Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    2 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)
    Eleştiri - İzlenim

    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
  • HABERLER
    İrlanda’nın En Prestijli Film Festivali Galway Film Fleadh Başlıyor!
    Haberler

    İrlanda’nın En Prestijli Film Festivali Galway Film Fleadh Başlıyor!

    Elif Arı
    2 saat önce
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    Seher Kızılırmak
    23 saat önce
    Michael Madsen Hayatını Kaybetti
    Haberler

    Michael Madsen Hayatını Kaybetti

    İrem Naz Güvel
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    2 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)
    Eleştiri - İzlenim

    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    1 hafta önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
  • HABERLER
    İrlanda’nın En Prestijli Film Festivali Galway Film Fleadh Başlıyor!
    Haberler

    İrlanda’nın En Prestijli Film Festivali Galway Film Fleadh Başlıyor!

    Elif Arı
    2 saat önce
    Haftalık Sinema Özeti
    Haberler

    Haftalık Sinema Özeti

    Seher Kızılırmak
    23 saat önce
    Michael Madsen Hayatını Kaybetti
    Haberler

    Michael Madsen Hayatını Kaybetti

    İrem Naz Güvel
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Analiz

Değişen Dünya, Değişmeyen Adam: Muhsin Bey

Can Bediroğlu Can Bediroğlu
9 yıl önce
Analiz, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 7 min
0
0
Değişen Dünya, Değişmeyen Adam: Muhsin Bey
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Şehirler ve toplumlar sürekli bir devinim hâlindedir, tıpkı insanlar gibi. İktisadi, kültürel ve politik birtakım süreçler çoğunlukla bu dönüşümün oluşmasında başat faktörler olarak karşımıza çıkar. Bu dönüşümlerin akabinde yeni ahlâk değerlerinin doğması da pek olasıdır. Muhsin Bey (1987) zamansal olarak tam da bu normların değişim aşamasına rast gelmektedir. Bir karakter filmi olarak öne çıkan Muhsin Bey, hikâyesini her devrin adamı olmayan, nevi şahsına münhasır, “İstanbul Beyefendisi”, kanadı kırık Muhsin üzerine kurar. Filmde, değerlerine bağlı, sanat âşığı prodüktör Muhsin ile kaset çıkarıp ünlü olma hayalleriyle Urfa’dan İstanbul’a gelmiş Ali Nazik’in serüveni anlatılır. Pek tabii aslında bu sadece Muhsin Bey ile Ali Nazik’in kaset çıkarma uğruna yaşadıklarının anlatıldığı bir öykü değil, aynı zamanda toplumun ve İstanbul’un da dönüşüm portresidir.

muhsinbey-alinazik-mentor

1960’larda başlayan kırdan kente göç dalgası, 70’li yıllarda giderek artmış, 80’lerde ise farklı bir boyuta evrilmiştir. Metropollerdeki istihdam alanının fazlalığına ve imkânların çokluğuna inanan kitlelere artık, yeni “İbrahim” olma umuduyla gelen gençler de eklenmiştir. Bu sirkülasyonun devamında da doğal olarak İstanbul’un kültürel kimliği, o zamana kadar alışkın olmadığı bileşenleri de kapsamaya başlamıştır. Zira Muhsin’in dediği gibi, “İstanbul artık kebap kokmaktadır.”  Muhsin Bey’in bu yeni durumu özümseyememe hâli filmin geneline yayılır.

