2000’li yılların başında İstanbul’da gökdelenler hızla semalara doğru yükselmeye başlayıp inşaat sektörü farklı bir ivme kazanırken, Ali (Emre Kınay) ve Sudi (Şevket Çoruh) İstanbul’un gecekondu semtlerinin birindeki bir inşaatta amele olarak çalışmaktadırlar. Birbirlerinden başka kimsesi olmayan Ali ve Sudi’nin tek amaçları, işverenleri olan müteahhit Nizamettin’in (Ahmet Mümtaz Taylan) verdiği haftalıklarla para biriktirerek kaçak işçi olarak İtalya’ya gitmektir. Her günün bir diğerinden farksız geçen günlerin bir gecesinde Nizamettin’i inşaatın bahçesine bir ceset gömerken gören Ali, başta korku ve panikle ne yapacağını bilemezken devam eden günlerde Sudi ve kendisini hiç bilmedikleri karanlık bir dünyanın pisliklerini örten iki mezarcı olarak bulur. Mahallenin meraklı kadını (Suna Pekuysal) uzaktan uzağa takip ettiği bu hareketlenme ve gidiş gelişlere anlam veremezken, neler olduğunu çözmek için yaptığı ziyarette Sudi’nin olayları örtbas etmek için Ali’nin aslında bir Şeyh olduğunu ve gece herkese şifa dağıttığını söylemesiyle film kara bir komediye dönüşür. Yeşim Büber ve Binnur Kaya’nın yan rolleri de dahil her bir oyuncunun performansları, düşük bütçeli tek mekanlı bir filmin soluksuz seyredilmesini sağlarken çalışma Türk filmlerinin çıtasını yükselten fakat değeri pek anlaşılmayan nadir yapımlar arasında yerini almıştır. Film, 2004 yılı İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde Emre Kınay ve Şevket Çoruh’a “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü getirmiştir.