Sovyet yönetmen Mikhail Kalatozov’un 1964 yapımı başyapıtı Ben Küba (I Am Cuba), 60. yılına özel gösterimi ile 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde.
1959’daki Küba Devrimi öncesinde geçen dört farklı hikâye üzerinden bir ulusun halk devrimine giden coşkulu yolculuğuna tanıklık eden film, Carlos Fariñas’ın etkileyici müzikleri ve Sergei Urusevsky’nin sinemanın teknik sınırlarını zorlayan devrimci kamerasıyla da efsanevi sayılıyor. 1990’lı yıllarda yönetmenler Martin Scorsese ve Francis Ford Coppola’nın girişimleriyle sinema tarihinin en büyük keşiflerinden birine dönüşen film, 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali‘nde 4K kalitedeki restore kopyasıyla gösterilecek.
Ben Küba (I Am Cuba), bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan Adana Altın Koza Film Festivali’nin Dünya Sineması programında gösterilecek. Film, sinema dünyasında hem politik hem de sanatsal bir başyapıt olarak görülüyor.
Castro Öncesi Küba
Altın Palmiye ödüllü The Cranes Are Flying (1957) filmiyle tanınan Mikhail Kalatozov’un yönettiği ve senaryosunu Rus şair Yevgeny Yevtushenko ile Pineda Barnet’in birlikte yazdığı Ben Küba, Avrupa’nın en eski film stüdyolarından Mosfilm’in yapımcılığında ve Sovyetler Birliği ile Küba’nın desteğiyle çekildi.
1959’da Küba Devrimi öncesinde geçen ve bir ulusun halk devrimine giden coşkulu yolculuğunun tanıklığını yapan film, dört farklı hikâye üzerinden toplumsal ve kültürel çatışmaları anlatıyor. Kendisini ‘Küba’ olarak tanıtan bir kadının ağzından dinlediğimiz bu dört hikâye, Havana’daki lüks gece kulüplerinden şehrin yoksul gecekondu bölgelerine, caddelerde acımasızca bastırılan öğrenci protestolarından kırsaldaki devrimcilerin hareketine uzanan benzersiz bir Castro öncesi Küba panoraması sunuyor.
Carlos Fariñas’ın etkileyici müzikleri ve muazzam tek plan sekanslarıyla birçok yönetmene ilham kaynağı olan Ben Küba, görüntü yönetmeni Sergei Urusevsky’nin sinemanın teknik sınırlarını zorlayan kamerasıyla da efsanevi sayılıyor. Geniş açılı lensler, halüsinatif ve akrobatik kamera hareketleri ve yerçekimine meydan okuyan imkânsız açılarıyla film, sinema dilini yeniden tanımlayan bir estetik anlayış sunuyor.
1964’te beklediği ilgiyi göremeyip uzun süre raflarda kaybolan Ben Küba, 1992’de ABD’li yönetmenler Martin Scorsese’nin keşfi ve Francis Ford Coppola’nın çabalarıyla yeniden gün yüzüne çıkarılmıştı. 1993’te San Francisco Uluslararası Film Festivali’nde gösterildiğinde dakikalarca ayakta alkışlanan filmin, ses ve görüntü olarak kusursuz bulunan 4K restorasyon kopyası ise 2019 yılında tamamlandı.