62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için geri sayım başladı. 24 Ekim- 2 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival ile ilgili bilgiler, Hotel Su’da gerçekleştirilen basın toplantısında aktarıldı.
Türkiye’nin en köklü sinema etkinliği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin basın toplantısı Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya; Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanı Ömer Vargı, 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Onur Ödülü sahipleri Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen, Festival Sanat Direktörü Deniz Yavuz, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Av. Cansel Tuncer ve ANSET Genel Müdürü Vahdet Narin katılım sağladı.
Alpdoğan Esenoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen basın toplantısı, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin bu seneki temasını anlatan tanıtım videosu ve 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne ait görüntüler ile başladı.
“Altın Portakal, Kültür Şöleni”
Basın toplantısında ilk olarak konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, “Muhittin Böcek Başkanımızın aramızda olmayışının boşluğunu derinden hissediyoruz. Küçüklüğünden başlayan sinema tutkusu hiç sönmeyen, Altın Portakalı özüne döndürmek ve daha üst noktalara taşımak için büyük mücadele veren Muhittin Başkanımız bugün aramızda olamasa da onun sanata, sinemaya ve Antalya’ya duyduğu büyük sevgi burada, bu salonda hissediliyor. Onun bıraktığı yerden, aynı kararlılıkla, sanata, sanatçıya ve sinemamıza sahip çıkmaya devam ediyor, en kısa sürede özgürlüğüne kavuşacağına olan inancımızı koruyoruz.” dedi.
Altın Portakal, sadece bir film festivali değil aynı zamanda Antalya’nın sanatla, özgürlükle, yaratıcılıkla buluştuğu büyük bir kültür şöleni olduğunu belirten Özdemir, “Bu festival, 1964’ten bu yana nice ustaları, genç yetenekleri, cesur hikâyeleri ve özgün bakış açılarını sahnesinde ağırlamış; Türk sinemasının gelişiminde öncü bir rol üstlenmiştir. Bugün bizler, bu güçlü mirası geleceğe taşımak, sanatın birleştirici gücünü büyütmek için buradayız. Çünkü biliyoruz ki, sinema; insana, hayata ve topluma ayna tutan en evrensel dildir. O dilin içinde umut da vardır, mücadele de sevgi de adalet arayışı da. Bu yılki festivalimiz, her zamanki gibi, yalnızca Antalya’nın değil, tüm Türkiye’nin ve hatta dünyanın gözü kulağı olacak. Günler boyunca sinema salonlarımızda perdeye yansıyacak her film, bizi başka bir hikâyeye, başka bir yaşama, başka bir duygunun içine taşıyacak.” dedi.
Geçen yıl kazananlara verilen 6,2 milyon TL’lik ödülün bu sene Muhittin Böcek’in verdiği söz doğrultusunda 9 Milyon TL’ye çıkarıldığını aktaran Özdemir, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Sinemaya verdiğimiz bu destekten dolayı ayrıca gurur duyuyoruz. Bundan sonra da sinemaya olan desteğimiz artarak devam edecektir. Sözlerimi; bu yıl Altın Portakal Film Festivalimizin teması olan “Kalpten” ile tamamlamak istiyorum. Çünkü kalpten gelen her söz, her bakış, her hikâye insana dokunur. Sinemanın da özü budur aslında; bir yönetmenin kalbinden süzülüp perdeye yansıyan duyguların, izleyicinin kalbinde yankı bulması. Biz bu festivalde sadece filmleri değil, insanı, duyguyu ve vicdanı selamlıyoruz. Barışı, Özgürlüğü, Adaleti kalpten selamlıyoruz. Filistin’de zulüm gören Filistin Halkını, Gazze’ye yardım götürmek isteyen SUMUD gönüllülerini kalpten selamlıyoruz.”
62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Onur Ödülü sahiplerinden Settar Tanrıöğen, Onur Ödülü’nün kendisi için çok değerli olduğunu ve ödül için teşekkürlerini sunduğunu aktardı.
