Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Kurak Günler (2022)
    Drama

    Kurak Günler (2022)

    Bora Taşçı
    3 hafta önce
    Jeanne (2019)
    Film Önerileri

    Jeanne (2019)

    Ekin Tayman
    3 hafta önce
    In The Loop (2009)
    Film Önerileri

    In The Loop (2009)

    Burakhan Yanık
    4 hafta önce
    A Feature Film About Life (2021)
    Drama

    A Feature Film About Life (2021)

    Doğaç İlbay
    4 hafta önce
    Zootopia (2016)
    Animasyon

    Zootopia (2016)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    4 hafta önce
    Nomadland (2020)
    Film Önerileri

    Nomadland (2020)

    Göksu Ertüren
    1 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
    Onur Mücadelesi Verenlerin Sineması: Kuir Sinema
    Özel Dosya

    Onur Mücadelesi Verenlerin Sineması: Kuir Sinema

    Fil'm Hafızası
    1 gün önce
    Bir Sahne- Ne Kadın Ne Doğa Ne Ana: Clara Sola (2021)
    Eleştiri - İzlenim

    Bir Sahne- Ne Kadın Ne Doğa Ne Ana: Clara Sola (2021)

    Rabia Elif Özcan
    4 gün önce
    İzleyiciyle Göz Göze Gelmek: İlk Sahneler veya Planlar
    Liste

    İzleyiciyle Göz Göze Gelmek: İlk Sahneler veya Planlar

    Mustafa Yılmaz
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Minyonlar 2 Grunun Yükselişi
    Haberler

    “Minyonlar 2: Gru’nun Yükselişi” Filmi Vizyona Girmek için Gün Sayıyor

    Serap Ilgın
    1 hafta önce
    22. Frankfurt Türk Film Festivali Başladı
    Haberler

    22. Frankfurt Türk Film Festivali Başladı

    İrem Naz Güvel
    1 hafta önce
    the last girl antonio banderas
    Haberler

    Antonio Banderas “The Last Girl” Filminin Kadrosuna Katıldı

    Serap Ilgın
    1 hafta önce
  • KISA FİLMLER
    Impasse (2009)
    Kısa Filmler

    Impasse (2009)

    Zeynep Özaydın
    7 ay önce
    The Pregnant Ground (2019)
    Kısa Filmler

    The Pregnant Ground (2019)

    Berfin Tataroğlu
    7 ay önce
    Aidiyet (2015)
    Kısa Filmler

    Aidiyet (2015)

    Zelal Aria Narin
    8 ay önce
  • PLAYLISTS
  • PODCASTS
  • ETKİNLİKLER
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Kurak Günler (2022)
    Drama

    Kurak Günler (2022)

    Bora Taşçı
    3 hafta önce
    Jeanne (2019)
    Film Önerileri

    Jeanne (2019)

    Ekin Tayman
    3 hafta önce
    In The Loop (2009)
    Film Önerileri

    In The Loop (2009)

    Burakhan Yanık
    4 hafta önce
    A Feature Film About Life (2021)
    Drama

    A Feature Film About Life (2021)

    Doğaç İlbay
    4 hafta önce
    Zootopia (2016)
    Animasyon

    Zootopia (2016)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    4 hafta önce
    Nomadland (2020)
    Film Önerileri

    Nomadland (2020)

    Göksu Ertüren
    1 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
    Onur Mücadelesi Verenlerin Sineması: Kuir Sinema
    Özel Dosya

    Onur Mücadelesi Verenlerin Sineması: Kuir Sinema

    Fil'm Hafızası
    1 gün önce
    Bir Sahne- Ne Kadın Ne Doğa Ne Ana: Clara Sola (2021)
    Eleştiri - İzlenim

    Bir Sahne- Ne Kadın Ne Doğa Ne Ana: Clara Sola (2021)

    Rabia Elif Özcan
    4 gün önce
    İzleyiciyle Göz Göze Gelmek: İlk Sahneler veya Planlar
    Liste

