Ekranda izlediğimiz bir karaktere can veren, yalnızca oyuncuların performansları, yetenekleri, karakteri anlayış biçimleri değil, aynı zamanda gördüklerimizle işittiklerimizin, mimik ve hareketler ile konuşmalardaki seslerin uyumudur. Zira teknik aşamada onlarca farklı düzenlemeden geçen görüntü ve ses, yapımın son hâlinde neredeyse tamamen yeni bir kimliğe bürünmüş; çekimdeki ham görüntü ve sesten, izleme kalitesini artırmaya yönelik “edit”lerle en çarpıcı sahneler elde edilmiştir. Bu düzenlemelerin olmazsa olmazlarından biri de ses ve dublajdır. İngilizcede seslendirme/ yerine konuşma anlamında gelen “dubbing” kelimesinden dilimize geçmiş olan dublaj, film ve dizilerdeki konuşmaların, çevrilen veya konuşulan dilden bir başka dile aksanlı olarak çevrilmesi ve filme montajı işlemidir. Bir bakıma dublajda ses bir başka şekilde can bulur, seslendiren sanatçının yorumuna göre yeniden yansır.
2000’lerin başına kadar teknik anlamda gerekli ve yeterli finansal tabana sahip olmayan Türk sineması, dijital düzenlemeler noktasında bu eksikliğinin kurbanı olmuştur. Özellikle görüntü ile ses senkronu birbirinden çoğunlukla kopuk olan filmler, başarılı seslendirme sanatçılarına rağmen kötü nitelikteki ses stüdyoları ve yetersiz efekt teknikleri nedeniyle vasatın ötesine geçememiştir. Küçük ve dar dublaj stüdyolarında tüm seslendirme sanatçıları aynı anda bulunarak tek seferde baştan sona çekimler tamamlanmaya çalışılmıştır. Ne var ki bu zor şartlardan başlayarak gelişen dublaj sektörü, ülkemizde sonraki yıllarda teknik desteğin yardımıyla oldukça gelişmiş ve oldukça başarılı, özgün çalışmalar ortaya çıkmıştır.
Bu sayımızda sizler için dublaj sanatçılarımızı merceğe aldık ve kulak verdik: Neyin nesi, kimin sesi bu? Tanıdınız mı?
Çok güzel derleme olmuş. Elinize sağlık.
Küçük bir düzeltme yapmak isterim. Sayfa 2 – Game of Thrones (Cobie Smulders) hatalı olmuş. How I met your mother olmalıydı sanırım.