Altın Portakal’da Ulusal Jüri Açıklandı
Basın toplantısında konuşan Festival Sanat Direktörü Deniz Yavuz, bu yıl ulusal jüri başkanlığını Ömer Vargı’nın üstlendiğini söyleyrek şunları aktardı: “Ömer Vargı’nın jüri başkanlığında çalışacak ulusal ana jürimizde görüntü yönetmeni, yapımcı Aydın Sarıoğlu, sinema oyuncusu, seslendirme sanatçısı Beren Saat, sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen ve dublaj sanatçısı Engin Alkan, müzisyen, altın portakal ödülü sahibi Mircan Kaya, sinema yazarı, eleştirmen, SİYAD’ın ilk kadın üyesi ve onursal üyesi Sevin Okyay ve kostüm, sahne tasarımcısı, sanat yönetmeni Zeynep Koloğlu yer alıyor. Türk sinemasının ilk kez izleyici karşısına çıkacak 12 sinema eserini izleyip değerlendirecek jürimize başarılar diliyoruz.” Festival ile ilgili görüşlerini aktarmaya devam eden Yavuz sözlerini şu şekilde noktaladı: “Sinemamızın öncü değeri sayın Şerif Gören’i anacağımız, klasikleşen Film Forum’un 12.’sini gerçekleştireceğimiz, Filistin’deki katliama çığlımız olan “Sınırlardan Sınırsızlığa” seçkimiz, Sinema Okulları bölümümüz, yabancı konuklarımız, ulusal yarışmalarımız, söyleşi ve panellerimiz ile yerli yabancı 104 filmimizle sinema ve filme doyacağımız çok güzel bir on gün geçireceğimizi umuyoruz. Bu umudumuzu bu yıl Antalyalılar ve sinemaseverlerle kalpten paylaşacağımızı bildiriyoruz.”
Altın Portakal’da Bilet Fiyatları Belli Oldu!
Basın toplantısında görüşlerini dile getiren Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Av. Cansel Tuncer, “Festivalimizde yine film dolu güzel günlerde hep birlikte olacağız. Tüm sinemaseverlerimizi festivalimizde ağırlamak için sabırsızlanıyoruz. Festivalimiz 24 Ekim itibarıyla kapılarını açacak 25 Ekim’de geleneksel kortejimiz olacak. Bu sene festivalimiz süresince bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da kutlayacağız ve buna ilişkin de bazı özel film gösterileri belirledik. Festivalimiz, büyük acıların çekildiği Filistin’e kayıtsız kalmadı. Bölge sinemacılarının son dönem yapıtlarına yer verdiği “Sınırlardan Sınırsızlığa” bölümünü bu sene sinemaseverlerimizle buluşturacağız. Bu yıl bilet fiyatlarımızı öğrenciler için 10 TL ve tam bilet 20 TL olarak belirledik. Amacımız tüm Antalyalı sinemaseverleri özellikle bir öğrenci kenti olan Antalya’da tüm sinema semerleri sinema öğrencilerini festivalimizde sinemamız katkı sağlamak destek olmak ve birlikte olmak.” dedi.
Basın toplantısında söz alan ANSET Genel Müdürü Vahdet Narin, “Biz, Türkiye’nin ilk film festivaliyiz. En iyi festival sıralamasında da Avrupa’da ilk yirmideyiz. Bu sene ana temamız “Kalpten” ile festivalin belleği aynı anda dokunan bir yerden kurmayı planladık. Yaratım sürecinde sezgilerin iç sesin belirleyici olduğunu vurgulamak istedik, çünkü sinema yalnızca bir hikâye anlatmaz izleyici de iz bırakan bir duyguya dönüşür. Bu sene de bu içtenliği bu samimiyetle ve bu kalpten yaklaşımı isteyeceğimizi düşünüyoruz ve planlıyoruz.” diye konuştu.