80’lerden itibaren tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan neo-liberal akımlar ve küreselleşme süreçleri, hâliyle Türkiye’yi de es geçmemiştir. Bu dalganın akabinde gelen, hayatın her noktasındaki metalaşma olgusu elbette ki sanata da sirayet etmiştir. Bir bakıma sanatsal değeri daha düşük görülen, hazır tüketim müzik türünün piyasadaki egemenliğini arttırması ve arabesk kültürün gerek insan yaşamlarında gerekse de müzik olgusunda nüfuzunun giderek güçlenmesi, Muhsin ve onun gibilerin varoluş alanlarını kısıtlamıştır. Öyle ya, Muhsin Bey gelenekçi, belli konular dâhilinde muhafazakâr sayılabilecek, aynı zamanda da romantik bir kimsedir. Sanatın ve sanatçının amiyane tabirle bu denli ayağa düşüşü şüphesiz ki Muhsin Bey için devasa bir trajedi kaynağı hâline gelecektir. Devir artık kısa yoldan köşeyi dönmek isteyenlerin, bir yolunu bulup zengin olmanın hayalini kuranların, maddiyatı maneviyatın ziyadesiyle önüne koyanların devridir. Sanat ve müzik artık bir amaç değil belli hedeflere ulaşabilmek adına bir araç hâline gelmiştir. İşte bu durum, Muhsin’in kabullenemediği durumun ta kendisidir. Yaşanan dönüşümden İstanbul da payını düşeni almıştır. Beyoğlu’nun çehresi günden güne değişirken, gayrimüslim popülasyonunun daha da seyrekleşmesi, eğlence anlayışının farklı bir hâle bürünmesi, Muhsin Bey’in İstanbul’unun, onun kafasındaki tasvirden bir hayli uzaklaştığının emareleridir.

bbm_951

Tüm bunların yanında komşusu Sevda Hanım’a olan ilgisi de Muhsin açısından çelişki yaratan bir durumdur. Sevda Hanım, küçük çocuğuyla birlikte yaşayan, geceleri üçüncü sınıf yerlerde sahne alan –Ali Nazik’in daha sonra kullanacağı tabirle “karga sesiyle”-, ağzı bozuk, rahatça bir kadındır. Kısacası Muhsin Bey’in nezih duruşuna yanında eğreti bir görüntü oluşturacağı aşikârdır. Bunun Muhsin de farkındadır aslında. Ama belki onun da düşkünler evinde sürekli ziyaret ettiği eski sanatçı hanımefendiye olan hayranlığı ve onunla Sevda arasında bir benzerlik kurması, bu ilgiyi açıklayan yegâne unsurdur.

Muhsin Bey, her anlatıcının sıkça başvurduğu bir yol olan karşıtlıklardan doğan çatışmalara bolca yer verir. Muhsin Bey ve Ali Nazik zıt karakterlerdir. Bu zıtlığın belirgin biçimde karşımıza çıktığı sahne ise Ali Nazik’in çiğ köfte yoğurduğu sahnedir. Bu esnada iki karakterin birbirinden bağımsız hayallere dalması, Muhsin’in Üsküdar’a taşınıp tespih yapmaya başlamak gibi huzurlu ve gösterişsiz bir gelecek tasarlaması, Ali Nazik’in kadınlarla, şan şöhretle ve mal mülkle dolu bir harikalar diyarı yaratması, esasında iki kahramanın kendilerini bu dünyada ne kadar ayrı yerlerde konumlandırdıklarının bariz göstergesidir. Yine de apayrı kişiliklere sahip bu iki tipin ortak problemlerinden ötürü beraber hareket edebilmesi filmin naifliğini bir nebze daha olsun perçinlemektedir. Evet, bahsettiğim sahne meşhur çatı sahnesidir. Her şeyden ümidini kesen Ali Nazik’in intiharın eşiğine gelmişken Muhsin Bey tarafından vazgeçirilmesi, daha sonra ikisinin de yükseklik korkularından ötürü el ele tutuşup gözleri kapalı biçimde çatıdan inmeleri, “adımlarının birbirlerine uyumlu olması” bizlerde bu iki insanın uzlaşacağı, beraber hareket edebileceği bir alan olduğu hissiyatı yaratmaktadır. Belki de bu hissiyatı aldıktan sonra finaldeki tablo ile karşılaşınca ufak bir yutkunma gelir hepimize.

