Türkiye’de ve dünyada, reklam yatırımlarının hâlâ yarısından fazlasının harcandığı televizyon sektörü için dizi yayıncılığı, en önemli dinamo konumunda. Finansal açıdan büyük bütçeli dizilerin çekilebilmesi için, büyük reklam gelirlerinin gerekliliği ise malum. Türkiye bu alanda ABD’den sonraki en büyük ikinci ihracatçı ülke konumunu uzun yıllardır koruyor. Dizi yapımlarının hayatımızda bu kadar yer kapladığı ülkemizde ise yapılan işlerin ne kadar sanatsal olduğu, tartışma konusu olmaktan bile uzak. ABD ise hâkim olduğu mega stüdyolar ve sinema dağıtım sektörünü elinde tutmanın getirileri ile, bu alandaki liderliğini açık ara devam ettirmekte.
Ana akım sinema yönetmenlerinin dizi sektörü karşısında gözlerinin parıldaması ise artık anormallikten çıkmış durumda. Tek bir film içerisinde anlatılamayacak birçok hikâyenin, kaliteli ve üzerinde ince düşünülmüş senaryoları ile bölümler eşliğinde seyirciye aktarılması, artık çok daha tercih edilen bir yöntem hâline gelmeye başladı. Bunda sosyal medya video kanallarının gelişmesinin payı yatsınamaz. İleride sinemanın fendini dizi sektörü tamamen ortadan kaldırır mı bilemem ama pek çok ünlü yönetmenin bu alana dalıp kaliteli işler çıkardığı ortada. Özellikle de son yıllarda. Bu projeler kimi zaman mini-diziler; kimi zaman ise yüksek bütçeli çok sezonlu diziler hâlinde yayına girmekte. Şimdi biraz da bu ünlü ve usta sinema yönetmenlerimizin projelerini inceleyelim.
Not: Listemizdeki sinemacılar, bazı dizilere konuk yazar, yönetmen olarak katılmaları ile değil; tamamıyle bir projenin yaratıcı, yapımcı, yazar veya yönetmen gibi sorumluluklarını almaları ile değerlendirmiş bulunuyorum.
1- M.Night Shyalaman
Oscar adaylığı bulunan Hint asıllı yönetmen Shyalaman, korku/gerilim sinemasında açtığı yeni ufuklar ile bilinir. The Sixth Sense (1999), Signs (2002), The Village (2004) bilinen en klasik filmleri. Yakın geçmişte ise yeni bir bilinmezlik hikâyesi ile karşımıza çıktı. Fringe ve Prisoner gibi dizi severlerin özlemini sonlandıracak, 2 sezon olarak tasarlanan Wayward Pines (2015-2016) izlemeye değer bir mistik gerilim dizis. Kendisi bu alanı çok sevmiş olacak ki önümüzdeki yıl için, meşhur fantastik korku hikâyesi Tales from the Crypt (2017)’ın yeni uyarlaması ile tekrar televizyon ekranlarındaki yerini alacağını açıklamıştır.
2- Martin Scorsese
Suç ve aksiyon sinemalarının temel taşlarından birisi olan yaşlı kurt Scorsese’nin yaptığı filmlere ayrı bir liste gerekir. Taxi Driver (1976), Raging Bull (1980), The Departed (2006) önemli eserlerinin sadece birkaç tanesi. Detaycılığa ve sanat yönetimi konusuna büyük önem veren Scorsese’nin, yaptığı dizilerde de en önemli ayırıcı özellikleri yine saydığımız detaylardan oluşmaktadır. Sopranos’un (1999-2007) yapımcıları ile imza attığı Boardwalk Empire (2010) gibi sıra dışı bir mafya/gangster dizisinden sonra şu an yapımcılığını ve yer yer yönetmenliğini yaptığı 70’lerin glam rock dünyasını ele alan Vinly (2016), ekranlardaki seyrini devam ettirmektedir.
