Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    No Other Choice (2025)
    Film Önerileri

    No Other Choice (2025)

    Fil'm Hafızası
    1 hafta önce
    Twilight (1990)
    Korku - Gerilim

    Twilight (1990)

    İrem Yavuzer
    4 hafta önce
    The Greatest Showman (2017)
    Film Önerileri

    The Greatest Showman (2017)

    Ayşe Yapışık
    4 hafta önce
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    1 ay önce
    Ben Is Back (2018)
    Drama

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    1 ay önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    1 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri
    Liste

    Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri

    Zeynep İlay Erken
    3 saat önce
    Yol Bitiminde Başlayan Huzur: The Unlikely Pilgrimage of Harold Fry
    Eleştiri - İzlenim

    Yol Bitiminde Başlayan Huzur: The Unlikely Pilgrimage of Harold Fry

    Merve Çolak
    1 gün önce
    Fil’m Hafızası Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Özel Seçkisi: Zamanın Kıyısında Beş Hikâye
    Liste

    Fil’m Hafızası Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Özel Seçkisi: Zamanın Kıyısında Beş Hikâye

    Ayşe Şimal Gürdamar
    2 gün önce
  • HABERLER
    Büyük Mücadelelerin Filmi “Ayşe” 28 Kasım’da Sinemalarda
    Haberler

    Büyük Mücadelelerin Filmi “Ayşe” 28 Kasım’da Sinemalarda

    Tuğba Uluay
    10 saat önce
    Austin Butler, Miami Vice’ın Yeniden Çekiminde Michael B. Jordan’a Katılabilir!
    Haberler

    Austin Butler, Miami Vice’ın Yeniden Çekiminde Michael B. Jordan’a Katılabilir!

    Ulaş Ceylan
    23 saat önce
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    İrem Naz Güvel
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    1 ay önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 ay önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    2 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    No Other Choice (2025)
    Film Önerileri

    No Other Choice (2025)

    Fil'm Hafızası
    1 hafta önce
    Twilight (1990)
    Korku - Gerilim

    Twilight (1990)

    İrem Yavuzer
    4 hafta önce
    The Greatest Showman (2017)
    Film Önerileri

    The Greatest Showman (2017)

    Ayşe Yapışık
    4 hafta önce
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    1 ay önce
    Ben Is Back (2018)
    Drama

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    1 ay önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    1 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri
    Liste

    Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri

    Zeynep İlay Erken
    3 saat önce
    Yol Bitiminde Başlayan Huzur: The Unlikely Pilgrimage of Harold Fry
    Eleştiri - İzlenim

    Yol Bitiminde Başlayan Huzur: The Unlikely Pilgrimage of Harold Fry

    Merve Çolak
    1 gün önce
    Fil’m Hafızası Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Özel Seçkisi: Zamanın Kıyısında Beş Hikâye
    Liste

    Fil’m Hafızası Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Özel Seçkisi: Zamanın Kıyısında Beş Hikâye

    Ayşe Şimal Gürdamar
    2 gün önce
  • HABERLER
    Büyük Mücadelelerin Filmi “Ayşe” 28 Kasım’da Sinemalarda
    Haberler

    Büyük Mücadelelerin Filmi “Ayşe” 28 Kasım’da Sinemalarda

    Tuğba Uluay
    10 saat önce
    Austin Butler, Miami Vice’ın Yeniden Çekiminde Michael B. Jordan’a Katılabilir!
    Haberler

    Austin Butler, Miami Vice’ın Yeniden Çekiminde Michael B. Jordan’a Katılabilir!

    Ulaş Ceylan
    23 saat önce
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    İrem Naz Güvel
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    1 ay önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 ay önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    2 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Liste

Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri

Zeynep İlay Erken Zeynep İlay Erken
3 saat önce
Liste, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 9 min
0
0
Yabancılaşmanın Estetiği: Dünya Tuhaf Dalga Filmleri
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Sinema tarihinde kimi dönemler, izleyiciyi rahatsız etme cesaretini estetik bir silaha dönüştürür. “Tuhaf dalga” olarak adlandırılan bu küresel akım, duygusuz diyalogları, yapay estetikleri ve absürt olay örgüleriyle modern dünyanın anlamsızlığını soğukkanlı bir aynaya yansıtır. Bu aynada karakterler değil, toplumun kendi deformasyonu görünür: rasyonel sistemler içindeki irrasyonel davranışlar, ahlâk kalıplarına sığmayan adalet arayışları, bastırılmış arzular ve derin bir boşluk hissi. Bu filmler, gündelik hayatın sıradan yüzeyinin altındaki çatlakları büyüteç altına alır: nezaketin ardındaki şiddeti, düzenin ardındaki kaosu, iletişimin ardındaki yalnızlığı açığa çıkarır. Bu sinema dili “gerçekliği” değil, onun çözüldüğü anı kaydeder. İzleyiciye bir hikâye anlatmaktan çok varoluşun tuhaflığını duyumsatır — çünkü insan dile girdiğinde, varoluşunda kaçınılmaz bir eksiklik belirir. Bu eksiklik, her zaman sezilse de doğası gereği dile dökülemez. Onu doldurmaya çalışmak, kişiyi belli hedeflerin peşinden sürükler; ancak hakikatin kendisine ulaşmak, bu eksikliği kabullenmekle, onu dinlemeye cesaret etmekle mümkündür. Bu yazı, varoluştaki tuhaflığı soğukkanlı, bazen acımasız ama bir o kadar da dürüst biçimde seyirciye hissettiren filmlerden oluşan bir seçki sunmaktadır.

The Killing of a Sacred Deer (Yön. Yorgos Lanthimos,2017)

Yorgos Lanthimos’un The Killing of a Sacred Deer (2017) filmi, mitolojik bir adalet anlayışını çağdaş dünyanın ahlaki ikilemleriyle buluşturan, rahatsız edici bir psikolojik gerilim olarak öne çıkar. Film, başarılı bir kalp cerrahı olan Steven Murphy’nin (Colin Farrell) geçmişte ameliyat masasında kaybettiği bir hastanın oğlu Martin (Barry Keoghan) ile kurduğu rahatsız edici ilişkiyi konu alır. Martin’in, Steven’ın ailesine giderek onları görünmez bir lanetle cezalandırması — çocukların felç geçirip yavaş yavaş ölmesi — anlatıyı modern bir tragedya formuna taşır. Euripides’in Iphigenia in Aulismitinden esinlenen hikâye, “adalet” ve “kurban” kavramlarını tıbbi, rasyonel bir dünyanın içine yerleştirir. Film boyunca karakterler, duygusuz konuşmaları ve mekanik davranışlarıyla, ahlâkın duygudan koparıldığı bir evrenin simgesine dönüşür. Lanthimos, bu dünyayı cerrahi bir soğukkanlılıkla gözlemler; her plan steril bir hastane koridoru gibi klostrofobik ve hesaplıdır.

Eleştirmenler The Killing of a Sacred Deer’i bir “ahlâkî deney” ya da “tanrısal adaletin grotesk bir yorumu” olarak nitelendirir. Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü kazanan film, seyircide rahatsızlık uyandırma konusundaki başarısıyla Lanthimos’un auteur kimliğini pekiştirir.  The Killing of a Sacred Deer, Lanthimos’un Dogtooth (2009) ve The Lobster (2015) sonrasında geliştirdiği “tanrısal cezalandırma” temasının en keskin ve olgun biçimlerinden biri olarak, modern sinemada etik, suç ve kefaret üzerine düşünen en sarsıcı yapımlardan biri hâline gelmiştir.

The Hypnosis (Yön. Ernst De Geer, 2023)

Ernst De Geer’in The Hypnosis (Hypnosen, 2023) filmi, sosyal normlara, girişimcilik kültürüne ve bastırılmış duygulara dair absürt bir kara mizah örneği sunar. Film, sevgilisi ve iş ortağı André ile birlikte doğurganlık takibi yapan bir uygulama geliştiren Vera’nın hikâyesine odaklanır. Vera, önemli bir sunumdan önce hipnoz seansına gider; ancak terapi onun tüm sosyal kısıtlamalarını ortadan kaldırır. Bu özgürleşme, toplumun “uygun davranış” kalıplarını kırar ve çevresindekilerde rahatsızlık yaratır. Film boyunca yavaş yavaş açığa çıkan gerçekler — Vera’nın bastırdığı öfke, yanıltıcı anlatıları, manipülasyonları — seyirciyi “normal davranış” maskesinin altında ne kadar çok şeyin gizlendiğini sorgulamaya iter.

