Nefes Films’in kurucusu, yapımcı Nefes Polat ile bu yıl !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde yer alacak ve bağımsız film üretmeye başlayan genç sinemacılar için altın niteliğinde bir değer taşıyan “!f X” hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İyi okumalar dileriz!
Merhaba Nefes, röportaja başlamadan önce dilersen seni kısaca tanıyalım. Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü’nden kendi yapım şirketin Nefes Films’i kurmaya kadar uzanan sinemayla dolu yolu bizler için özetler misin?
Türkiye sinema endüstrisi ile 2008 yılında Antalya Film Festivali’nin Marche du Film Ekibi ile yaptığı Avrasya Film Marketi’nde çalışırken tanıştım. O dönemde üniversitede 2. sınıf öğrencisiydim. Üniversitede aldığım eğitimin beni mevcut sinema sektörüne hazırlamadığını hissedince “gerçeği” kendi gözlerimle görmek istemiştim. Yapımcı olmaya karar verme sürecim de bu deneyimle başladı. 2012 yılında üniversiteden arkadaşım Eli Kasavi, Londra Film Okulu’ndaki master tezi olan kısa filminin yapımcılığı için beni aradı. Bu tarihten sonra her şey sanki ışık hızıyla gerçekleşmiş gibi geliyor. İngiltere&Türkiye ortak yapımı olan “Evren’in Sonu”nu yaparken bağımsız film prodüksiyon sürecinin benim için biçilmiş kaftan olduğunu düşünsem de “yapımcı” olabilmek için daha yolum vardı. 2014 yılında ilki düzenlenen Ortak Yapım ve Geliştirme Platform’u olan Antalya Film Forum’un Direktör Asistanı olarak festival ve endüstri platformu deneyimime geri döndüm. Antalya’daki sansür yılı olarak hatırlanan o süreçte platformun organizasyonunu sürdürmek iletişim ağı, bilgi ve deneyim birikimimi kuvvetlendirdi. Ardından 2015’te Mars Prodüksiyon’da bağımsız film yapımcılığına başladım ve üç yıl içinde iki uzun metraj ortak yapım bağımsız film bitirdik. Şu an kendi yapım şirketimle film yapımcılığına ve !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde endüstri platformu organizasyonu kariyerime devam ediyorum.
Bu sene !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde !f X de var. !f X kimdir ve nasıl doğdu?
Geçtiğimiz yıllarda !f İstanbul bünyesinde ulusal ve uluslararası çeşitli ortaklıklarla bağımsız film üretimini destekleyen birçok atölye ve söyleşi gerçekleşti. !f X ile birlikte bağımsız sinemaya olan bu desteği bir platform içinde gerçekleştirerek sürdürülebilirliğini kuvvetlendirmek istiyoruz. !f X’in temel yapısını, !f İstanbul’un yıllardır süregelen keşfetme aşkı üzerinden kurduk.
Bir proje geliştirme platformu olarak !f X’i, ilk projelerini gerçekleştirmekte olan yönetmen ve yapımcılara ve kariyerinin henüz başındaki ruhu genç sinemacılara sektörün işlevsel bir parçası olabilmeleri için alan açan bir buluşma, çözüm noktası olarak tanımlayabiliriz. Burada arzuladığımız şey, bağımsız film üretmeye başlayan herkesin yolunun !f X’ten geçmesi. “!f X” ismini kullanmamızın temel nedenlerinden biri de bu aslında: Bir harita üzerinde işaretlenmiş “X” noktasının başlangıç ve varış noktası olarak kabul edilmesinden yola çıkarak, bağımsız film üretimindeki çetrefilli yolda başlangıç ve ilerleme hedefi olan sinemacılarla bir arada olmak ve onlara destek olabilmek.
