Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Lamb (2021)
    Korku / Gerilim

    Lamb (2021)

    Zeynep İlay Yalçın
    8 saat önce
    The Young Girls of Rochefort (1967)
    Film Önerileri

    The Young Girls of Rochefort (1967)

    Burakhan Yanık
    3 gün önce
    Mars Express (2023)
    Animasyon

    Mars Express (2023)

    İrem Yavuzer
    3 gün önce
    Edward II (1991)
    Film Önerileri

    Edward II (1991)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)

    Zeynep İlay Yalçın
    12 saat önce
    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak
    Liste

    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak

    İrem Yavuzer
    3 gün önce
    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi
    Röportaj

    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    İrem Yavuzer
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    Seher Kızılırmak
    1 gün önce
    Doğan Barış Yaşar’ın Ex-Situ Projesi Yayında
    Haberler

    Doğan Barış Yaşar’ın Ex-Situ Projesi Yayında

    İrem Naz Güvel
    2 gün önce
    Pera Müzesi Documentarist’e Ev Sahipliği Yapıyor
    Haberler

    Pera Müzesi Documentarist’e Ev Sahipliği Yapıyor

    Ekin Taneri
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Lamb (2021)
    Korku / Gerilim

    Lamb (2021)

    Zeynep İlay Yalçın
    8 saat önce
    The Young Girls of Rochefort (1967)
    Film Önerileri

    The Young Girls of Rochefort (1967)

    Burakhan Yanık
    3 gün önce
    Mars Express (2023)
    Animasyon

    Mars Express (2023)

    İrem Yavuzer
    3 gün önce
    Edward II (1991)
    Film Önerileri

    Edward II (1991)

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    2 hafta önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    Kadınlık, Sessizlik ve Çatlaklar: September Says (2024)

    Zeynep İlay Yalçın
    12 saat önce
    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak
    Liste

    Dünya Sinemasında İstanbul’a Bakmak

    İrem Yavuzer
    3 gün önce
    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi
    Röportaj

    EFF’nin Ardından Festival Yönetmeni Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter ile Söyleşi

    İrem Yavuzer
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    Seher Kızılırmak
    1 gün önce
    Doğan Barış Yaşar’ın Ex-Situ Projesi Yayında
    Haberler

    Doğan Barış Yaşar’ın Ex-Situ Projesi Yayında

    İrem Naz Güvel
    2 gün önce
    Pera Müzesi Documentarist’e Ev Sahipliği Yapıyor
    Haberler

    Pera Müzesi Documentarist’e Ev Sahipliği Yapıyor

    Ekin Taneri
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    1 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Suya Yazılmış Bir Masal: The Legend of 1900 (1998)

Rabia Elif Özcan Rabia Elif Özcan
4 yıl önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 5 min
0
0
Suya Yazılmış Bir Masal: The Legend of 1900 (1998)
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Şiir izlemek, müzik okumak, sahnenin ezgisini dinlemek… Ayrı his dünyalarına hitap eden bu deneyimler, Giuseppe Tornatore’nin objektifinde onlarca efsaneye bedel bir öykünün kelimelerini oluşturuyor. Tornatore, bir masal nefesiyle can verdiği öyküsünün gerçekçiliğini yine aynı masalsı üslupla oluşturuyor. Bu da gerçekçilik akımının ayrıntılarda gizlenen güzelliklerini, düş ile gerçek arasında da bulabilmeyi sağlıyor bizlere. Bir başka deyişle, anlatılan öykünün etkileyiciliği karşısında Tornatore masalının gerçekliğini, fizik kanunlarının yazdığı gerçekliğe değişmeye can atıyoruz. Nitekim sanat eserini değerli ve eşsiz kılan da farklı sanat türlerinden esintileri tek bir üslupta yoğurmak ve böylelikle kendine özgü gerçekliği yaratmak olsa gerek. Tornatore’nin sanat üslubunu bilenler, 1998 yapımlı The Legend of 1900’ın ilk sahnesinden itibaren kaliteli sanat eseri tadını duyumsayacak, filmin sonunda da bu tadı damaklarından hiç silemeyecektir.