The Hypnosis, Cannes’da prömiyerini yapmış ve “utandırıcı dürüstlük” ile “kurumsal ikiyüzlülük” arasındaki çizgide ilerleyen kara mizahı nedeniyle övgü toplamıştır. Eleştirmenler filmi, “sosyal rahatsızlık komedisi” olarak tanımlar. Ernst De Geer, sıradan bir çiftin içsel krizini absürd, rahatsız edici ama gerçek bir mizah tonuyla işlerken izleyiciyi de şu soruyla baş başa bırakır: “Toplumun bize dayattığı normlar olmadan kim olurduk?”

Dogville (Yön. Lars von Trier, 2003)

Lars von Trier’in Dogville (2003) filmi, sinemanın biçimsel sınırlarını zorlayan ve ahlâkî ikilemleri acımasızca yüzeye çıkaran bir yapıt olarak modern film tarihinde ayrıksı bir yere sahiptir. Film, mafyadan kaçan Grace’in (Nicole Kidman), ıssız bir kasabaya sığınmasıyla başlar. Grace, kasaba halkı tarafından başlangıçta merhametle karşılanır; ancak zamanla bu “iyilik” giderek sömürüye, manipülasyona ve sistematik şiddete dönüşür. Lars von Trier, bu anlatıyı dekorların tebeşirle çizildiği, duvarların görünmediği, izleyicinin sahne illüzyonuna ortak olduğu teatral bir sahne estetiğiyle minimalist bir biçimde sunar. Böylece film, sinema ile tiyatro arasındaki sınırı silerken izleyiciyi doğrudan ahlâkî tanıklık pozisyonuna yerleştirir. Grace’in sessiz direnişi, seyirciye “iyilik” kavramının ne kadar kırılgan ve çıkarla iç içe geçtiğini sorgulatır.

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilen Dogville, Lars von Trier’in tartışmalı ama özgün sinema anlayışını güçlendiren bir film olmuştur. Yönetmen, “iyilik” kavramını sorgularken izleyiciyi rahatsız edici bir vicdan sorgusuna davet eder: Grace affetmeli midir, yoksa intikam mı almalıdır? Bu soru, von Trier’in filmlerinde sıkça görülen bir temayı, yani Tanrı’nın yokluğunda ahlâkın nasıl ayakta kalabileceğini yeniden gündeme getirir. Sonuç olarak Dogville, sade ama cesur biçimiyle sinema tarihinin en dikkat çekici deneylerinden biri sayılır; insan doğasının karanlık ve acımasız yanını çarpıcı biçimde gözler önüne serer.

Triangle of Sadness (Yön. Ruben Östlund, 2022)

Ruben Östlund’ün Triangle of Sadness (2022) filmi, sınıf farkı, güç ilişkileri ve kapitalist dünyanın yüzeysel değerlerini hicveden modern bir absürt sinema örneği olarak öne çıkar. Film, üç bölümden oluşan yapısıyla insan davranışlarının mantıksızlığını, toplumsal hiyerarşilerin rastlantısallığını ve “düzen” adı altında süregiden kaosu grotesk bir dille anlatır. İlk bölümde moda dünyasındaki estetik takıntılar, ikinci bölümde milyarderlerle dolu bir yatta yaşanan toplu çürüme, üçüncü bölümde ise adada tersine dönen sınıf dengeleri üzerinden “medeniyet”in ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Östlund, uzun planlar ve rahatsız edici sessizliklerle, hem mizah hem tedirginlik duygusu yaratır. Özellikle ünlü “kusma sahnesi”, varoluşsal temelli absürtün fiziksel bir karşılığına dönüşür: lüks, kontrolsüz bir beden tepkisiyle yerle bir olur.