muhsin-bey-yavuz-turgul-1987

Peki o saf köylü çocuğu Ali Nazik, Muhsin hapse girdiğinde nasıl dejenere oldu? Bu beklenmedik bir şey miydi, yoksa film boyunca bunun olabileceğinin işaretlerini yönetmen Yavuz Turgul bize ufaktan hissettirmiş miydi? Aslında Ali Nazik’in hiçbir zaman Muhsin’in kafasındaki sanatçı olmadığı ve buna da çok hevesli görünmediği ortadaydı. Fakat Urfa’nın bağrından kopup gelmiş bu delikanlı, “ağa”sına karşı nasıl sadakatsiz davranırdı? Belki de üstünde durulması gereken mesele buydu.

Ali Nazik’in finaldeki dönüşümüne dair ilk ipucu aslında filmin başında verilmektedir. Oteli olmasına rağmen yağmurlu havada Muhsin Bey’in evinin önünde bekleyen Ali Nazik, Muhsin’in acıyıp onu içeri alacağını düşünür ve bu düşüncesi de gerçekleşir. Muhsin o an için “Vay namussuz uyanık Urfalı” diyerek bu durumu geçiştirir –ki seyirci olarak biz de öyle yaparız. Zira o an için Ali Nazik bizlere göre de hevesli bir gençten ibarettir sadece. Fakat finalde de görüleceği üzere aslında Ali Nazik için Muhsin Bey’in pek de bir önemi yoktur. Söz konusu emeline ulaşabilmek adına Muhsin Bey onun tek vasıtası olmuştur ve artık ona ihtiyacı kalmamıştır. Aksine kendisine daha iyi kapılar açabilecek imkânlar elde etmiştir. Dolayısıyla Ali Nazik’in özünü kaybettiği yorumunu yapmadan evvel filmin başındaki bu sahneye yoğunlaşarak karakterin aslında ne denli oportünist bir yanı olduğu çıkarımında bulunmak da mümkün görünür. Ali Nazik’in fayda ve çıkar odaklı yaklaşımı ve benimsediği bu çizgi, bir bakıma toplumsal yozlaşmanın ve değerlerin yitirildiğinin kanıtı niteliğindedir. Eğitimli, seviyeli, rafine sanatçı olmak amacını sürdürmek pek önemsenmezken, Ali Nazik tiplojisi artık sadakat, dürüstlük, iyi niyetlilik gibi geleneksel tabanlı sayılabilecek ahlâki kavramların da dışında saf tutmaya başlamıştır.

101

Hikâyenin sonunda, geriye dönüp baktığımızda ise kimin kazanan kimin kaybeden tarafta olduğu muğlaktır. Muhsin Bey, hapse girip çıkmış, ismini lekelemiş ve uğruna bu işlere giriştiği Ali Nazik’i en başından beri karşısında olduğu piyasaya yem etmiştir. Fakat bunun karşısında Sevda Hanım ile bir lokmacık huzurlu, sakin uykuya da dalabilmiştir. Dolayısıyla Muhsin ne bir kazanandır ne bir kaybeden. Başladığı noktanın gerisinde midir, tartışılır. Ali Nazik ise ipek gömleği, altın zinciri ile notayı solfeji boş verip sahnelerin tozunu artırmaktadır. Peki, hakikaten kendini kurtarmış mıdır? Bunun yanıtı da galiba üstat Şener Şen’in sondan bir önceki sahnede, o ufak tebessümünde gizlidir. Ali Nazik, filmin senarist ve yönetmeni Yavuz Turgul’un da belirttiği üzere o gazinonun neon ışıklı tabelalarında dördüncü beşinci sıralarda yer almaya devam edip, belki de beş on yıl sonra izbe bir otel odasında uyuşturucudan ölmüş olacaktır. Bu, kulağa fazla dehşet verici gelebilir, lakin karakterin yaratıcısının ağzından bu sözlerin döküldüğüne de dikkat çekmek gerektiği kanaatindeyim.

