Bir Anadolu kadını olan Turna, daha önce köyünden hiç çıkmamış, görücü usulüyle Hamburg’da işçi olarak çalışan Dursun’la evlendirilmiştir. Başta her şeyin köyündeki yaşamından farklı olacağını düşünse de kocasının dışarıdaki hayatı bir kadın için tehlikeli bulması ve onu eve kapatması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığına uğrar.
Eşi tarafından her sabah eve kilitlenen genç kadın, daracık apartman dairesinde tekdüze bir yaşama mahkûm edilir. Pencereden görebildiği kadarıyla Almanya’yı tanımaya çalışır. Dilini bilmediği bu ülkede, Dursun dışında iletişim kurabildiği tek kişi ise işaret diliyle anlaşmaya çalıştığı komşu çocuğudur.
Zamanla evdeki eşyalardan birine dönüşen Turna’nın kırk metre karelik bir alanda yaşadığı kapana kısılmışlık hissini ve bunalımı anlatan film, -Almanya’ya göç eden bir aileyi merkeze alarak- Anadolu kırsal kültürünün dört duvar arasına nasıl hapsedildiğini ve ülke dışında nasıl sürdürüldüğünü gösterir. Aynı zamanda kültür kökenli farklılıkları, iletişimsizliği ve bunun yarattığı korkuyu Turna’nın yaşadıkları üzerinden seyirciye aktarır.
Tevfik Başer imzalı, 40m2 Almanya, 1987 yılında Locarno Film Festivali’nde Gümüş Leopar ödülünün ve Alman Film Akademisince verilen “En İyi Kadın Oyuncu” ve “ En İyi Film Müziği” ödüllerinin sahibi olur.