    İzleyiciyle Göz Göze Gelmek: İlk Sahneler veya Planlar

    Mustafa Yılmaz
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Minyonlar 2 Grunun Yükselişi
    Haberler

    “Minyonlar 2: Gru’nun Yükselişi” Filmi Vizyona Girmek için Gün Sayıyor

    Serap Ilgın
    1 hafta önce
    22. Frankfurt Türk Film Festivali Başladı
    Haberler

    22. Frankfurt Türk Film Festivali Başladı

    İrem Naz Güvel
    1 hafta önce
    the last girl antonio banderas
    Haberler

    Antonio Banderas “The Last Girl” Filminin Kadrosuna Katıldı

    Serap Ilgın
    1 hafta önce
  • KISA FİLMLER
    Impasse (2009)
    Kısa Filmler

    Impasse (2009)

    Zeynep Özaydın
    7 ay önce
    The Pregnant Ground (2019)
    Kısa Filmler

    The Pregnant Ground (2019)

    Berfin Tataroğlu
    7 ay önce
    Aidiyet (2015)
    Kısa Filmler

    Aidiyet (2015)

    Zelal Aria Narin
    8 ay önce
  • PLAYLISTS
  • PODCASTS
  • ETKİNLİKLER
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İLETİŞİM/REKLAM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Analiz

Huzursuzluk Manifestosu: Nitram (2021)

avatar Burakhan Yanık
4 hafta önce
Analiz, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 7 min
0
0
Huzursuzluk Manifestosu: Nitram (2021)
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Kısmen gerçek suç, kısmen karakter çalışması olan Nitram (2021), havai fişeklerle oynarken yaralanan bir çocuğun hastanedeki haber görüntüleriyle açılır. Muhabirin sorusu üzerine çocuk bu hobisinden vazgeçmek gibi bir niyeti olmadığını söyler. Filmin açılış sekansındaki bu gerçek görüntüler, yönetmenin başkarakterdeki davranışsal bir anomaliye dikkat çektiği ilk andır. Nitram, olaydan yaklaşık bir düzine yıl sonra Avustralya’nın banliyölerinde, hâlâ arka bahçesinde ve okulların yakınında havai fişeklerle oynamaya devam eder.

Port Arthur Katliamı olarak tarihe geçen, Tazmanya’da bir kafede otuz beş kişinin ölümüyle sonuçlanan elim olay, Nitram’ın ana anlatısını oluşturur. Martin Bryant’ın faili olduğu bu katliam, tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en büyük katliamlardan biri olarak tarihte yerini almıştır. Onu bu toplu katliama iten sebep ise asla bilinmez. Fakat uzun yılların tartışma konusu olan bireysel silahlanma yasaları, bu olayın akabinde tekrar masaya yatırılmıştır. Port Arthur’dan birkaç gün sonra Avustralya Başbakanı John Howard, ülkenin silah yasalarının değişeceğini ilan etmiştir. Yeni yasalar, otomatik ve yarı otomatik uzun silahları yasaklamıştır. Silah sahiplerinin ruhsat başvurusunda bulunmalarını ve silah sahibi olmak için “kişisel korunmanın” ötesinde gerçek bir sebep sunmalarını gerektiren yeni kısıtlamalar getirilir. Bunun yanı sıra 650.000’e yakın silah, emniyet görevlileri tarafından insanlardan toplanır. Tüm bunlar sonucunda Avustralya’daki bireysel silahlanma %74 oranında azalırken 1996’daki Port Arthur katliamından bu yana Avustralya’da tek bir toplu silahlı saldırı olmamıştır. [1] Nitram, Avustralya’nın bu konu karşısındaki tutumunu keskin bir şekilde değiştiren bu katliama odaklanır, failinin geçmişine iner ve onun psikolojisine bir pencere açar.

