Ekimde Son Bahar: Filmekimi 2018

Yeni döneme her yıl İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) düzenlediği uluslararası çaplı Filmekimi'yle merhaba derken bu yıl da 17.'si düzenlenecek olan etkinlik için geri sayıma başladık. 2018'in en çok ses getirmiş özgün yapımlarını içeren programa baktığımızda Cannes Film Festivali, Locrano Film Festivali gibi saygın festivallerde ödül almış yapımlardan oluşan zengin bir içeriğin bizi beklediği kuşkusuz. Yeni yönetmenlerden şaşırtıcı düzeyde başarılı çıkış filmlerinin yanı sıra Jean-Luc Godard, Lee Chang-dong, Lars Von Trier gibi duayenlerin de yer aldığı seçkin program, sinema sanatında da 2010'lu yılların sonuna doğru yakalanan entelektüel ve teknik özgünlüğü kanıtlar nitelikte. Uzak Doğu uyarlamalarından özellikle Orta Doğu, Avrupa ve kuzey ülkelerine kadar pek çok coğrafyayı beyazperdede izleyeceğimiz etkinlikte kendi ülkeleri tarafından Oscar adayı gösterilen filmler, Filmekimi'nin merakla beklenen yapımlarından. 5 Ekim'de İstanbul'da başlayan etkinlik, 16 Ekim'de Ankara'da ve 23 Ekim'de İzmir'de sinemaseverleri bir araya getirecek. Açıklanan program çizelgesine göre ekim ayı ajandanızı oluşturduysanız ekibimizin sizler için hazırladığı film incelemeleri ve on maddelik öneri listesiyle Filmekimi Özel Dosyamıza göz atabilirsiniz! We the Animals (2018) “İnsan”la çıkıyoruz yola. Öykümüzün merkezine bireyden başlayıp aileyi kucaklayan “biz”i, en doğal ve yalın hâliyle alıyoruz. Ancak zaman adımlarıyla ilerlenen yol boyunca “insan”lık çizgisi, akıl, erdem ve sağduyu ile bağını kopardıkça başlangıç noktamıza bir soru işareti koyuyoruz. Sonra şiddetle karşılaşıyoruz yolda, acıyla, acımasızlıkla yüzleşiyoruz. İnsanlık öyküsünün, öznesi farklı olan her cümlede bile nasıl aynı şekilde noktalandığına, üç kardeşin hayatıyla birlikte tanık oluyoruz. Kardeşlerin büyüme öyküsü yer yer aşk ve nefretin rengine bürünüyor, yer yer insanlığın değerini yeniden sorgulatan iniş çıkışlar yaşatıyor. Ve cümle sonuna geldiğimizde bir aynayla karşılaşıyoruz: We the Animals (2018). Animasyonun kurgusal sınırsızlığı, belgeselin çarpıcı gerçekliği, dramanın yüreğe dokunan duygusal harmanı ile beyazperdenin sanatsal tadını bir araya getiren Oscar adayı yönetmen Jeremiah Zagar, belgesel türündeki başarısını bir kez daha gösteriyor. 2018 La Outfest Jüri Büyük Ödülü ve Sundance Yenilikçilik Ödülü’ne layık görülen We the Animals da kuşkusuz, kurgusunun yanı sıra özgün ve sıra dışı tekniğiyle Filmekimi’nin en çok konuşulan yapımlarından olma yolunda. Shoplifters (Yön. Hirokazu Kore-Eda, 2018) Dogman (Yön. Matteo Garrone, 2018) The Man Who Killed Don Quiote (Yön. Terry Gilliam, 2018) The Image Book (Yön. Jean-Luc Godard, 2018) Kefernahum (Yön. Nadine Labaki, 2018) Mandy (Yön. Panos Cosmatos, 2018) Museum (Yön. Alonso Ruizpalacios, 2018) Three Faces (Yön. Jafar Panahi, 2018) Whitney (Yön. Kevin Macdonald, 2018) Woman at War (Yön. Benedikt Erlingsson, 2018) Rabia Elif Özcan Burning (2018) Cannes Film Festivali’nin ana seçkisinde yer alan ve festivalden FIPRESCI Ödülü ile ayrılan Burning (2018)’in yönetmen koltuğunda Lee Chang-dong oturuyor. Film aynı zamanda 91. Akademi Ödülleri’nin Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde yarışmak üzere Güney Kore’nin aday adayı olarak gösterildi. 