Bu ismi tercih etmemizin diğer nedeni ise !f X’in uzun vadede yaratmasını hedeflediğimiz etkiyle alakalı. “X Faktör” kavramından referansla belirli bir sonuç üzerindeki en önemli etkiye sahip değişken olma özelliği taşıyabilmesi bizim için önemli. Biraz açmak gerekirse, önümüzdeki yıllarda sinemamızın yetkin bağımsız filmlerini gerçekleştirecek ekiplerin kariyer başlangıçlarında onlara katkı sağlayabilmek ve onların film üretmesi için tetikleyici unsur olarak bağımsız film üretimini arttırmak, ulaşmak istediğimiz uzun vadedeki etki diyebiliriz.
Biraz daha detaylandırmak gerekirse !f X bünyesinde Pitching Keş!f, !f Okul gibi bölümler olduğunu ve birçok atölye, case study gerçekleşeceğini biliyoruz. Bu bölümlerin özellikleri ve farklılaştığı noktalar neler?
!f X’i halihazırda kısaca !f’in endüstri platformu olarak tanımladık. Burada !f X’in Türkiye’deki diğer festivallerin endüstri platformları ile farkına da değinmek istiyorum. !f X bir geliştirme platformu yani bir ortak yapım marketi ya da platformu değil. Türkiye’deki ortak yapım ve geliştirme platformları ile iş birliği içerisinde olan bir yapısı var.
Pitching Keş!f ile sadece ilk ya da ikinci uzun metrajını gerçekleştiren yönetmen ve yapımcıların projelerini kabul ediyoruz. Bu haliyle Türkiye’de ilk defa sadece ilk ya da ikinci film projelerine odaklanan bir platform olarak yeni seslere olan inancımızı somutlaştırıyoruz. Deneyimli yönetmenler ile ilk filmini yapan yönetmenleri aynı platformda değerlendirmekten kaçınıyoruz. Bunu yapmaktaki amacımız hem !f’in temel bileşenlerinden biri olan keşfetme tutkusunu canlı tutmak hem de deneyimli yönetmen ve yapımcıları filmlerini incelemek üzere konuşmacı olarak davet edip ilk filmini yapan ekiplere tecrübe aktarımı alanı yaratarak bir döngü oluşturabilmek.
Peki, projeler için ne gibi destekler ve proje seçme, destekleme süreci nasıl işliyor?
Pitching Keş!f, toplamda altı kurmaca ve belgesel uzun metraj film projesinin kabul edildiği ve proje seçme sürecini uluslararası bir danışma kurulunun yürüttüğü bir platform. !f X’in belirlediği özgünlük, endüstriyel konum ve takım ruhu kriterleri üzerinden puanlama sistemiyle değerlendirme yapıyorlar. Seçilen projelerden biri başvurduğu proje dosyası üzerinden değerlendirilerek 35 bin TL’lik para ödülü kazanıyor. Seçilen yönetmen ve yapımcılar, 16-20 Eylül tarihlerinde sunum (pitching), senaryo danışmanlığı, proje paketleme ve ses & beden uyumu atölyeleri ile projelerini geliştirecek. 20 Eylül Cuma günü, davetlimiz olan Türkiye’den bağımsız film projesi arayan özel yatırımcılara, yapım şirketlerine, dağıtımcılara ve VOD platformu yöneticilerine pitching yapacaklar. Altı projenin altısıyla da iş birliği yapacak kurum ve kişileri davet etmeye gayret ediyoruz.
!f Okul ise sizin tanımladığınız şekliyle “ruhu genç” sinemacılara açık bir bölüm. Buraya kimler katılabiliyor ve Berlinale Talents, Sarajevo Talents ile benzerlikleri, farklılıkları neler?
