Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    4 gün önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    6 gün önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    7 gün önce
    The Shrouds (2024)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Shrouds (2024)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)
    Belgesel

    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)

    Tülay Işık Kalafat
    2 hafta önce
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Film Önerileri

    En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    İpek Ömercikli
    2 gün önce
    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)
    Analiz

    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    Zeynep İlay Yalçın
    4 gün önce
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
  • HABERLER
    The Wailing Yönetmeni Na Hong-Jin’den Yeni Film Geliyor
    Haberler

    The Wailing Yönetmeni Na Hong-Jin’den Yeni Film Geliyor

    İrem Naz Güvel
    21 saat önce
    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Yarın Başlıyor
    Haberler

    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Yarın Başlıyor

    Ekin Taneri
    2 gün önce
    50. Toronto Film Festivali’nin Ödülleri Açıklandı
    Haberler

    50. Toronto Film Festivali’nin Ödülleri Açıklandı

    Ahmet Ege Çakırel
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    7 gün önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    4 gün önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    6 gün önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    7 gün önce
    The Shrouds (2024)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Shrouds (2024)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)
    Belgesel

    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)

    Tülay Işık Kalafat
    2 hafta önce
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Film Önerileri

    En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    İpek Ömercikli
    2 gün önce
    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)
    Analiz

    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    Zeynep İlay Yalçın
    4 gün önce
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 1

    İpek Ömercikli
    5 gün önce
  • HABERLER
    The Wailing Yönetmeni Na Hong-Jin’den Yeni Film Geliyor
    Haberler

    The Wailing Yönetmeni Na Hong-Jin’den Yeni Film Geliyor

    İrem Naz Güvel
    21 saat önce
    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Yarın Başlıyor
    Haberler

    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Yarın Başlıyor

    Ekin Taneri
    2 gün önce
    50. Toronto Film Festivali’nin Ödülleri Açıklandı
    Haberler

    50. Toronto Film Festivali’nin Ödülleri Açıklandı

    Ahmet Ege Çakırel
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    7 gün önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Ya Dışındasındır Çemberin ya da İçinde Yer Alacaksın*: Yurt (2023)

Tuba Büdüş Tuba Büdüş
1 yıl önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 6 min
0
0
43. Uluslararası İstanbul Film Festivali Günlükleri – 10
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Bu ülkede her dönem çocuk olmak çok zordur. Zira Kurtuluş Savaşı ve sonrası da İkinci Dünya Savaşı yılları da çok partili döneme geçişle ülkenin hızla karanlığa sürüklendiği dönem de seksen darbesi zamanları da doksanlar da Yeni Türkiye’nin yirmi küsur yıldır inşa ettiği bitmek bilmez dönem de… Bu dönemlerin hepsini tek tek açmak, ne olup bittiği hakkında uzun uzun konuşmak mümkündür. Lakin ben doksanlarda çocuk olan, çocukluğunu doksanların enteresan yıllarında geçirmiş biri olarak merceğimi o yıllara çevirmek istiyorum. Tabii ki merceğin arkasında kimsenin değil o yıllarda çocuk olan benim gözüm, benim bakış açım var.

90’lar Türkiye’sine dair olan bant kaydımı hızlıca bir taradığımda ekrana gelen şeyler şöyle: Tansu Çiller, Doğan Güreş, Mehmet Ağar, kamyon, Susurluk, akşam 21.00’de açılıp kapanan ışıklar, sabahlara kadar izlenilen Siyaset Meydanı, Aczmendi Tarikatı, Müslüm Gündüz, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Kaddafi, “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık!” veya “Laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor!” sloganları, 28 Şubat, Medyum Memiş, enfes Türkçe pop şarkıları, magazin kavgaları ve daha nicesi… Kimini büyüklerimin kendi arasındaki konuşmalarından az çok anlamlandırabilsem de çoğunu pek anlamlandıramadığım yıllar.

