Jane Austen tarafından kaleme alınan ve İngiliz Edebiyatı’nın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen dünyaca ünlü roman Pride and Prejudice, bugüne kadar birçok kez sinemaya, tiyatroya ve televizyona uyarlanmıştı. Bu kez Joe Wright yönetmenliğinde, başrollerinde Keira Knightley ve Matthew Macfadyen ile karşımıza çıkıyor ve Keira Knightley’e en iyi kadın oyuncu dalında Oscar ve Golden Globe adaylığı getiriyor.
Hikâye 18. yy. İngiltere’sinde geçmektedir. Bennet Ailesi’nin beş kızları vardır ve kızlarının soylu ailelerle evlilik yapmaları, ailenin yegâne amacıdır. Neyse ki istikbaldeki evliliklerden biri çok da uzakta değildir. Soylu ve varlıklı Bay Bingley, en az kendi kadar soylu ve varlıklı arkadaşı Bar Darcy ile birlikte birkaç ay geçirmek üzere kasabaya gelir. Ailenin en büyük kızı Jane, Bay Bingley’nin eşi olmak için biçilmiş kaftandır. Ne var ki Bay Darcy’nin, Bennet Ailesi’ne karşı beslediği önyargı, müstakbel evliliğin sonu olacaktır. Ancak söz konusu aşk olunca kibirli Bay Darcy’miz bile dize gelecek ve ailenin en bağımsız karakterli kızı olan Elizabeth’e gönlünü kaptıracaktır. Elizabeth ise ablasının Bay Bingley ile evlenmesinde bir engel olan Bay Darcy’nin aşkına karşılık vermeyerek, onu asla affetmeyeceğini söyleyecektir.İzleyicinin, Jane Austen’ın incelikle yarattığı Bay Darcy efsanesi ile tanışma vakti ise çoktan gelmiştir. Şövalye ruhlu Bay Darcy, değil Elizabeth’in, Antarktika’nın kalbindeki buzulları eritmeye yetecek kadar kahramanlığı ardı ardına sıralayacaktır. Elizabeth’in ise yanıtlaması gereken bir soru kalmıştır: Aşkta gurur var mıdır?