Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    3 gün önce
    Ben Is Back (2018)
    Film Önerileri

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    6 gün önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    2 hafta önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    2 hafta önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 2
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 2

    Fil'm Hafızası
    13 saat önce
    32. Adana Altın Koza Film Festivali Belgesel Günlükleri – 2
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Film Festivali Belgesel Günlükleri – 2

    Tuba Büdüş
    13 saat önce
    44. İstanbul Film Festivali Günlükleri-9
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 1

    Fil'm Hafızası
    1 gün önce
  • HABERLER
    Adana Altın Koza’da dün: Uçan Köfteci, Cinema Jazireh
    Haberler

    Adana Altın Koza’da dün: Uçan Köfteci, Cinema Jazireh

    Ekin Taneri
    3 saat önce
    Adana Altın Koza’da İkinci Gün: Gündüz Apollon Gece Athena ve Ev
    Haberler

    Adana Altın Koza’da İkinci Gün: Gündüz Apollon Gece Athena ve Ev

    Elif Arı
    1 gün önce
    Filmekimi’ne Geri Sayım Başladı
    Haberler

    Filmekimi’ne Geri Sayım Başladı

    Seher Kızılırmak
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    6 gün önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    3 gün önce
    Ben Is Back (2018)
    Film Önerileri

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    6 gün önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    2 hafta önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    2 hafta önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 2
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 2

    Fil'm Hafızası
    13 saat önce
    32. Adana Altın Koza Film Festivali Belgesel Günlükleri – 2
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Film Festivali Belgesel Günlükleri – 2

    Tuba Büdüş
    13 saat önce
    44. İstanbul Film Festivali Günlükleri-9
    32. Altın Koza

    32. Adana Altın Koza Ulusal Yarışma Filmleri Günlükleri – 1

    Fil'm Hafızası
    1 gün önce
  • HABERLER
    Adana Altın Koza’da dün: Uçan Köfteci, Cinema Jazireh
    Haberler

    Adana Altın Koza’da dün: Uçan Köfteci, Cinema Jazireh

    Ekin Taneri
    3 saat önce
    Adana Altın Koza’da İkinci Gün: Gündüz Apollon Gece Athena ve Ev
    Haberler

    Adana Altın Koza’da İkinci Gün: Gündüz Apollon Gece Athena ve Ev

    Elif Arı
    1 gün önce
    Filmekimi’ne Geri Sayım Başladı
    Haberler

    Filmekimi’ne Geri Sayım Başladı

    Seher Kızılırmak
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    6 gün önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Karanlık Bir Güneyin Ezgileri: Sinners (2025)

İpek Ömercikli İpek Ömercikli
5 ay önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 5 min
0
0
Karanlık Bir Güneyin Ezgileri: Sinners (2025)
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Ryan Coogler’ın güney gotiği, western, korku ve aksiyon türlerini bir araya getirerek seyirciye sunduğu son filmi Sinners (2025), yönetmenin uyarlama veya devam filmi olmayan ilk uzun metrajlı filmi. Bundan önce Black Panther (2018) ve Creed (2015) gibi, var olan serilerin devam filmleriyle kendine kanonda bir yer bulmuş olsa da Sinners bu filmlerde olması gereken ve beklenen belirli aksiyon klişelerinden uzaklaşıp kendi yolunu çizen bir iş olarak ortaya çıkıyor. Sinners’ın her sahnesinde hissedilen yoğun tutkunun yapıtaşları Coogler’ın önceki filmlerinde atılmış olsa da bu ham orijinalliği ondan ilk defa gördüğümü söyleyebilirim. Birçok röportajında Sinners’ın da diğer filmleri gibi kendi hayatındaki insanlardan esinlendiğinin altını çizen Coogler, bu filmin Mississippi’li, blues hayranı amcasına bir övgü olduğunu belirtiyor. Amerika’daki siyahî nüfusun Afrikalı kökenleriyle ve geleceğiyle oldukça ilgili olan yönetmen, bu filmde birçok sinema geleneğini ve tekniğini harmanlıyor.