Avustralyalı Martin Bryant’ın bu portresi, asla onun gerçek adını kullanmaz, onun yerine ana karakterini Nitram olarak adlandırır. Bryant’ın hayatı hakkındaki doneler, olayın sonucunda toparlanan raporlardan alınmış ve filmde yönetmen Kurzel tarafından seyrekleştirilerek, keskin bir dille anlatılmıştır. Bu anlatı, Bryant’ın anomalisinin ve öfkesinin çok katmanlı temsiliyle 2021 Cannes En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Caleb Landry Jones’un başrol performansında kendini gösterir. Kurzel’in anlatısı, kumsalda çarpışan dalgalarla, köhne bir malikânede modası geçmiş şıklıklarla ve bir silah dükkanının arka odasında dolup taşan tüfeklerle çevrili olarak perdeye yansıtılır.

Bireysel silahlanmaya karşıt bir manifesto olarak nitelendirilebilecek filmde, insanların kolayca silahlanabilmesine dair siyasi mesajlar altı çizilerek vurgulanır. Bunun en net şekilde görüldüğü sahne, Nitram’ın silah satın almaya gidişi ve satıcının usulsüzce para karşılığı silahları satmasıdır. Bu sekans ile insanların ne denli kolay silah alabildiği, psikolojik durumuna bakılmaksızın sadece para karşılığı, oyuncak gibi bu gereçleri edinebildiği çarpıcı bir şekilde yansıtılır. Her toplu katliam sonrası ve cinayet akabinde gündeme gelen bireysel silahlanma yasaları, özellikle bireysel silahlanmanın yaygın olduğu coğrafyalarda ciddi bir problem olarak ortaya çıkar. ABD gibi silah üreticilerinin ve onların lobilerinin oldukça güçlü olduğu ülkelerde “özgürlük” adı altında savunulan silahlanma, aslında ciddi bir tehdit olarak görüldüğü bir kitle tarafından da protesto edilmektedir. Gerçek olan ise bu durumun özgür bırakıldığı ülkelerdeki ölüm sayıları ile ciddi kurallar uygulayan ülkelerdeki silahlı saldırı oranlarının arasındaki önemli farktır. Avustralya’nın da geçmişinde yer yer gündeme gelen bu sorun, ancak ciddi bir katliam sonrası önem arz etmiş, buna yönelik hızlı kararlar alınmış ve direkt yürürlüğe konmuştur. Aynı şekilde 2019 yılında Yeni Zelanda’da gerçekleşen silahlı saldırı sonrası sıkı kontroller hükümetin gündemine getirilmiştir.

Film, bireysel silahlanmanın sakıncalı durumunun yanında, katliamın failinin çocukluğundan gençlik döneminde kadar içinde bulunduğu vaziyete de pencere açar. “Sebebi asla bilinemeyen” bu katliamın geçmişine, bunun yapanın nasıl bir psikolojik ya da zihinsel süreç yaşadığına dair de yargısız bir tanıklık sunar. Çocukluğundan beri diğerlerinden farklı görülen, farklı uğraşları ve ilginç davranışları olan Nitram, bunun artık bilincine varmış bir karakter olarak izleyicinin karşısına çıkar. Herkesten farklı olduğu bilinir. Dürtüsel ve duygusuzdur, diğer insanlarla etkileşim kurmakta güçlük çeker. Ancak filmde bu duruma belirli bir tanı koyulmaz, bununla ilgili bir yargıda bulunulmaz. Nitram, bireysel benliğini yaşamak ile kendisine sosyal bir çevre edinme ihtiyacı arasında gidip gelmektedir. Ebeveyniyle ilişkileri çok sağlıklı değildir. Annesi onun bazı davranışlarından son derece rahatsız iken, babası genellikle tam tersi bir tutum sergiler. Ebeveynin çocuklarına karşı büründüğü farklı tutumlar ve eşit olmayan muamele Nitram’ın ilkel benliğinin sosyal hayata direkt olarak yansımasında rol oynar. Onu baskılayan ve sınırlayan her şeyden kurtulma isteği, para kazanmak için çim biçme işine girmesine sebep olur. Nitram’ı çimlerini biçmesi için kiralayan Helen ile tanıştığında benlik duygusu daha da karmaşıklaşır. Helen’in Nitram ile kurduğu bağ, ona gösterdiği şefkatin sebebi filmde açık bir şekilde sergilenmez. Helen ona bir araba alır ve babasının eski kıyafetlerini verir. Onun için manasız gelen serveti, Nitram’a devredilecek ve onun bazı sınırlarından kurtulmasına yardımcı olacak bir aracı hâline gelecektir. Nitram, Helen aracılığıyla, tuhaflıklarının çoğunlukla kabul edildiği bağımsız bir yaşamın nasıl bir şey olduğunun tadına varır. Ama birkaç trajedi onun için oluşabilecek mutlu tabloyu bütünüyle değiştirir.