Televizyon sektöründen beyazperdeye geçiş yapan Ridley Scott’ın bu alandaki çalışmaları bir hayli fazla. Konuk yönetmen ve yapımcı olarak yer aldığı birçok geçmiş televizyon çalışmasından sonra ana akım sinemasının Alien (1979), Gladiator (2000), Hannibal (2001) gibi kült çalışmaları ile mihenk taşlarından birisi hâline gelen Scott, büyük ilgi uyandıran bilimkurgu/drama dizisi The Man in the High Castle (2015) projesini hâlen yürütmektedir. Yakın zamana kadar Good Wife (2009-2016) gibi uzun soluklu bir dizinin yapımcılığını yürüten Scott, abisi ünlü yönetmen Tony Scott ile sağlık sektörü üzerinde dönen komploları ele aldıkları mini-dizi Coma (2012) ile büyük ilgi uyandırmıştır. Tom Hardy ile ortak geliştirdikleri Taboo (2016) isimli mini dizi çalışması da bu sene ekranlara gelmiştir. 2017 yılı için anons edilen ve yine yapımcılığını üstleneceği yeni bir mini-dizi projesi olan The Hot Zone’un (2017) ise çekimleri hâlen devam etmekte.
Carol (2015), Far From Heaven (2002) gibi bol ödüllü filmlerin usta yönetmeni Todd Haynes; bireysel yaşam mücadelesini veren ve varlıklarını içinde yaşadıkları topluluklara kabul ettirmeye çalışan kadınların hikâyelerini sever. Mildred Pierce (2011), yine böyle bir kadının hikâyesini içinde barındıran büyük bütçeli bir mini-dizi projesi. Başrollerini Kate Winslet, Guy Pearce ve Evan Rachel Wood’un paylaştığı bu dönem dizisi, yayınlandığı tarihlerde büyük ilgi görmüştür.
Hollywood’un belki de en verimli kişiliklerinden birisi olan Spielberg’in çalışma alanı çok geniş. Kimi zaman yapımcı, kimi zaman yönetmen ve hatta yazar olarak da karşımıza çıkabilmekte. Bu zamana kadar çekmiş olduğu filmleri hatırlatmamıza lüzum olmamakla beraber, Spielberg’in bu çalışkanlığını dizi sektöründen de hiç esirgemeyerek içerisinde yer aldığı 5’i animasyon toplam 26 proje her şeyi açık bir şekilde ifade etmekte. 2017 yılı için yapımcılığını üstleneceği Halo projesi ise daha yeni anons edildi. Kendisine ait bunca dizi projesi arasından sizler için seçtiklerim; Night Gallery (1969-1973), el emeği göz nuru olan High Incident (1996-1997), ona ait en yüksek bütçeli proje ve dizi dünyasının ilk şaheserlerinden birisi olan Band of Brothers (2001), Into the West (2005), Red Band Society (2014-2015) ve ekrana getirdiği son büyük bütçeli televizyon projesi The Pacific (2010).
Şahsen benim en saygı duyduğum yönetmenlerin başında gelen Coen Kardeşler’in dizi sektörüne girişleri de sinema filmleri kadar büyüleyici oldu. Daha önceden çektikleri 7 Oscar adaylı filmleri Fargo’nun (1996) dizi uyarlamasını televizyon ekranlarına getiren Coen Kardeşler, şimdiden televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en önemli işlerinden birisine imza atmış durumdalar.
7- Quentin Tarantino – Robert Rodriguez
Sinema tarihinin yan yana gelebilecek en çılgın iki zihni siniri Tarantino-Rodriguez, dikenli meyvelerini çoğu zaman bizlere büyük bir iştahla yedirmişlerdir. 1996 yılında vizyona giren deli ruhlu Meksika hikâyeleri From Dusk Tilll Dawn’ı bu sefer de dizi konseptinde ekranlara uyarlamayı keyiflerinin istemesi, evlere şenlik bir zombi-istismar denemesine izleme şansını vermiştir.
“Çocukluğunda ne yaşamış bu adam?” denebilecek kadar iç dünyası karışık yönetmenlerden Lars Von Trier de yolu televizyon ekranından geçenlerden. Yüksek entelektüel seviyesinden dolayı arkadaşları tarafından tiye alınan ve kendisine halkın izleyebileceği bir şeyi yapamayacağı suçlamalarında bulunanlara inat, Danimarka devlet kanalına hazırladığı saykodelik dizisi Riget (1994-1997); döneminin en ilginç projelerinden birisidir.
Fight Club (1999), Seven (1995), Game (1997), … başka söze hacet yok herhâlde. Birçok sıra dışı filmin akabinde yönetmen Joel Schamuer’i yanına alarak yarattığı Beyaz Saray dünyasından yine bir ödül canavarı çıkaran David Fincher, biz diziseverlere arşivlerimizde mutlaka yer alacak House of Cards’ı (2013,?) hediye etti. Fincher sevenleri heyecanlandıracak bir yeni haberimiz daha mevcut. O da Mindhunter isimli yeni dizi projesi ile 2017 yılında ekranlardaki varlığını sürdürecek olması.