Film, adı üzerinde 1900 isimli bir adamın karaya hiç ayak basmayan hayat hikâyesini anlatır. Kahramanımız, zamanının en lüks yolcu gemilerinden birinde unutulmuş bir bebektir. Gemide çalışan kömür işçilerinden Danny bulur onu. Ailesinin dahi unutmak istediği zavallı bebeğin adını unutulmaz kılmak için ona T. D. 1900 ismini verir. Etrafı denizlerle çevrili dünyayı Danny’nin anlattıklarıyla kurgulayan ve onun dimağıyla gören, işiten, konuşan 1900, karaya hiç adım atmasa da ona anlatılan öykülerden şehirler, sokaklar, anıtlar, coğrafyalar biriktirir kendine. Sınırsız hayal gücü ile keskin hisleri bir araya geldiğinde diğer insanların göremediği sokak aralarını, kent maceralarını, fabrika dumanlarından park yeşillerini bir şiir dilinde, adeta ezbere anlatır küçük çocuk. Ne var ki Danny’den aniden ayrılmak zorunda kalan 1900, artık su üzerindeki dünyasında bir başına kalmıştır. Danny’nin gözleriyle tanıdığı kara dünyasıyla bağı böylece tamamen kopmuştur. Toprağın kara gerçekliklerine küskün ve sitemli yetiştirilen 1900, deniz suyunun dalgalı ve belirsiz, değişken ve yumuşak öykülerini diğer her şeye yeğlemiştir.

Tornatore, burada kara ve deniz imgelerini ustaca kullanarak kurgu ile realist üslubun savaşını resmeder. 1900’ün sıra dışı öyküsünü anlatmayı ve ebedi kılmayı kendine borç bilen en yakın arkadaşı, trompetçi Max, karadaki insanların dünyasına 1900’den söz ettikçe tuhaf karşılanır, ciddiye alınmaz. Zira ömrünü bir gemide geçirmiş olan çılgın bir adam hakkında anlattığı bu öyküler, kara hayatına ve gerçekliklerine alışmış insanın hayal dünyasının kabul edebileceği türde şeyler değildir. Sözüm ona 1900 gemideki hayatı sırasında eşsiz bir müzik yeteneği geliştirmiş, piyano çalmayı öğrenmiş ve hatta “cazı yaratan adam”ı bir piyano düellosunda yenmiştir. Onu parmaklarından yayılan müzik aynı zamanda bir şiirdir, masaldır, efsanedir, insanlık portresinden kesitler sunan bir resimdir. 1900’ün öyküsü kelimelere değil, ancak efsanelere sığabilecek olağanüstülüktedir. Bu da Max’in anlattıklarını inanması güç kılar; tıpkı suyun belirsiz, şekilden şekle giren isimsiz yapısı gibi. Oysa toprağın sert ve belirli şekli, modernite çağının esir aldığı Amerika’nın gerçekliğini yansıtır. Bu gerçeklikte özgürlük, filmin en başında Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirmek üzere gemiyle düşler ülkesine seyahat edecek insanların yer aldığı sahnede Özgürlük Anıtı’nın hudutları kadardır. 1900’ün sular üzerindeki dünyası ise uçsuz bucaksız bir ufka bakar.

Öte yandan Max, öyküsünü inandırıcı kılmak için kimseye ısrarcı olmaz. O, yalnızca bir anlatıcıdır; bu masala inanıp inanmamak dinleyicilerine bırakılmıştır. Tornatore, düşle gerçek arasına kurduğu bu ayrım noktasıyla yine imzasını atmıştır. Gerçekçiliği zorlamak için mümkün olabilecek en uç noktalardaki rastlantıları tek bir kaderde tesadüf ettirerek ilk başta biz izleyicilere her şeyin kurgu olduğu izlenimini uyandırır. Fakat usta yönetmenin, becerisini konuşturduğu yer, öyküyü anlatma biçimindeki etkileyiciliktir.

Edebiyatta da geçerlidir aynı ilke; sanat eserinin değerini ve tadını belirlemede önemli olan neyin anlatıldığı değil, nasıl anlatıldığıdır. Tonratore, tek bir kişinin hayat hikâyesi gibi görünen öyküye çok farklı kişilerin bakış açısını ve anlatısını, neredeyse hissedilmeyecek yumuşaklıktaki geçişlerle verir. Max’in bir enstrüman dükkânına girip satıcıya anlatmaya başladığı 1900 efsanesinde yeri gelir, sözü gemide çalışan Danny alır. Daha sonra kelimeler gemi kaptanının, yolcuların, müziğin ve 1900’ün dudaklarında devam eder yolculuklarına. Anlatıcılar arasındaki geçiş, üslup farklarına rağmen sezdirilmeden, usulca yapılmıştır, ki bu da farklı tatlarla aynı öyküyü anlatan sahneleri zenginleştirir.