Nitram, çocukluğunda akranlarının ilgi alanları dışında, tehlikeli uğraşlara girişen ve başına gelen badireye rağmen buna devam etmeyi düşünen biri olarak gösterilir. Sonrasında ise kendine sosyal çevre edinemeyen, kendini “en iyi” şekilde ifade edemeyen, toplumsal normlara ve yaşama uyum sağlamayı reddeden bir birey olarak devam eder. Doğum günü sahnesinde annesinin anlattığı hikâye ile Nitram’ın ruhundaki acımasızlık vurgulanır. Babasının hasta olarak yattığı sahnede ise, belki de Nitram’ın duygusal bağ kurabildiği tek kişi olan kişiyi dövmeye başlaması, onun aslında merhametten yoksunluğuna, yoğun anlarda “bir şeylerin ters gidebileceğine” dikkat çeker. Aynı zamanda insanların kendi küçük konfor alanından, sınırlı dünyasından çıkabilip harekete geçmesi için “rahatsız edilmesi” gerektiğinin de bu sahnede altı çizilir. Yönetmen Kurzel ve senarist Grant ikilisi bu olayın sebeplerine direkt bir yargı ile gelmekten kaçınırken, bu tip donelerle Bryant’ın hayatındaki gelgitlerin altını çizer. Çocukluğundan bu yana gelen şiddet eğilimi, ilkel benliğin sürekli dışavurumu gibi farklılıkların ebeveyn tarafından desteklenmemesi, bunun sonucunda tüm bunların birleşerek duygusal yoğunluk anlarında tehlikeli bir şekilde açığa çıkabileceğine dair vurgular yapılır. Tüm bunların bir katliam halini alması için de onu “rahatsız eden” ve aksiyon almaya iten bir sebep olduğunu ifade eder. Katliam sonrası bu sebep asla bilinemez iken, bireysel silahlanma karşıtı olarak tanımlanabilecek bu film, failin psikolojisine de bu doğrultuda dikkat çeker.

Nitram, teknik ölçekte de anlatıyı destekleyici unsurlarla bezelidir. Yönetmen Kurzel, Shaun Grant’in natüralist senaryosundan uzaklaşabilecek her türlü üslup süslemesinden kaçınır. Satır aralarını okuma girişimi asla yoktur. Germain McMicking’in keskin sinematografisi, Tazmanya’nın niteleyici bir özelliği olan büyüleyici yalnızlığı yakalamak için kullanılır. Landry Jones canlandırdığı Nitram portresini, yaratılmakta olan bir canavarın ardındaki insani motivasyonları ortaya çıkarmaya yetecek kadar nüansla yürütür. Bryant’ın gerçekliğine asla sempati duymaya çalışmaz, ancak aynı madalyonun her iki tarafını da göstermekten çekinmez. Jones, fizikselliğinde ve sesinin incelikle ayarlanmış groteskliğinde hissedilebilen içselleştirilmiş duyarlılık ve saldırganlık arasında dikkatli bir denge bulur. Judy Davis, acısına gülen bir çocuğa ebeveynlik yaptığı yılların yüzündeki satırlardan okunabildiği bir anne olarak; Essie Davis ise servetiyle gelen yalnızlığın lanetiyle yaşayan çılgın bir kadın olarak hikâyeyi destekler ve yukarı taşır.