Muhsin Bey değişen dünyanın değişmeyen, hatta değişemeyen adamıdır. Üstelik bu değişim, gözünü döndürüp onu hayretlere düşürmektedir. Hakikaten güneş aynı, ışık aynı, yer aynıyken, bu çiçekler niye suni gübre istiyorlar? Bir iki gram potas koyunca bir coşup sonra niye ölüyorlar? Muhsin Bey belki de ölmüş çiçeklerin yanı başında yapar dünyayla hesaplaşmasını, belki de onun için artık bir pes ediştir bu. Sırasıyla tüm yüzleşmelerini gerçekleştirip, artık fark etmenin ve kabullenmenin zamanıdır Muhsin Kanadıkırık evreninde.

muhsin-bey-restorasyon-ve-eksik-sahneler-kurgulanmis_9338843-1061690_1920x1080

Muhsin Bey, göç, sosyoekonomik dönüşümler, arabesk kültürün yaygınlaşması, kent ve toplum yozlaşması, hayaller ve düş kırıklıkları, kadın-erkek ilişkileri gibi birçok farklı perspektiften okuma yapmanın mümkün olduğu, keza şimdiye kadar da hakkında birçok analiz, makale kaleme alınmış, üzerine fazlasıyla materyal üretilmiş bir film. Yavuz Turgul-Şener Şen ortaklığının en kıymetli parçalarından olan, üstüne Uğur Yücel’in lokum kıvamındaki performansı da eklenince aldığı sayısız ödülü, övgü dolu yorumu eleştiriye açmanın abes olacağı, Türk sinemasının yüz akı eserlerinden biridir, bir başyapıttır.

 

Can Bediroğlu

Ekim 94’te Gaziantep’te doğdu. YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden manasız bir zamanda mezun oldu. Geleceği üzerine bazı plan, programlar yaparken Fil’m Hafızası’nda da ufak tefek şeyler karalamaya başladı. Huzurlu ve sakin bir hayatın peşinde. Oyunu iki yönlü oynayabilen orta saha oyuncuları, film-noir ve İngiliz mizahı özel ilgi alanları arasında.

Etiketler: ali nazikanalizmuhsin beysener senTürk Sinemasıuğur yücelyavuz turgul
Can Bediroğlu

Can Bediroğlu

Ekim 94’te Gaziantep’te doğdu. YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden manasız bir zamanda mezun oldu. Geleceği üzerine bazı plan, programlar yaparken Fil’m Hafızası’nda da ufak tefek şeyler karalamaya başladı. Huzurlu ve sakin bir hayatın peşinde. Oyunu iki yönlü oynayabilen orta saha oyuncuları, film-noir ve İngiliz mizahı özel ilgi alanları arasında.

YazarınDiğer Yazıları

    Bir Sahne: Beyazperdede Sınırsız İmkânlar; Hitler’i Öldürmek!

    Bir Sahne: Beyazperdede Sınırsız İmkânlar; Hitler’i Öldürmek!

    26 Temmuz 2017
    10 Yaşanmışlık 10 Film

    10 Yaşanmışlık 10 Film

    26 Haziran 2017
    Shattered Glass (2003)

    Shattered Glass (2003)

    5 Mayıs 2017
Sonraki Yazı
Trainspotting 2’den Beklenen İlk Uzun Fragman Yayımlandı!

Trainspotting 2’den Beklenen İlk Uzun Fragman Yayımlandı!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

İpek Ömercikli
1 Haziran 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Fil'm Hafızası
2 Nisan 2025

81. Venedik Film Festivali’nden İzlenimler

Hegemonyayı Öldürmek: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (2024)

Tülay Işık Kalafat
8 Mart 2025

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Tuba Büdüş
21 Temmuz 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In