İstanbul Modern Sinema, Fotoğraf Galerisi’nde yer alan “Şahin Kaygun” sergisine paralel, Kaygun’un sanatsal ve kişisel dünyasının izlerinin görüldüğü altı filmden oluşan bir program sunuyor. Fotoğraflarında sinematografik anlatının yoğun olarak hissedildiği Şahin Kaygun, çok yönlü sanatçı kişiliğini “sanatların en yoğun biçimde buluştuğu nokta” dediği film sahnesinde yansıttı. Kaygun, 1980’lerin Türkiyesi’nde ilk yönetmenlik deneyimlerinden önce senaryolar yazdı. “Dul Bir Kadın”, “Adı Vasfiye”, “Aaahh Belinda”, “Anayurt Oteli” gibi başarılı filmlerin sanat yönetmenliğini yaparak Türkiye’de sinemaya estetik-biçim yönünden yeni bir plastik anlayış kazandırdı. Filmdeki resimlerden sekansların fotografik gücüne, Kaygun’un çok yönlü sanatçı kimliğinin etkisi 1987’de “Dolunay” filminin yönetmenliğini yaparken daha güçlü bir şekilde hissedilir. Burçak Evren, Şahin Kaygun’un “Türk sinemasının gereğinden fazla konuşkan olduğu bir dönemde görüntünün dilini kullanarak ezberi bozmanın üstesinden geldiğini” belirtir. Eleştirmen Alain Bellet ise, “Egzotizm ve iyi duygularla yüklü folklorik Türkiye, sahneyi terk ediyor” diyerek yabancıların etnik susuzluklarını bileyen yönetmenlerden sonra Kaygun’un filminin salt var oluş sorununu görkemli bir şekilde ele aldığına değinir.
25-28 Aralık tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da gösterilecek programda; Atilla Dorsay’ın “Sinemamıza auteur olma yönünde ilerleyecek ‘farklı’ ve has bir sinemacının geldiğine” inandığını belirttiği Şahin Kaygun’un ilk yönetmenlik deneyimi 1987 yapımı “Afife Jale” ve 1988 Cannes Film Festivali’nde “Eleştirmenlerin Haftası” seçkisinde yer alan 1987 yapımı “Dolunay” filmlerinin yanı sıra, Şahin Kaygun’un sanat yönetmenliği yaptığı Atıf Yılmaz’ın “Dul Bir Kadın”, “Adı Vasfiye”, “Aaahh Belinda” ve Ömer Kavur’un “Anayurt Oteli” filmleri yer alıyor.