Bryant’ın hayatı ve eylemlerinin sonuçları hakkında pek çok husus, hapse atıldıktan sonra bile dış dünyayı sarsmıştır. 1996’daki ulusal silah reformundan bu yana silahla bağlantılı cinayetlerde görülen önemli düşüş bile, zaman içinde bazı ilginç argümanları gündeme getirmiştir. Elbette bu fikirler, daha fazla irdelenmeye cesaret edildiğinde, herhangi bir film yapımcısının ince buz üzerinde kaymasına neden olacak türden fikirlerdir. Nitram‘ın gerçek gücü, yüzleşmek ve meydan okumaktır.

Film beklenen sona ulaştığında, Kurzel öznelliğini tamamen ortadan kaldırır. Kamerasını Nitram’ın arabasının dışında veya bir kafenin penceresinde sabit tutarak aksiyonun ondan uzaklaşmasına izin verir. Bu düzeyde bir mesafe hem bir rahatlama hem de Kurzel için ayrı bir meydan okumadır. Başka tarafa bakma ayrıcalığına sahibizdir; ama Nitram’ın bizden yapmamızı istediği şey, böyle bir olay olduğunu hatırlamamızdır. Konunun hassas doğası sebebiyle son derece dikkatli ve kararlı ilerleyen örgü, net bir dille mesajlarını ifade eder. Davranışsal bozukluklar, sosyal yabancılaşma ve ebeveyn dinamiklerinin karmaşık doğası üzerine tarafsız bir yorum olan Nitram’ın hedefi, izleyicileri beklenmedik bir şekilde sarsmaktır. Landry Jones’un performansının yoğunluğu ile Kurzel’in incelikli kısıtlamaları arasında Nitram, yaraları iyileştirmekten çok, onların burada kalıcı olduklarının kabul edilmesini isteyen insan kırılganlığı üzerine odaklanan bir çalışmadır.

Kaynakça:

[1]: https://www.theguardian.com/world/2016/mar/15/it-took-one-massacre-how-australia-made-gun-control-happen-after-port-arthur

Etiketler: avustralyacaleb jonesjustin kurzelNitramport arthurshaun grant
avatar

Burakhan Yanık

1992 yılının bir kış gününde doğdu. ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümü mezunu. Öğrenim hayatı bittikten sonra bilgi teknolojileri alanında çalışmaya başladı ve hâlen bu sektörde iş hayatına devam ediyor. Bergman hayranı.

YazarınDiğer Yazıları

    In The Loop (2009)

    In The Loop (2009)

    1 Haziran 2022
    Kusursuzluğun İmkânsız Yolculuğu: The Novice (2021)

    Kusursuzluğun İmkânsız Yolculuğu: The Novice (2021)

    24 Mart 2022
    Winter on Fire: Ukraine’s Fight for Freedom (2015)

    Winter on Fire: Ukraine’s Fight for Freedom (2015)

    12 Mart 2022
Sonraki Yazı
In The Loop (2009)

In The Loop (2009)

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

The Day the Earth Stood Still (1951)
Bilim Kurgu / Fantastik

The Day the Earth Stood Still (1951)

gulcinkaya
26 Şubat 2012
Bam telini titreten, genç bir yönetmen: Volkan Güney Eker ile Söyleşi
Röportaj

Bam telini titreten, genç bir yönetmen: Volkan Güney Eker ile Söyleşi

Ezgi Ulukoca
6 Haziran 2022
Baz Luhrmann
Haberler

Baz Luhrmann İddiaları Doğruladı: Elvis Filminin 4 Saatlik Bir Versiyonu Daha Var!

Beyza Nur Kızıldemir
20 Haziran 2022
  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    • Berlinale Günlükleri
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Playlists
  • Podcasts
  • Etkinlikler
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • İletişim Reklam

Fil'm Hafızası © 2020

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In