Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 hafta önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    3 hafta önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    3 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    3 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    4 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi
    Analiz

    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi

    Zeynep İlay Yalçın
    1 gün önce
    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri
    Liste

    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi
    Röportaj

    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
  • HABERLER
    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!
    Haberler

    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!

    Elif Arı
    2 gün önce
    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!
    Haberler

    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!

    Ulaş Ceylan
    2 gün önce
    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında
    Haberler

    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    3 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    11 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    11 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 hafta önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    3 hafta önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    3 hafta önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    3 hafta önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    4 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi
    Analiz

    The White Lotus (2021-): İlişkilerin Psikanalitik Açıdan İncelenmesi

    Zeynep İlay Yalçın
    1 gün önce
    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri
    Liste

    Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri

    Merve Çolak
    2 gün önce
    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi
    Röportaj

    Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

    İrem Yavuzer
    2 hafta önce
  • HABERLER
    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!
    Haberler

    The Legend of Zelda Filminin Başrolleri Açıklandı!

    Elif Arı
    2 gün önce
    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!
    Haberler

    Lewis Pullman ve Maya Hawke, Wishful Thinking Filminde Başrolleri Paylaşacak!

    Ulaş Ceylan
    2 gün önce
    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında
    Haberler

    Luca Guadagnino İmzalı After the Hunt’ın Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    3 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    11 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    11 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Analiz

Altın Madalyanın Arka Yüzü: La Haine (1995)

Büşra Soylu Küçükkaya Büşra Soylu Küçükkaya
11 ay önce
Analiz, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 6 min
0
0
Altın Madalyanın Arka Yüzü: La Haine (1995)
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Tüm dünyanın gözü 2024 Paris Olimpiyatları’ndayken Paris’te uygulanan sosyal temizlik, kent hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirmiştir. Paris yönetiminin, kent merkezini daha “temiz” ve “gösterişli” bir hâle getirmek amacıyla göçmen ve evsizleri olimpiyat oyunları öncesinde şehirden uzaklaştırması, La Haine (1995)’in eleştirdiği sistemik adaletsizliklerin hâlâ canlı olduğunu göstermektedir.

Film, Paris’in banliyölerinde yaşayan Vinz, Hubert ve Saïd adlı üç gencin, Fransız toplumunun kenarında, adeta görünmez bir sınırın ötesinde var olma mücadelesini anlatmaktadır. Bu üç karakter, Fransa’nın çokkültürlü ama derinden kutuplaşmış yapısını temsil eden birer semboldür. Banliyöler, Paris’in dışındaki gettolaşmış, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı alanları temsil eder. Genellikle göçmen kökenli ve düşük gelirli ailelerin yaşadığı, işsizlik ve suç oranlarının yüksek olduğu alanlardır. Filmde, beton bloklar ve monoton yapılarla çevrili bu yerleşim alanları, karakterlerin sıkışmışlık hissini güçlendirmektedir.

Henri Lefebvre’nin mekânın üretimi kavramı, mekânın salt fiziksel bir varlık olmadığını, toplumsal ilişkiler ve iktidar yapıları tarafından sürekli olarak yeniden üretildiğini savunur. Kentin mekânsal düzenlemeleri, gücü elinde bulunduran kesimlerin çıkarlarına göre şekillenir ve bu süreçte bazı bölgeler ekonomik ve sosyal merkezler hâline gelirken, diğer bölgeler marjinalleşir. La Haine’de Paris’in banliyöleri, bu bağlamda, Lefebvre’nin toplumsal dışlanma ve mekânsal hiyerarşi kavramlarını somutlaştıran örneklerdir. Banliyöler, yalnızca şehrin fiziksel olarak uzağında değil, aynı zamanda toplumsal olarak da kentin dışında bırakılmış mekânlardır; bu, marjinalleşmenin hem coğrafi hem de sosyal bir gerçeklik olduğunu gösterir.

Lefebvre’nin mekân teorisini takip eden David Harvey, kentlerin kapitalist birikimin ve sermayenin yeniden üretildiği merkezler hâline geldiğini söyler. Harvey’e göre, kentsel dönüşüm gibi süreçler, düşük gelirli kesimlerin yerlerinden edilmesine ve kent merkezlerinin daha kârlı kullanım alanlarına dönüştürülmesine hizmet eder. La Haine filmindeki karakterlerin yaşadığı işsizlik, yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık, bu neoliberal kentleşme politikalarının ve derinleşen toplumsal sınıf ayrımlarının somut bir yansımasıdır. Paris gibi bir metropolde, merkez ile banliyöler arasındaki keskin sosyo-ekonomik uçurum, gençlerin marjinalleşme süreçlerini hızlandırmakta ve mekânsal ayrışmayı daha da derinleştirmektedir. Bu bağlamda, Lefebvre’nin kent hakkı kavramı önem kazanır; zira Lefebvre, kentin yalnızca ayrıcalıklı bir azınlığa değil, tüm bireylere ait olması gerektiğini savunur. Ancak, filmde de görüldüğü gibi, bu hak Paris banliyölerinde yaşayan gençler için yalnızca bir hayalden ibarettir.