Çocuk aklımla işin içinden çıkamadığım ama çok da fazla soru sorup dikkat çekmek istemediğim için tek yaptığım gözlemlemekti. Lakin bazen bu gözlemlerim küçücük dünyam için fazlasıyla ağır olmuştu. Örneğin; okulda öğrendiğim “Atatürk ölmedi, yüreğimde yaşıyor. Uygarlık savaşında bayrağı o taşıyor.” diye devam eden şarkıyı çok severdim. Fakat bir gün şarkının diğer kullanımını çevremdeki bir akranımdan duyunca büyük bir sarsıntı yaşamıştım. Şarkının diğer hâli, tüyler ürperticiydi. Zira şarkının orjinalinde dile getirilenlerin tam tersini iddia ediyordu. Oysa Atatürk, benim yüreğimde yaşıyordu ve büyük bir uygarlık savaşına liderlik yapmıştı. Bir çocuk olarak yaşadığım kafa karışıklığının üstesinden gelebilmem mümkün değildi. İşte doksanlarda laiklik ile şeriat çatışması benim nazarımda tam olarak buydu. Atatürk, nerede yaşıyordu? Sorunun cevabına göre ya laik ya da şeriatçı oluyordun. Oysa şarkının diğer hâlini söyleyen akranımla oyun oynamayı öyle çok severdim ki… Fakat ülkenin siyasi ortamı benim ve nice çocuğun oyun dünyasını veya arkadaşlık, flört durumlarını da tarumar etmişti. Zira kutuplaşma o gün de tıpkı şimdiki gibi gayet derindi.

Doksanların siyasi, sosyo-kültürel durumunu nesnel bir gözle değil o günlerdeki kendi çocuk aklımla yansıtmak istedim. Çünkü Yurt, beni daha konusunu duymamla tam kalbimden sarstı. Zira filmdeki Ahmet’in çelişkilerle dolu ruh hâlini anlayabiliyordum. Çünkü doksanlarda yaşayan ve ailesi tarafından izole edilmiş bir ortamda yaşamayan pek çok çocuk, çelişkilerle dolu bu dünyanın sessiz tanıkları olmuştu. Bu nedenle de filme ve mevzularına dalmadan önce böylesine uzun bir girizgâh yapmak istedim.

İlk uzun metraj filmine imza atan Nehir Tuna’nın 80. Venedik Film Festivali’nin Orizzonti (Ufuklar) bölümünde yarışan Yurt (2023) isimli filmi, doksanlı yılların ikinci yarısından sonra ülkeyi gölgesi altına alan siyasi İslam hareketi ile laik kesimin kutuplaşmış durumunu odağına alıyor. Fakat Tuna, tüm bu çatışmalı, kargaşa ortamını genel bir perspektiften yansıtmak gibi zorlu ve yer yer de ikircikli bir yola girmiyor. Tuna, tıpkı benim yazının girizgâhında yaptığım gibi o yıllarda çocuk olan kendisinin gözünden aktarıyor her şeyi. 1996 yılında Türkiye’de siyasi ortam vesilesiyle yaşanılanları o günkü Nehir’in deneyimleri, yaşanmışlıkları üzerinden aktarmayı tercih ediyor. Zira Nehir Tuna filmde Ahmet’in yaşadıklarını geçmişte neredeyse benzer noktalardan yaşamış biri. Bu nedenle de Yurt, belli bir tarihte, Türkiye’nin siyasi ortamını perdeye yansıtmasıyla geniş bir kapsama alınana sahip ama diğer yandan da tek bir kişinin gözünden yaşanılan ve hissedilenlere yer verdiği için de fazlasıyla bireysel bir filmdir.

Tuna’nın gençlik yıllarına ayna tutan Ahmet, doksanlı yıllarda bir tarikatla yolları kesişen ve ekonomik nüfusunu da kullanarak zamanla tarikatın hiyerarşik kademelerini bir bir tırmanan bir babanın oğlu olarak bir yandan laik Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kurumu olan yabancı dil odaklı eğitim veren bir koleje devam ederken bir yandan da radikal dini eğitim veren bir tarikat yurdunda kalmaktadır. Tuna, o günlerde yaşadığı bu çift kutuplu dünya arasında gidip gelen günlerinde onda iz bırakan yaşanmışlıkları perdeye yansıtırken asla kişisel bir hırsın veya intikamın peşinden koşmuyor. Ahmet karakteri üzerinden ergenlik yıllarında yaşadıklarını anlamaya, geçmişiyle yüzleşip iyileşmeye çalışıyor. Filmde Ahmet rolünde izlediğimiz genç oğlan çocuğu, sıkı bir dini eğitim almadan ergenliğe kadar gelmişken birden bire babasının yaşantısını değiştirmesi üzerine hiç bilmediği bir dünyanın içine sürükleniyor. Ahmet, katı dini eğitimin verildiği, hiyerarşi düzeninin titizlikle işlendiği bu dünyada bilmemenin verdiği bir saflıkla anlamaya, öğrenmeye, sevilip kabul edilmeye çalışıyor. Ne var ki Ahmet, çoktan kutuplaşmış ülkenin iki uç noktasında yaşayarak her iki tarafta da kabul edilmeyi umuyor. Ahmet’in bu saflığı, onun en büyük handikabı oluyor.