Mississippi’de geçen filmin güney gotiğinden ilham alması şaşırtıcı değil, ki edebiyatta doğan bu korku türü her zaman ülkenin tarihinde gömülü olan acıların ve şiddetin vücut bulması, bu kötülüğün fiziksel bir hâle bürünmesi hakkında olmuştur. 1932 yılında, yani Jim Crow yasalarının yürürlükte olduğu dönemde, iki kardeş Chicago’daki gangster hayatlarından kasabalarına geri döndüklerinde, açtıkları dans mekânı hem kasabanın siyahî nüfusuna güvenli bir alan, hem de çıkar sağlayabilecekleri bir iş fırsatı olarak görürler. Filmin ilk yarısı, klasik bir dram filminin izlediği adımları takip eder. Bu geri dönüşle arkada bıraktıkları ilişkilerinin getirdiği çatışmalarla filmdeki karakterleri tanırız. Motivasyonlarını, hislerini anlayarak onlara yaklaşırız. Böylece filmin aksiyonla, vampirlerle, kanla ve ölümlerle dolu ikinci yarısının etkisini daha derinden hissederiz. Bu nedenle, sarsıcı dönemeçlerin anlatı içinde bir anlamı ve seyirci üzerinde derin bir etkisi olur. Bu noktada Coogler’ın diğer filmlerindeki uylaşımlardan ayrılmayı başardığını düşünüyorum.

Filmin ilk sahnesinde anlatıcı sesiyle verilen sözler, anlatının gerisi için bir çerçeve, onu izah eden bir harita görevi görür. Bu harita, müziğin iyi ve kötü arasındaki o perdeyi delme gücüne sahip olduğunu, bu yolla da kötülüğün dünyaya davet edildiğini ve sızabildiğini söyler. Tam olarak da bu olur. Sammy’nin sesi ve gitarından yükselen tınılar o kadar etkileyicidir ki ikiz kuzenlerinin eğlence amaçlı açtığı juke denilen, bölgeye has çalgılı danslı mekâna vampirleri müziği vasıtasıyla çağırır.

Filmdeki en önemli unsurlardan biri, belki de en dikkat çeken özelliği, müzik. Coogler’la diğer filmlerinde de çalışmış olan Ludwig Görannson’un atmosferik ve blues esintili film müzikleri, blues müzisyeni Miles Canton’ın (Sammy) etkileyici şarkılarıyla birlikte filmin başında bahsedilen o perdenin delinmesindeki en büyük rolü oynar. Filmin türler arası ve zamanlar arası seyahat etmesine olanak sağlar. Bir sanat formu olarak müzik, Amerikan Güneyi’nin yazılı ve görsel geleneklerine bir övgü olmakla birlikte, bu bölgenin her karış toprağında gömülü olan acıları açığa çıkarır. Filmin en akılda kalan sahnesi de metaforik olan bu perdenin delindiği andır. Mekânın açılış gecesinde Sammy gitarıyla şarkısını söylemeye başlar ve bir noktada müziğe elektrik gitar ve synth notaları eklenir, eko ve remix efektleri duyulur. Bununla birlikte dans eden bedenler arasından modern giysili insanlar belirmeye başlar, kalabalığın içinde göze batmadan eğlenceye katılırlar. Bunlar, tarihin farklı noktalarından şimdiki zamana sızmış siyahî müzisyenlerin ruhları gibidir; Batı Afrika’dan gelen davul kültürünü, raggae ve funk müziğini, hip hop’u bu sahnede bir arada görürüz. Film, Amerikan Güneyi’nden çıkan blues kültürüyle, Afrika’da ve daha sonra farklı yerlerde yaşamış olan siyahî insanların yarattığı, birbirine hâlâ bağlı olan farklı müzik türlerine uzanır ve tek bir sahnede bunları harmanlar.

O sırada da dışarıdan beyaz vampirler yaklaşıyordur. Onların gözüyle ev görüldüğünde yanıp kül olmuş kalıntılar içinde kendinden geçmiş, dans eden insanlar belirir; fakat sonra gerçekliğe geri döneriz. Bu şüphesiz ki doğaüstü kötülük ve fiziksel dünya arasındaki perdenin delindiğini, hatta yok olduğunu gösterir. Buradan sonra iki dünya birbirine girecektir. Bu soyut, bilincin ve kültürün dışına çıkmaya çalışan sahne, filmin o noktaya kadar izlediği yoldan sapar. Kültürel ve tarihsel çatışmalardan doğan ve kişisel ilişkilere de yansıyan acıların incelendiği o ilk yarıya kıyasla müzik üzerinden evrensel ve zamansız bir hisse doğru uzanmaya çalışılır.