Kentsel dönüşüm, yeni bir kavram olmamakla birlikte, modern Paris’in bugünkü çehresini belirleyen en önemli süreçlerden biridir. 19. yüzyılın ortalarında Baron Haussmann’ın öncülüğünde gerçekleştirilen büyük dönüşüm, Paris’in tarihsel ve sosyal dokusunu kökten değiştirmiştir. Paris Komünü ve İşçi Devrimleri sırasında, dar ve labirentvari sokaklar, devrimcilerin kaçışını kolaylaştırırken kolluk kuvvetlerine ait ağır teçhizatın ve tankların geçişini neredeyse imkânsız hâle getirir. Dönemin valisi Haussmann, bu durumu tersine çevirmek amacıyla radikal bir şehir planı önerir. 1850’lerde uygulamaya konulan bu planla, Paris’in eski yapıları yıkılarak dar sokaklar yerine geniş bulvarlar inşa edilir ve bu bulvarlar, büyük meydanlara bağlanır. Böylece kolluk kuvvetleri şehrin içinde kolayca hareket edebilir. Ancak bu büyük dönüşüm aynı zamanda kentin sosyo-ekonomik yapısını da yeniden şekillendirir. Yoksul ve işçi sınıfı, şehir merkezinden dışlanan bir kesim durumuna gelir ve banliyölere sürüklenir. Haussmann’ın Paris’i, kentsel ayrışmanın derinleşmesine zemin hazırlayan bir mekânsal düzenleme örneği olarak tarihe geçer.

Bu tarihsel arka plan, La Haine‘de Vinz, Hubert ve Saïd’in yaşadıkları çaresizliği daha da anlamlı kılar. Coğrafi uzaklık, sosyal ve kültürel kopuşları da beraberinde getirir. Banliyöde yaşayan gençlerin, dil ve davranış biçimleri bu marjinalleşmenin yansımalarıdır. Ancak burada esas sorgulanması gereken, onları marjinalize eden sosyal ve politik yapıların ta kendidir. Paris gibi bir şehirde, kültürel elitizmin ve sınıfsal ayrıcalıkların merkezinde, bu gençlerin varlık göstermesi neredeyse imkânsızdır. Sanat galerisindeki iki kadınla iletişim kurma çabalarının başarısız olması, banliyölerle kentin merkezi arasındaki derin uçurumu simgeler. Her sosyal etkileşimin çatışmaya dönüşmesi, gençlerin kendi hatalarından değil, toplumun marjinal grupları sürekli dışlayan yapısından kaynaklanmaktadır.

Bu dışlanma, Vinz, Hubert ve Saïd’in kimlik inşasında derin izler bırakır. Manuel Castells’in toplumsal kimlik kuramına göre, marjinal grupların kimlik arayışı, kentsel mekânla olan ilişkileriyle yakından bağlantılıdır. Toplumun sert duvarları ve ötekileştiren mekanizmaları, gençlerin şiddeti yalnızca bir karşı koyma aracı değil, aynı zamanda varlıklarını onaylatma yolu olarak görmelerine yol açmaktadır. Castells’e göre, bu tür bir şiddet, bir kimlik arayışı ve aidiyet mücadelesi olarak okunabilir; Vinz, Hubert ve Saïd şiddeti bir tür protesto olarak kullanırlar.

Film, Chanteloup-les-Vignes banliyösündeki ayaklanmaların gerçek haber görüntüleriyle başlar. Bu görüntüler, La Haine’in yalnızca bireysel hikâyelere değil, daha geniş bir sosyo-politik bağlama odaklanacağının ilk işaretini verir. Abdel Ichaha adlı bir gencin polis gözetiminde ağır yaralanması, banliyölerdeki öfkeyi ateşleyen olaylardan biri olarak karşımıza çıkar ve bu olay, filmin merkezindeki üç arkadaşın hikâyesini yönlendiren temel dinamiklerden birini oluşturur.  Abdel’in durumu, özellikle Vinz’in intikam arzusu üzerinde belirleyici bir rol oynar.

