Bill Condon’un yönetmenliğini yaptığı, müzik camiasının duayenlerinden olan Beyonce, Jamie Foxx ve Eddie Murphy gibi usta oyunların yer aldığı Dreamgirls (2006) seyirciyi 1960’ların başındaki müzik dünyasına götürüyor. 1960’ların Hollywood müzikalleri nasıldı gibi soruların cevaplarına götüren müzikal kategorisindeki film, eğlenceli bir müzikal ile dramatik bir biyografi arasında gelgitlerle kararsız bırakıyor. Pek çok sahne performansı olmasına rağmen hikâyenin farklı yerlere odaklanması filmin ciddiyetini farklı yönlere taşıyor.
Curtis Taylor, mesleği araba alıp satmak olsa da farklı hayallerle müzik dünyasına atılma kararı alır. Karşısına çıkan Effie, Deena ve Lorrell ise bu alanda yüksek tutkuyla ilerlemek isteyen gençlerdir. Curtis, gençlerdeki bu yeteneğin farkına varır. Detroit araba bayiliğinden kendi plak şirketi Rainbow Records’u kurar ve zaman geçtikçe grupları büyümeye başlar. Deena ise grubun içerisinde daha da ilgi görerek ön plana çıkar. Bu durum pekalâ, grubun içinde farklı sorgulamalara, kıskançlıklara yol açar. O yıllarda sanatçıların sahneyi duygularını bağıra çağıra söylemek adına kullandıklarını düşünürsek, esasında performanslar müzikalden ziyade sahne ruhsal açıdan ferahlaştırıcı ve özgürleştiren bir alana dönüşüyor.