Triangle of Sadness, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanarak Östlund’u çağdaş Avrupa sinemasının en sivri dilli auteur’lerinden biri hâline getirmiştir. Film, absürt sinemanın temel özelliklerinden biri olan insan davranışlarının mantıksız düzenini ifşa etme biçimini ustalıkla kullanır. Eleştirmenler filmi, kapitalizmin grotesk parodisi olarak yorumlamış; bazıları için fazla didaktik, bazıları içinse ustalıkla rahatsız edici bulunmuştur. Triangle of Sadness, izleyicisini hem güldüren hem utandıran bir ayna gibidir; çünkü bu absürtlük sadece “zenginlerin trajedisi” değil, hepimizin içinde yaşadığı dünyanın çıplak gerçeğidir.

I’m Thinking of Ending Things (Yön. Charlie Kaufman,2020)

Charlie Kaufman’ın I’m Thinking of Ending Things (2020) filmi, adını bilmediğimiz genç bir kadının, sevgilisi Jake’le kar fırtınasında kırsaldaki aile evine yaptığı yolculuğu merkezine alır. Anlatıcının zihninde yankılanan “Bu ilişkiyi bitirmeyi düşünüyorum,” cümlesi, evde geçirilen tekinsiz akşam boyunca ebeveynlerin ani yaş değişimleri, zamanın bükülmesi ve kimliklerin kaymasıyla giderek huzursuz bir sorguya dönüşür. Iain Reid’in romanından uyarlanan film, hatırlama ile hayal kurma arasındaki gri bölgede dolaşarak ilişkilerin tüketici doğasını, yalnızlığı ve benliğin kurgu oluşunu irdeler. Kaufman, kapalı mekân atmosferini şiirsel diyaloglar, kara mizah ve psikolojik gerilimle besler; Jessie Buckley ile Jesse Plemons’un güçlü performansları seyirciyi güvenilmez bir anlatının içine çeker. Sonuçta film, klasik bir “ilişkiyi bitirme” hikâyesini, zihnin labirentinde gezinen, çözümlemekten çok hissetmeye çağıran bir bulmaca olarak yeniden kurar.

I’m Thinking of Ending Things, büyük gişe ya da çok sayıda prestijli ödül kazanma düzeyine ulaşmasa da eleştirmen çevrelerinde dikkat çeken ve tartışılan bir yapımdır. Charlie Kaufman senaryosu ile Boston Society of Film Critics tarafından En İyi Senaryo ödülünü kazanmıştır; aynı zamanda Robert Frazen, film kurgusuyla Best Editing ödülünü almıştır.

The Bothersome Man (Yön. Jens Lien, 2006)

Jens Lien’in The Bothersome Man (Den brysomme mannen, 2006) filmi, modern toplumun duygusuzluğunu ve anlam kaybını absürt bir kara mizah tonuyla ele alan, Norveç sinemasının en özgün yapıtlarından biridir. Film, hiçbir açıklama yapılmadan “ideal” görünümlü bir şehre gelen Andreas adlı bir adamın hikâyesini anlatır. Bu şehirde herkes mutlu görünür, sokaklar düzenlidir, binalar kusursuzdur; ancak bu steril düzenin ardında hiçbir gerçek duygu, tat, koku ya da tutku kalmamıştır. İnsanlar mekanik biçimde yaşar, sevişir, konuşur, çalışır ama hiçbir şey hissetmez. Andreas bu duygusuz cennette giderek sıkışır ve bu sistemin anlamını sorgulamaya başladığında, çevresindekiler tarafından “uyumsuz” ilan edilir.

The Bothersome Man, absürt sinemanın temel özelliklerinden biri olan “mantıksız düzen içinde yabancılaşma” temasını güçlü biçimde işler. Lien, minimal diyaloglar, simetrik kadrajlar ve pastel tonlu steril mekânlar aracılığıyla modern bireyin varoluşsal boşluğunu görünür kılar. Modern hayatın konfor ve düzen takıntısının insan ruhunu nasıl kuruttuğunu anlatan film, absürtlüğü bir mizah unsuru olarak değil, bir varoluş gerçeği olarak kullanır. Ayrıca film, Cannes Film Festivali’nde kazandığı prestijli ACID Ödülü başta olmak üzere toplam 26 adaylık ve 9 ödülle sinema dünyasındaki yerini tescillemiştir.