!f Okul, Berlin ve Saraybosna festivallerinin “yetenek geliştirme programları” olarak bilinen Talents bölümlerini, !f için modellediğimiz platformun ismi. Burada altı farklı meslek grubundan henüz kariyerinin başındaki kişilerden başvuru alıyoruz. Bu başvuruları yine uluslararası bir danışman kurulu inceleyecek ve 25 kişilik bir seçim yapacak. !f Okul 15-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleşiyor. Bu sürede bir filmin ilk sahnesini yazma, senaryosunu geliştirme, yönetmenlik, görüntü yönetmenliği, pitching, oyunculuk, kurgu gibi başlıklar altında farklı atölyeler gerçekleştirecek. Bu atölyelerin sonucunda katılımcı üç senarist adayının başvurdukları projelerinin ilk sahneleri !f Okul katılımcıları arasından kurulacak ekiplerle hayata geçirilecek ve !f X kapanış töreninde gösterimleri yapılacak. !f Okul kapsamında önemsediğimiz konu eğitimlerin üretim ve kolektif çalışma odaklı olması. Festival süresince birlikte çalışan ekiplerin festival sonrasında da birlikte film üretebilmeleri için alan yaratmak ve bu sürecin !f Mezunları adı altında bir geleneğe dönüşmesini hedefliyoruz. Sadece Türkiye’de ikamet eden kişilerden başvuru kabul ediyoruz.
Röportajı okuduktan sonra kendi projemle !f X’e başvurmak için hala sürem var mı ve nereden başvurabilirim?
Tabii ki, Festivalin ifistanbul.com.tr adresindeki internet sitesinde bulunan başvuru bölümünden hem !f Okul hem de Pitching Keş!f için 9 Ağustos’a kadar başvuru yapabilirsin. Ayrıca her türlü soru için ilgili platformların e-mail adreslerine yazabilirsin.
!f X aslında, !f İstanbul’un yarattığı doğal networkün yanında yeni film üreticilerini, film üreticilerinin çalışabilecekleri ekip arkadaşlarını da bir araya getirmeyi amaçlıyor. Bu buluşma sürecini nasıl kurguladınız, fiziksel bir buluşma alanı olacak mı ve bizi takip edenleri daha da heyecanlandıracak; !f X’e davet ettiğiniz paydaşlardan (yatırımcı, film üreticisi, yönetmen) örnekler verebilir misin?
!f X’in fiziksel buluşma alanı Yeldeğirmeni, Kadıköy… İstanbul’un son dönemde değişen profilinde Yeldeğirmeni yeni bir kesişim kümesi, nefes almak için bir alan işlevi görmeye başladı. Mahalle sakinlerinin çoğunluğunu sanatçılar oluşturuyor. Özellikle bağımsız sinemacılar için bir buluşma merkezi haline gelen Yeldeğirmeni, !f X’i kurgularken düşündüğümüz kolektif üretme ve bilgi aktarımını hayata geçirmek isteyeceğimiz bir konumda yer alıyor. Yeldeğirmeni’nde bulunan Tasarım Atölyesi Kadıköy’ü (TAK) fiziksel buluşma mekanımız olarak belirledik. Aynı zamanda eski Özen Sineması olduğu için şehrin mekansal hafızasını koruma ve mekânın eski işlevini yeniden canlandırma görevi de görecek.
TAK’da yapacağımız film üretme süreçleri hakkındaki vaka çalışmalarıyla ilk ve ikinci filmlerini yapma aşamasında olan yönetmen ve yapımcıların bu alanda karşılaştığı ortak bazı engelleri aşmaları için alternatif yollar üzerine tartışmayı amaçlıyoruz. Vaka çalışmasına katılacak isimleri yakında duyuracağız ama sizinle birkaç ismi paylaşabilirim. XYZ Films’ten dağıtımcı Todd Brown, ikinci filmi To Live to Sign ile Cannes Film Festivali’nin Directors’ Fortnight bölümünde yarışan Johhny Ma, cast direktörü Anja Dihrberg, Sibel filminin yönetmenleri Guillaume Giovanetti ve Çagla Zencirci, ilk filmi Güvercin ile ses getiren Banu Sıvacı ve aynı zamanda post-prodüksiyon süpervizörü de olan bağımsız sinema yapımcısı Yonca Ertürk !f X’te olacak.