Büyük sinema ustası, 12 Angry Man filminin unutulmaz yönetmeni Sidney Lumet’in Prince of the City’ si öylesine zengin, boyutlu ve güzel bir öyküye dayanıyor ki, seyrettikçe bambaşka soruları birlikte getiriyor. “Kent üçlemesi” diye adlandırılan serinin son filminde, gerçek bir olaya dayanan hikaye, polisle yeraltı dünyasının arasında ki yozlaşmış ilişkiyi yarı belgesel tadında ortaya koyuyor. Klasik polisiye filmlerinden farklı olarak gereksiz ve yüzeysel bir sertlikten, şiddet ve kan gösterilerinden uzak, gerçekten yaşamış insanların öyküsünü ele alarak kendi ritmini kuran, kendi soluğunu alan farklı bir polisiyeye imza atıyor Lumet . Dedektif Daniel Ciello (Treat Williams) paranın gücüne kapılarak, ekip arkadaşları ile beraber ele geçirdikleri uyuşturucuları tekrar piyasaya sürmeye başlarlar. Bu sırada amirleri tarafından kendisinden, mafyanın gizli entrikalarını ortaya çıkarması görevi verilir. Danny her geçen gün hem kendini hem de çevresini hızla suç batağının içerisine çekmeye devam edecektir. Ömrünü adaleti korumaya adamışken, şimdi adaletin korumasına ihtiyacı vardır.