Bunun yanı sıra film, birden fazla öykü katmanı üzerine kurulmuştur. Max, bir yandan 1900’ün efsanesini enstrüman dükkânı sahibine anlatırken diğer yandan aynı öykünün bir başka parçasını oluşturan kendi mücadelesi sürmektedir. 1900’ün yaşadığı gemi yıllar sonra kullanılmayan atıl bir harabeye dönüşmüştür. Bunun üzerine limanda yer işgal etmemesi için mühendisler, gemiyi patlatarak yok etme kararı alır. Max, bu haberi alır almaz geminin bulunduğu bölgeye gider ve içeride en yakın arkadaşı 1900’ün hâlâ yaşıyor olduğunu anlatır. Hikâye, burada tekrar başlar; bu kez dinleyici dükkân sahibi değil, patlatma ekibindekilerdir. Hikâye ve anlatıcısı değişmese de dinleyen kitledeki bu değişim, hikâyenin de bağlam değiştirebilmesini ve farklı yönleriyle yeniden alevlenmesini sağlar. Bir yandan patlatma ekibinden adamları ikna edebilmek için gemide tekrar arama yapan Max, diğer yandan hikâyesini geminin her bir bölmesinde yeniden canlandırır. Kelimeleri, içi harabeye dönmüş gemiye yeniden can verir adeta. Anlattığı her bir sahne, yaşandıkları âna geri döner; geçmişi tüm gerçekliği ve ayrıntısıyla şimdiki zamana taşır. Bu geçişlerle Tornatore, Aristoteles’in zaman ile mekân arasındaki kopmaz bağını tümden değiştirmiş, lineer öykü zincirlerini koparmıştır. 1900, belki bir efsaneden öteye gidemeyecektir; ancak dilden dile anlatılmaya değer bir öykü olarak kendini ebedi kılacaktır.

Tornatore’nin film boyunca bu şekilde gösterdiği postmodern dokunuşlar, filmin son sahnesinde küçük bir dürbün görüntüsüne sığdırılıp karanlığa karışan Max ile üç noktasını koyar. Bu sonlandırma tekniği boşa değildir; Max’in tanık olduğunu iddia ederek anlattığı öyküye bir de ikinci bir bakış etkisi vererek sanatın ve kurgunun gerçekliğini/geçerliliğini bir kez daha sorgular. Anlatılan tüm hikâyeye inanmak, biz izleyiciler için büyük bir keyif olsa da Tornatore bu son sahneyle aslında izlediğimiz her şeyin, yine sadece bizim gözümüzde ve biz inandığımız müddetçe var olduğunu ifade eder.

Elbette Tornatore deyince sahnelerin ustalığını müzikle besleyen Ennio Morricone de akıllara ilk gelen bestecidir. Yine bir Tornatore filmine ezgisel dokunuşunu yapan Morricone, 1900 karakteri üzerinden kendi yeteneğini de konuşturur.

Unutmamak gerekir; efsaneler, anonim oldukları kadar anlatıcılarının ve inananların da imzasız eseridir. Tıpkı dünya üzerinde hiçbir aileye, kimliğe ve isme sahip olmayan, fakat dünyanın en gerçek kurgusu 1900 gibi.

Rabia Elif Özcan

1995 yılının temmuz ayında, Konya’da doğdu. Bir elinde kalem, bir elinde kitap; okuyarak ve yazarak büyüdü. Ömrüne kelimelerden bir yol çizmek üzere 2014’te Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne başladı. Yürürken, yerken, yaşarken okudu; kelimeleri nefes gibi tüketti, bir bir içindeki mürekkebe doldurdu. Ve gün geldi, bir film şeridinin üzerinde, mürekkep akmaya başladı.

Etiketler: efsaneennio morriconegiuseppe tornatore
Rabia Elif Özcan

Rabia Elif Özcan

1995 yılının temmuz ayında, Konya’da doğdu. Bir elinde kalem, bir elinde kitap; okuyarak ve yazarak büyüdü. Ömrüne kelimelerden bir yol çizmek üzere 2014’te Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne başladı. Yürürken, yerken, yaşarken okudu; kelimeleri nefes gibi tüketti, bir bir içindeki mürekkebe doldurdu. Ve gün geldi, bir film şeridinin üzerinde, mürekkep akmaya başladı.

YazarınDiğer Yazıları

    3:10 to Yuma (2007)

    3:10 to Yuma (2007)

    8 Mayıs 2025
    Bir Nezaket Yanılsaması: Kinds of Kindness (2024)

    Bir Nezaket Yanılsaması: Kinds of Kindness (2024)

    7 Nisan 2025
    Leo (2023)

    Leo (2023)

    14 Şubat 2025
Sonraki Yazı
9. Boğaziçi Film Festivali’ne Başvurular Başladı

9. Boğaziçi Film Festivali'ne Başvurular Başladı

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In