Yahudi kökenli Vinz, filmdeki öfke ve şiddet arzularının en belirgin temsilcisidir. Karakteri, Martin Scorsese’nin Taxi Driver (1976) filmindeki Travis Bickle’dan esinlenerek adeta bir intikam figürüne dönüşür. Onun Travis Bickle’ı andıran şiddet fantezileri, aslında banliyöde sıkışıp kalmış bir genç adamın çaresizliğini ve sistematik baskı karşısındaki güçsüzlüğünün dışa vurumudur. Vinz’in planı, Abdel’in ölmesi durumunda bir polisi öldürmektir. Ancak bu plan ne bireysel tatmin getirir ne de toplumsal bir çözüm sunar, çünkü şiddet yalnızca daha fazla şiddeti doğurur.

Afro-Fransız olan Hubert, Vinz’in tam zıttı bir karakter olarak öne çıkar. Afrika kökenli Fransız bir boksör ve küçük çaplı bir uyuşturucu satıcısı olan Hubert, banliyöden kurtulmayı ve daha iyi bir yaşam kurmayı hedefler. Hubert’in polis şiddeti karşısındaki daha temkinli duruşu, filmdeki farklı hayatta kalma stratejilerini temsil eder.

Saïd, Kuzey Afrikalı Müslüman bir gençtir ve Vinz’in hiddeti ile Hubert’in dinginliği arasında dengeleyici bir rol oynar. Sık sık komedi unsurları taşıyan diyaloglarıyla filmdeki gerilimi yumuşatır. Saïd’in pozisyonu, aynı zamanda banliyöde hayatta kalmanın ince dengelerini yansıtır. Polisle olan ilişkileri, banliyödeki gençlerin kolayca kriminalize edilebileceğini gösterir. Tanıdık bir polis memuru sayesinde serbest bırakılmaları, hukukun üstünlüğünün zayıfladığı ve bireylerin sistemdeki yerlerinin büyük ölçüde güç ilişkilerine bağlı olduğu bir düzeni temsil eder.

Kentsel mekânlarda konumlanan reklam panoları, kent sakinlerine sürekli olarak belirli yaşam tarzlarını, tüketim alışkanlıklarını ve başarı modellerini empoze eder. Vinz, Hubert ve Saïd gibi banliyölerde yaşayan gençlere dayatılmaya çalışılan bu imgeler, yaşamlarındaki çıkmazlarla alay edercesine parlak ve ulaşılmaz bir dünyanın simgeleri hâline gelir. Banliyölerin gri ve umutsuz dünyasında yaşayan gençler için “Gelecek Biziz” ve “Dünya Senindir” gibi ifadeler onların gerçekliğiyle hiçbir şekilde örtüşmeyen bir illüzyon sunar. Kent mekânında yer alan bu görsel unsurların işlevi, toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine ve hegemonik baskının yeniden üretilmesine katkı sağlar.

La Haine, son sahnesiyle izleyiciyi sarsan bir final yaparken aslında toplumsal ve mekânsal adaletsizliklerin döngüselliğini ve değişmeyen gerçekliğini gözler önüne serer. Şiddetle başlayıp şiddetle biten bu hikâye, yönetmen Mathieu Kassovitz’un adeta güçlü bir manifestosudur. Toplumsal adaletin sağlanmadığı ve mekânsal ayrımcılığın sürdüğü her yerde, La Haine’in yankısı duyulmaya devam edecektir.

 

–

https://www.theguardian.com/sport/article/2024/jun/03/homeless-people-removed-from-paris-before-olympics

Lefebvre, H. (1991). The Production of Space.

Harvey, D. (2012). Rebel Cities: From the Right to the City to the Urban Revolution.

Castells, M. (2010). The Power of Identity.

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

Etiketler: la hainemathieu kassovitzparisprotestovincent cassel
Büşra Soylu Küçükkaya

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

YazarınDiğer Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    26 Haziran 2025
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    26 Haziran 2025
    Mirai (2018)

    Mirai (2018)

    23 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
Dönüşümlü Gerilim: Strange Darling (2024)

Dönüşümlü Gerilim: Strange Darling (2024)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

İpek Ömercikli
1 Haziran 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Fil'm Hafızası
2 Nisan 2025

81. Venedik Film Festivali’nden İzlenimler

Hegemonyayı Öldürmek: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (2024)

Tülay Işık Kalafat
8 Mart 2025

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Tuba Büdüş
21 Temmuz 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In