20. yüzyıl modern edebiyatının büyük isimlerinden biri olarak nitelendirilen Japon yazar Haruki Murakami’nin kısa öyküsünden senaryolaştırılarak beyaz perdeye uyarlanan film, Güney Kore’nin sınır kasabalarından birinde yaşayan ve hayatını gündelik işler yaparak geçiren Lee’nin (Yoo Ah-in) yıllar sonra karşılaştığı çocukluk arkadaşı Hae-mi (Jeong Jong-seo) ile kurduğu ilişkiyi ve bu ilişkinin Hae-mi’nin çıktığı Afrika seyahati dönüşünde, yanında getirdiği esrarengiz bir adamın hayatlarına girmesiyle beraber tamamıyla değişmesini konu alıyor. Aşk, cinsellik, şehvet, yalnızlık, yabancılaşma gibi pek çok konuyu romanlarında ustalıkla işleyen ve postmodern edebiyatın Dali’si olarak adlandırılan Murakami’nin kitleleri peşinden sürükleyen sürreal üslubu ve keskin gerçekçiliği; yazarın kısa hikâyesinden yedinci sanatın büyülü dünyasına konuk olan bir filmin Güney Kore sineması dokunuşlarıyla taçlanmasını görmek için en önemli sebeplerinden biri oluyor seyircinin. Sonbaharın en güzellerinden biri olan Filmekimi’nde kesinlikle kaçırılmaması gereken filmlerden biri Burning . Shoplifters (Yön. Hirokazu Kore-Eda, 2018) Three Faces (Yön. Jafar Panahi, 2018) Lazzaro Fellice (Yön. Alice Rohrwacher, 2018) The Image Book (Yön. Jean Luc Godard, 2018) Suspiria (Yön. Luca Guadagnino, 2018) Climax (Yön. Gaspar Noe, 2018) The Favourite (Yön. Yorgos Lanthimos, 2018) Ash is Purest White (Yön. Jia Zhang-ke, 2018) Girl (Yön. Lukas Dhont, 2018) Cold War (Yön. Pawel Pawlikowski, 2018) Elif Düşova Dogman (2018) İtalya ve Fransa ortak yapımı filmin yönetmeni Matteo Garrone’dir. Gomorra (2008) ile suç dünyasının dehlizlerinde dolaşmayı sevdiğini anladığımız yönetmen, bu kez tüm kasabalının sevdiği tatlı ve sevecen bir köpek bakıcısının dönüşümünü gözler önüne seriyor. Marcello en azılı köpekleri bile tatlı sözleri ve sevecenliğiyle ehlileştirebilirken, kasabaya ve Marcello’nun hayatına bir kâbus gibi çöken çocukluk arkadaşı Simoncino’nun suçla örülü dünyasından uzak kalmayı başaramaz. Ailesini ve kasabada onu seven herkesi Simoncino yüzünden yitiren Marcello’nun önünde artık tek bir yol kalmıştır, o da Simoncino’dan intikam almak! Gitgide sertleşen atmosferi ve gerçekçi yaklaşımıyla Dogman , İtalya’nın en prestijli ödüllerinden Gümüş Kurdele’de sekiz dalda ödül kazanarak yılın en çok konuşulan filmlerinden biridir ve İtalya'nın Oscar adayı olarak ilan edilmiştir. Filmin oyuncu kadrosunda, Marcello Fonte, Adamo Dionisi, Edoardo Pesce, Francesco Acquaroli, Nunzia Schiano gibi isimler yer alır. 1- Dogman (Yön. Matteo Garrone, 2018) 2- We The Animals (Yön. Jeremiah Zagar, 2018) 3- Non-Fiction (Yön. Olivier Assayas, 2018) 4- The Man Who Killed Don Quixote (Yön. Terry Gilliam, 2018) 5- Everybody Knows (Yön. Asgar Fehadi, 2018) 6- Leave No Trace (Yön. Debra Granik, 2018) 7- Knife + Heart (Yön. Yann Gonzalez, 2018) 8- Don’t Worry, He Won’t Get Far On Foot (Yön. Gus Van Sant, 2018) 9- Three Faces (Yön. Jafar Panahi, 2018) 10- Burning (Yön. Lee Chang Dong, 2018) Ezgi Ulukoca Zimna Wojna (2018) 2015 yılı Akademi Ödüllerinde En İyi Sinematografi ödülüne aday gösterilmenin yanında Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü almaya hak kazanan Ida ’nın (2013) auteur yönetmeni Pawel Pawlikowski; Soğuk Savaş (2018) filmiyle de Ida da olduğu gibi görsel bir şölen sunuyor seyircisine. Siyah-beyazın beyaz perde üzerinde yarattığı büyüyü tutkulu bir aşkın izleriyle besleyen film, soğuk savaşın yaşayan dünyasına da ayna tutuyor. İki müzisyenin ayak izlerini takip eden ve Berlin’den Paris’e; Polonya’dan Yugoslavya’ya uzanan yolculukta anlamlar yine yüzlerde beliriyor. Kelimelere anlam yüklemekten ziyade, imgesel anlatımın gücünden yararlanan Pawlikowski, unutulmayacak bir filme imza atmış gibi görünüyor. 1) Zimna Wojna / Soğuk Savaş - Yön: Pawel Pawlikowski 2) The House That Jack Built (Yön. Lars Von Trier, 2018) 3) Le Livre D’Image / İmgeler ve Sözcükler (Yön. Jean-Luc Godard, 2018) 4) Climax (Yön. Gaspar Noé, 2018) 5) Suspiria (Yön. Luca Guadagnino, 2018) 6) Capharnaüm / Kefernahum (Yön. Nadine Labaki, 2018) 7) Lazzaro Felice (Yön. Alice Rohrwacher, 2018) 8) Doubles Vies (Yön. Olivier Assayas, 2018) 9) Di Qiu Zui Hou De ye Wan / Uzun Bir Günden Geceye Yolculuk ( Yön. Bi Gan, 2018) 10) We The Animals (Yön. Jeremiah Zagar, 2018) Burcu Keskin Lazzaro Fellice (2018) Yönetmen Alice Rohrwacher’i 2014’te The Wonder filmiyle Cannes Film Festivali’nden aldığı ödülden dolayı duymak oldukça mümkün. Bu sefer de 2018 İtalya yapımı Lazzaro Felice ya da Happy As Lazzaro filmi ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Film, festivalden övgülerle dönerken pastoral ve yumuşak renkli sinematografisiyle naif bir heyecan uyandırmakta. Bu aynı zamanda genç köylü Lazzaro ve genç soylu Trancredi’nin arayış hikâyesi. Lazzaro Fellice (Yön. Alice Rohrwacher, 2018) Shoplifters (Yön. Hirokazu Koreeda, 2018) Vision (Yön. Naomi Kawase, 2018) The Man Who Killed Don Quixote (Yön. Terry Gilliam, 2018) Capernaum (Yön. Nadine Labaki, 2018) Loro (Yön. Paolo Sorrentino, 2018) La Quietud (Yön. Pablo Trapero, 2018) Climax (Yön. Gaspar Noe, 2018) Cold War (Yön. Pawel Pawlikowski, 2018) Three Faces (Yön. Cafer Penahi, 2018) Şura Aydın Climax (2018) Yalnızca Fransız sineması için değil, dünya sineması için de film deneyiminin radikalliğiyle deneyler yapan ve insan doğasının ve modern şehirlerin hasıraltı edilen fenomenlerini sık sık sarsıcı ve şoke edici bir formda kullanan Gaspar Noe, yeni filmi Climax ’le (2018) de bu çizgi de yeni bir öte dünyasal görsel deneyim sunmaya hazırlanıyor. Sansürsüz cinsellik ve şiddeti, halisünatif uyuşturucu deneyimini ve sıra dışı zevklerin baş döndürücü mekânlarını kendine yer seçmiş Noe, Climax’te de boş bir okul binasında sangria adlı kokteyllerine LSD katılmış bir grup dansçının yaşadığı halisünatif deneyimleri sergiliyor. Yönetmen, filmlerinin vuruculuğunun en önemli anahtarlarından olan görselliğini geniş renk paleti ve alternatif kamera kullanımlarıyla destekler gibi. Kastının çoğunun profesyonel dansçılar ama amatör oyuncular olduğu filmde ünlü diyebileceğimiz tek isim Tom Cruise’la The Mummy ’de (2017) çalışmış Sofia Boutella. Oyuncularının alternatif kastıyla Carne ’ten (1991) başlayarak seyirciye meydan okumayı, onları keyifli ve huzurlu bir izleme deneyinden ziyade korku ve endişeleriyle yüzleştirip rahatsız etmeyi sürdürmüş