Ahmet; ailesi, arkadaşları ve karşı cins tarafından sevilmek, kabul edilmek isteyen ve bunun için de elinden gelen çabayı göstermeye hazır bir kişiliktir. Annesi tarafından zaten karşılıksız sevilen Ahmet; karşı cins tarafından kabul edilip sevilmek için seküler, arkadaşı tarafından sevilmek için ekonomik anlamda verici, babası tarafından sevilmek için râbıta almış, râbıta almak için hocalarının gözüne ve dolayısıyla çembere girmiş, hocalarının onayını almak için ise en başta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğmamış olmalıdır. Ahmet, bu büyük ve zorlu lâbirentin içinden çıkmak için adeta bir deney faresi gibi hiç durmadan çabalayıp durur. Ta ki yaptıklarının sonucunda beklediği sevgiyi bulamadığını ve asla bulamayacağını fark edene kadar… Ahmet, ne çemberin içine kabul edilip râbıta aldığında ne klasik müzik dinleyip çağdaş bir Türk genci gibi davrandığında, ne elinde avucunda ne varsa karşılıksız bir şekilde paylaştığında ne de tüm kuralların mantığını sorgulamadan sadece yerine getirdiğinde sevgiyi bulur. Ne söylendiği gibi içinde Allah sevgisini hissedebilmiş ne de sevilmek istediği kişilerden karşılık görmüştür.

Ahmet; ne salikin kâmil bir mürşide gönlünü bağlaması, onun suret ve sîretini düşünmesini ifade eden “râbıta” kelimesinde olduğu gibi Allah ve onun kulları ile arasında bir bağ oluşturabilmiş ne de sevgisizleştirilen/sevimsizleştirilen İslam dinini düşünür olabilmiştir. Ahmet; ona sevgisini bahşetmeyen herkese ve her şeye mesafe koyarak kendini tüm bağlardan, çemberlerden azade kılmıştır. Doksanlı yıllarda çocuk ve genç olan ben ve benim gibi birçok insanın kafasında doğan soru işaretlerinin cevabını bulmaktan vazgeçen, arafta yaşamak zorunda olduğunu geç de olsa anlayan Ahmet; tüm saflığından sıyrılarak yola devam eder ama ne yazık ki siyasal İslam’ın bir kurbanı olmaktan da kendini kurtaramaz. Zira çağdaş bir eğitim veren okulun korosuna katılarak belki de hayatı boyunca ilk ve son defa sevdiği ve yalnızca kendisinin istediği bir şey yapmasının arkasından gidememiştir. Koroda söylediği şarkıdaki “Atatürk ölmedi, yüreğimde yaşıyor. Uygarlık savaşında bayrağı o taşıyor!” sözlerinin de tarikat yurdunda söylediği ilahilerin sözlerinin de muhakemesini içinde yap(a)madan büyük bir kabullenişin boşluğuna bırakır kendini. Geriye Florent Herry’nin muhteşem görüntü yönetimiyle perdeye yansıyan öncesinde siyah-beyaz ve sonrasında renkli olan dünyanın iç içe geçtiği tatsız bir renk paleti ve başlığa da esin kaynağı olan Çember şiirinin ilk dörtlüğü kalır:

Ya dışındasındır çemberin.

Ya da içinde yer alacaksın.

Kendin içindeyken kafan dışındaysa,

Çaresi yok kardeşim.

Murathan Mungan

Dipnot:

*Murathan Mungan’a ait Çember adlı şiirin ilk iki dizesi. Şiir aynı zamanda Yeni Türkü tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir.

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. Marmara Üniversitesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim dalı Sinema dalında yüksek lisansını tamamladı. 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

Etiketler: Dormitorynehir tunayurt
Tuba Büdüş

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. Marmara Üniversitesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim dalı Sinema dalında yüksek lisansını tamamladı. 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

    En Değerli Hediye (2024)

    4 Eylül 2025
    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler

    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler

    4 Eylül 2025
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

    28 Ağustos 2025
Sonraki Yazı
Tanrı Göçmen Çocukları Sever Mi Anne? (2019)

Tanrı Göçmen Çocukları Sever Mi Anne? (2019)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In