Leonardo’nun Oscar ızdırabını sona erdiren usta yönetmen Inarritu, son iki yılın en çok bahsi geçen sinemacılarından. Kendisi meslektaşlarının yaptığı işlerden etkilenmiş olsa gerek, “Ben de dizinin en güzelini çekebilirim.” düşüncesi ile yeni televizyon projesinin anonsunu bizlere duyurdu. 2017 yılı içerisinde ekranlarda göreceğimiz The One Percent isimli dizinin başrollerini ödüllü oyuncular; Hilary Swank, Ed Harris ve Ed Helms paylaşacak. Gözlerimiz yollarda beklemekteyiz.
Bu listeye detaylı bir şekilde sığdıramayacağım birçok değerli sinema yönetmeni bulunmaktadır. Bu nedenle gözümden kaçırmamaya çalıştıklarım arasından uzunca bir liste hazırlamayı daha uygun gördüm. Kimi yönetmenin kalemiyle, kimisinin yapımcı ve yönetmenlikleri ile tasarladığı dizi projelerini derleyerek oluşturduğum bu listeden de anlayacağınız üzere, dizi sektörüne uğramamış yönetmenleri bulmak daha zor. İşte bu isimleri ve sinematografik izler taşıyan değerli dizilerinin listesini sizlere sunuyorum:
Mike Nichols – Angels in America (2003), Kevin Reynolds – Hatfields&McCoys (2012), Jane Campion – Top of the Lake (2013-2017), Joel Schamuacher – House of Cards (2013), Ken Loach – Days of Hope (1975), Michael Mann – Miami Vice (1984-1990) ve Luck (2011), Gus Van Sant – Boss (2011-2012) ve When We Rice (2017-?), Alfonso Cuaron – Believe (2014), Sam Raimi – Ash vs Evil Dead (2015-?), Wachowski Kardeşler – Sense8 (2015-2016), Ron Howard – Arrested Development (2003-2013), Guillerme Del Toro – The Strain (2014-2016), Steven Soderberg – The Knick (2014-2015), David Lynch – Twin Peaks (2017-?) ve Hotel Room (1993), Charlie Kaufman – The Edge (1992-1993), Gaspar Noe – #15SecondShare (2015), Sam Mendes – Penny Dreadful (2014-?), James Cameron – Terminator/The Sarah Connor Chronicles (2008-2009) ve Dark Angel (2000-2002), Danny Boyle – Babylon (2014) ve Trust (2017-?), Ingmar Bergman – Scener ur Ett äktenskap (1973), Tom Hooper – John Adams (2008), George Miller – Vietnam (1987) ve Bodyline (1984), Baz Luhrmann – The Get Down (2016-?), Emir Kustarica – Bila Jednom Jedna Zemlja (1994), Robert Zemeckis – Tales From the Cyrpt (1989-1996), Frank Darabont – The Walking Dead (2010-?) ve Mob City (2013), Guy Ritchie – Lock, Stock… (2000), Oliver Stone – Wild Palms (1993), Robert Altman – Tanner’88 (1988), John Cassavetes – Johnny Staccato (1959), Wes Craven – Freddy’s Nightmare (1988-1990) ve Twilight Zone (1985-1989), Michael Bay – Black Sails (2014-?), Sydney Pollack – Kraft Suspense Theatre (1963-1965), Luc Besson – Nikita (2010-2013), Susanne Bier – The Night Manager (2016), Lone Scherfig – The Astronaut Wives Club (2015), Ken Russell – Lady Chatterley (1993), Werner Herzog – On Death Row (2012), Bernardo Bertolocci – La Via Del Petrolio (1967), Rainer Werner Fassbinder – Berlin Alexanderplatz (1981), Mel Gibson – Carrier (2008) ve Complete Savages (2004), Ashgar Farhadi – Dastane Yek Shahr (2000), Sidney Lumet – 100 Centre Street (2001), Giuseppe Tornatore – Scrittori Siciliani e Cinema (1984), Stephen Daldry – The Crown (2016-?), Ari Folman – En Terapia (2012)..