Sen Aydınlatırsın Geceyi (Yön. Onur Ünlü, 2013)

Onur Ünlü’nün Sen Aydınlatırsın Geceyi (2013), küçük bir Anadolu kasabasında geçen, “sıradan insanlar”ın garip yeteneklerle donatıldığı bir evren kurar. Baş karakter Cemal, babasıyla aynı evde yaşayan, berberlik yapan, iç dünyasında bir çark gibi dönen düşüncelerin ağırlığında ezilen biridir. Kasabadaki insanlar; duvarların ötesini görebilmek, zamanı durdurmak, nesneleri hareket ettirmek ya da ölümsüz olmak gibi doğaüstü güçlere sahiptir. Ama bu güçler, onları birer kahramana değil, trajik karakterlere dönüştürür. Cemal’in sevgilisi Yasemin, kendine has gizemli bir karakterdir. Aralarındaki ilişki tutkuyla örülmüş ama sınırları bulanık bir biçimdedir. Filmin ilerleyişi, karakterlerin yetenekleri üzerinde dramatik baskı kurarken aynı zamanda Cemal’in kendi varoluş sancılarıyla yüzleşmesini de sahneye taşır. Gerçeklik ve alegori arasındaki oynak sınırlar, seyircinin hem anlam arayışını hem de duyusal deneyimini tetikler.

Film, absürt dram, fantastik, kara film dokuları gibi türler arasında gezinen bir yapı inşa eder  ve Ünlü’nün tipik karamsarlığını estetik bir biçimle sahneye taşır. Filmin siyah-beyaz tercihinden başlayarak görsel öğeleri, göksel motifleri ve sembolik referansları kullanışı “tipik bir aşk hikâyesi” formülasyonuna meydan okur. “Güç” ve “varoluş” teması üzerinden, karakterlerin ne kazandıkları değil ne kaybettikleri, ne elde ettikleri değil neye ulaşamadıkları üzerinde durulur. Eleştirmenler filmin bu yönünü güçlü bulsa da bazıları için karakter fazlalıkları, anlatımın yoğunluğu ve anlam boşlukları seyircide yorucu bir izlenim bırakabilir. Sen Aydınlatırsın Geceyi, Türk sinemasında alışılmış sınırların dışına çıkan bir iş olarak, izleyiciyi hem duygusal hem de kavramsal düzeyde zorlayan ve uzun süre zihinde kalacak bir deneyim sunar.

 

Zeynep İlay Erken

1995 yılında Bursa'da doğdu. Tıp Fakültesi'nde okurken psikanalize merak salarak psikiyatrist olmaya karar verdi. Halen psikiyatrist olarak çalışıyor ve psikanalizle ilgileniyor. Pek parlak olmasa da resimle ve fotoğrafçılıkla da ilgileniyor.

Etiketler: Ahmet Mümtaz Taylanali atayasta kamma augustbarry keoghanCharlbi Deancharlie kaufmancolin farrelldamla sönmezdavid thewlisdemet evgardogtoothDogvilleErnst De GeergreekHarriet AnderssonHarris DickinsonHerbert NordrumI’m Thinking of Ending Thingsjens lienJesse PlemonsJessie Buckleylars von triernicole kidmanonur ünlüRuben Östlundsen aydinlatirsin geceyithe bothersome manThe HypnosisThe Killing Of A Sacred Deerthe lobsterTobias thorwidtonicollettetorsos lanthimostriangle of sadnessweird waveYunan Tuhaf Dalgası
Zeynep İlay Erken

Zeynep İlay Erken

1995 yılında Bursa'da doğdu. Tıp Fakültesi'nde okurken psikanalize merak salarak psikiyatrist olmaya karar verdi. Halen psikiyatrist olarak çalışıyor ve psikanalizle ilgileniyor. Pek parlak olmasa da resimle ve fotoğrafçılıkla da ilgileniyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Love, Rosie (2014)

    Love, Rosie (2014)

    13 Eylül 2025
    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    13 Eylül 2025
    “Sensiz Nefes Alamıyorum!” : Together (2025)

    “Sensiz Nefes Alamıyorum!” : Together (2025)

    10 Ağustos 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Fil’m Hafızası – Keşfetmenin Keyfi
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In