Ülkemizin en değerli kısa film festivallerinden İzmir Kısa Film Festivali, yirmi dördüncü kez seyircileriyle buluşmaya başladı. 15 Kasım Çarşamba akşamı Fransız Kültür Merkezi’nde yapılan açılış ile uzun yıllardır tüm zorluklara rağmen devam eden festival ekibi yaşadığı duyguları konuklarla paylaştı. Açılışın ardından gelen perşembe günü ise festivalin en yoğun ve verimli günlerinden biriydi. Sabah erken saatlerde İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde Film Lab etkinlikleri ile başlayan gün, Fil’m Hafızası ekibinin yine aynı yerde gerçekleştirdiği “Sinema Seyircisini Anlamak” isimli söyleşisiyle devam etti.
Gün içinde filmler Karaca Sineması, Fransız Kültür Merkezi, Tarık Akan Gençlik Merkezi, İstinye Park Teras Renk Sineması gibi mekânlarda ve internet üzerinden izlenirken bir yandan da söyleşilerle dolu dizgin devam eden günün son ve en çok ilgi gören etkinliği Fil’m Hafızası Keşif Ekibi’nin oluşturduğu kısa film seçkisinin Fransız Kültür Merkezi’nde 18.00’de gerçekleştirdiği gösterim oldu. Seçkide Kristian Håskjold’un Forewer Now (2017), Charlotte Wells’in Laps (2017), Sang Joon Kim’in The Wheel Turns (2018), Laura Spini’nin You Are Whole (2015), Anu Valia’nın Lucia, Before And After (2016) isimli filmleri gösterildi.
Fil’m Hafızası ekibi olarak gün içerisinde gösterimleri yapılan Ulusal Animasyon ve Ulusal Deneysel Finalistleri’ni ve Fil’m Hafızası seçkisini izledik. Ulusal Animasyon ve Deneysel Finalistleri Selçuk Ören’in Labirent, Öykü Su Baskın’ın Spark, Uğur Savaş’ın Wolf’s Box, Mehmet Nuri Kaya’nın Azami Nefes Sayısı, Serhat Sen’in Yabancı Hatıralar, Ender Yıldızhan’ın Aşkımız Ölümsüzdür, Berk Ali Çekmez’in Vuruyor Gol OLuyor, Fırat Yücel’in 8 Mart 2020: Bir Günce, Göksel Altül’ün Trüf, Zahid Çetinkaya’nın Ayna ve Bora Güler’in Club Eterna isimli filmleri gösterildi. Filmlerden bazılarını sizler için kaleme aldık. Keyifli okumalar…
Labirent (Yön. Selçuk Ören, 2023)
Gösterimin ilk filmi, illüstrasyon çalışmalarıyla öne çıkan Selçuk Ören’in ilk filmi Labirent (The Maze) oldu. Ulusal Animasyon Finalistlerinden biri olan Labirent, her şey bir yana ilk saniyesinden itibaren ustalıklı çizimleriyle dikkat çekiyor. İçinden çıkılmaz bir labirentin içinde çaresizce koştururken izlediğimiz orta yaşlarındaki adamın ruh dünyasına girmek pek de zor olmuyor. Filmin en etkileyici yanı da bu olsa gerek. Hepimizin içinden çıkamadığı, bir türlü zihninden atıp rahatlayamadığı zamanlarda yaşadığı çaresizliğin perdede vücut bulmuş hali olan film, sade ama bir o kadar da etkileyici çizimleri, meselesini anlatmaktaki duruluğu ve tüm bu sakinliğine rağmen yürek parçalayan anlarıyla Ulusal Animasyon Finalistleri arasında en dikkat çekenlerden biri.
Ören’in yazıp yönettiği, Yağızcan Balta’nın ses tasarımını üstlendiği ve müziklerini bestelediği Labirent, daha önce de Meksika eyaletlerinden Guanajuato’nun León şehrinde düzenlenen Festival de Cine Colectivo 2023 resmî seçkisine dâhil edilmişti.
8 Mart 2020: Bir Günce (Yön. Fırat Yücel, 2023)
8 Mart 2020: Bir Günce her ne kadar ilk bakışta belgesel veya video essay, video makale türünde gibi görünse de bir masaüstü yapımı olmasından dolayı İzmir Kısa Film Festivali’nde Ulusal Deneysel Finalistleri arasına dahil edilmiş. Gerçekten de son zamanlarda sinema yazarlığından daha çok Aylin Kuryel ile birlikte çektikleri birbirinden özgün filmlerle ismi anılan Yücel, bu filmde de Kuryel ile birlikte geçiyorlar bilgisayar başına. Evet, ikili bu kez kamera arkasına değil bilgisayar başına geçiyor. Tüm vatandaşların erişimine açık olan İstanbul’un “Turistik Kameralar”ının Taksim Meydanı’na bakanlarından yansıyanlara bakıyorlar. Fakat gel gör ki 8 Mart gibi önemli ve birçok kadının alanlara çıkmaya çalıştığı bir günde kameralara yansıyan nerdeyse bomboş olan meydanda kırmızı balonuyla oynayan bir çocuk ve ona eşlik eden ebeveynleri izliyoruz. Zira tıpkı Gezi Eylemleri zamanında veya 1 Mayıslarda olduğu gibi toplumsal protestoların olduğu zamanlarda bu 7/24 yayın yapan kameralar karanlığa gömülüyor.
Yücel ve Kuryel’in aynı zamanda sesleriyle de dahil oldukları 8 Mart 2020: Bir Günce, tıpkı Gezi protestoları döneminde hiçbir şey olmuyormuş gibi televizyonda penguen belgeseli gösterilmesini oldukça zeki hamlelerle açık eden protestocular gibi 8 Mart 2020’de kameralara asıl yansıması gerekenleri karanlıkta bırakan zihniyeti oldukça incelikli bir şekilde açık ediyor. Bir Günce, her şey bir yana fikir olarak Ulusal Deneysel Finalistleri arasındaki en özgün işlerden biri.
Forever Now (Yön. Kristian Håskjold, 2017)
Fil’m Hafızası’nın İzmir Kısa Film Festivali’ne özel hazırladığı retrospektif seçkisindeki filmlerden biri olan Forever Now, ayrılığın eşiğindeki bir çiftin bir gününe odaklanıyor. Birbirleriyle uzun süredir birlikte olan ama artık yolun sonuna geldiklerini fark eden çiftin en büyük handikapları ise ayrılmaya karar vermelerine rağmen birbirlerini çok sevmeleridir. Bu nedenle de unutulmayacak bir vedalaşma yaşanıyor. Çift, bir yandan son saatlerini unutulmayacak hale getirirken bir yandan da tüm bu melankoliye eşlik eden flashback görüntüleri araya girer. Çiftin ilk bakışması, ilk tanışması, birbirlerinin aileleriyle tanışması gibi en önemli anların oldukça aydınlık bir atmosfer eşliğinde aralara girmesi bir ilişkinin baştan sona nasıl bir seyir izlediğini, ilişki denen şeyin aslında tüm acıları ve tüm sevinçleriyle bir bütün olduğunun altını çiziyor.
Birçok festivalden ödülle dönen Forever Now, ayrılığın acısına ağıt yakmak yerine tüm yaşanılanların her şeye rağmen anlamlı olduğunun altını çizen bir film. Yarattığı atmosfer, geçmiş ile şimdi arasındaki renk kontrası, ustalıklı kamera kullanımı, başarılı oyunculukları ve yürekte bıraktığı sızı ile uzun yıllar tekrar tekrar seyirciyle buluşması gereken bu film, seçkinin de en öne çıkan işlerinden.