinlikler
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İletişim / Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In