Vampirlerin lideri, İrlanda göçmeni Remmick de bu müzik sayesinde birleşme arzusunu farklı bir şekilde dile getirir. Davetsiz giremeyeceği evin dışında beklerken onu davet etmelerini, istediği tek şeyin tüm insanlar (ya da vampirler) olarak birlikte, sevgi içinde yaşamaları olduğunu söyler. Bu sayede, herkes ölüp dirildikten sonra, müziğin de yardımıyla, atalarına ve sevdiklerine kavuşabilecektir. Herkesi vampir yaparak ulaşmak istediği bu emeli, kölelik sonrası başlayıp şimdiye uzanan asimilasyon politikaları üzerinden de okumak mümkündür. Afrika’dan Amerika’ya köle olarak getirilen ve kölelik sonrası hakları için savaşmış siyahî insanlar ile ülkeleri İngiltere ve İskoçya tarafından sömürgeleştirilen, daha sonraları da özgürlük, kendilerine ait toprak için Amerika’ya göç eden İrlandalılar arasında benzerlikler vardır. Ancak, bu iki grubun mücadeleleri tarihsel olarak farklı yollar izlemiştir. Blues ile bu kadar meşgul olan bir filmde bu İrlandalı vampirin banjo çalıp İrlanda step dansı yapması ilk başta sarsıcı olsa da filmin genel tonuna uyar. Ses kurgusunda İrlanda müziğine Afrika ve blues esintileri verilmiştir ve bu iki kültürün 19. ve 20. yüzyıl boyunca da aynı topraklarda var olup birbirinden beslendiğinin altını çizer niteliktedir.

Film, doğaüstü bir lensle incelediği tüm bu kültürel çatışmalardan bir çıkış yolu sunmaya çalışmasa da sonunun umut verici bir mesajla noktalandığı açıktır. Aynı topraklarda yaşayan farklı kültürlerden insanları, karışık tarihleriyle ve hem ortak hem de farklı acılarıyla birleştiren müzik ve anlatı, bu azimli hedefe ulaşıp ulaşamayacağı konusunda soru işaretleri bırakır. Ulaşmayı amaçlayıp amaçlamadığı sorusu daha doğru olur, çünkü Coogler’ın bu kadar karmaşık bir edebiyat, sinema ve kültür tarihini tam anlamıyla yakalamaya çalıştığını düşünmüyorum. Bunlara değinmek, orijinal ve katartik bir bakış açısı sunmak, aynı blues müziğinin yaptığı gibi acılardan doğan sanata yeni bir iş daha eklemek amacını taşıyor olması daha muhtemel.

İpek Ömercikli

Aralık 1997’de İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Batı Dilleri ve Edebiyatları okudu, sonra da Kanada'da yüksek lisans yapıp orada bir müzede editör olarak işe başladı. Lise yıllarında kamera arkası daha çok ilgisini çekse de yavaşça filmin teorik ve eleştirel kısmına yöneldi, böyle de devam edecek gibi duruyor.

Etiketler: aksiyonBluesgünahkarlarhailee steinfeldkorkumichael b. jordanRyan Cooglersinnersvampir filmiwestern
İpek Ömercikli

İpek Ömercikli

Aralık 1997’de İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Batı Dilleri ve Edebiyatları okudu, sonra da Kanada'da yüksek lisans yapıp orada bir müzede editör olarak işe başladı. Lise yıllarında kamera arkası daha çok ilgisini çekse de yavaşça filmin teorik ve eleştirel kısmına yöneldi, böyle de devam edecek gibi duruyor.

YazarınDiğer Yazıları

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    15 Eylül 2025
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1

    12 Eylül 2025
    Sahtekâr Olarak Orson Welles: F for Fake (1973)

    Sahtekâr Olarak Orson Welles: F for Fake (1973)

    18 Ağustos 2025
Sonraki Yazı
American Psycho’nun Yönetmeninden Filmin Hayranlarına Büyük Tepki

American Psycho'nun Yönetmeninden Filmin Hayranlarına Büyük Tepki

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Fil’m Hafızası – Keşfetmenin Keyfi
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In