olan Noe, Climax ’ le de onunla özdeşleşen görselliğini olağanüstü bir dans kareografisiyle bir araya getiriyor. Böylelikle yakaladığı adrenalin seviyesiyle hem başımızı döndürecek hem de soluksuz kalmamızı sağlayacak gibi görünüyor. Filmin bir afişinin söylediği gibi: “ I Stand Alone ’ı (1998) aşağıladınız, Irreversible ’dan (2002) nefret ettiniz, Enter the Void ’ten (2009) tiksindiniz, Love ’a (2015) küfrettiniz. Şimdi de Climax ’i deneyin!” Müze (Yön. Alonso Ruizpalacios, 2018) Yaz (Yön. Kiril Serebrennikov, 2018) Suspiria (Yön. Luca Guadagnino, 2018) Sarayın Gözdesi (Yön. Yorgos Lanthimos, 2018) Blaze (Yön. Ethan Hawke, 2018) Roma (Yön. Alfonso Cuaron, 2018) Herkes Biliyor (Yön. Asghar Farhadi, 2018) Kız (Yön. Lucas Dhont, 2018) Kül En Saf Beyazdır (Yön. Jia Zhang-Ke, 2018) Jack’in Yaptığı Ev (Yön. Lars Von Trier, 2018) Koray Soylu Lazzaro Fellice (2018) 2018 Cannes Film Festivali’nden En İyi Senaryo ödülüyle dönen Alice Rohrwacher’in son filmi Lazzaro Felice , günümüz dünyasını mistik öğelerle ele alan bir dostluk hikâyesi. Düz bir zaman çizgisi izlemeyen ve Super16 filmle çekilen Mutlu Lazzaro, filme adını da veren genç çiftçi Lazzaro’yu takip ediyor. Cenneti andıran bir köyde yaşayan iyilik timsali Lazzaro, en yakın arkadaşı asilzade Tancredi’yi aramak için hem mekânı hem de zamanı aşmayı göze alıyor. Başrollerinde Adriano Tardiolo, Agnese Graziani, Luca Chikovani, Alba Rohrwacher yer aldığı filmde Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülü için adı çokça geçen Adriano Tardiolo, mucizesiz bir aziz kadar masum Lazzaro rolündeki performansıyla öne çıkıyor. The Wonders / Mucizeler filmini 2014 Filmekimi’nde izlediğimiz, İtalya sinemasının yükselen yeteneklerinden Alice Rohrwacher’in insanın ruhuna işleyen filmi, hem tarzı hem de konusuyla Pasolini’nin yapıtlarını anımsatıyor. Lazzaro Fellice (Yön. Alice Rohrwacher, 2018) Burning (Yön. Lee Chang-dong, 2018) Ash is Purest White (Yön. Jia Zhang-ke, 2018) Cold War (Yön. Pawel Pawlikowski, 2018) Everybody Knows (Yön. Asghar Farhadi, 2018) Suspiria (Yön. Luca Guadagnino, 2018) The House That Jack Built (Yön. Lars Von Trier, 2018) The Summer (Yön. Kiril Serebrennikov, 2018) Capernaum (Yön. Nadine Labaki, 2018) We the Animals (Yön. Jeremiah Zagar, 2018) Yağmur Karagöz Girl (2018) Yönetmen koltuğunda ilk filmiyle Lukas Dhont’un oturduğu ve profesyonel bir balerin olma tutkusuyla yaşayan on beş yaşındaki trans birey Lara’nın hikâyesine odaklanan Girl (2018), Cannes En İyi İlk Film dâhil olmak üzere birçok ödüle sahip bir Belçika - Hollanda ortak yapımı. Filmde ergenlik sürecinin etkileriyle birlikte bir ideal uğrunda şekillenen bir hayata da tanıklık ediyor olacağız. Yönetmeninin bir cesaret öyküsü olarak nitelendirdiği bu film 2018’ Film Ekimi için kaçırılmayacaklar listesinde yerini şimdiden alıyor. Shoplifters (Yön. Hirokazu Koreeda, 2018) The Favourite (Yön. Yogos Lantimos, 2018) Everybody Knows (Yön. Asgar Ferhadi, 2018) The House That Jack Built (Yön. Lars von Trier, 2018) Burning (Yön. Chang dong Lee, 2018) Climax (Yön. Gaspar Noe, 2018) The Image Book (Yön. Jean Luc Godard, 2018) We the Animals (Yön. Jeremiah Zagar, 2018) Museo (Yön. Alonso Ruizpalacios, 2018) Suspiria (Yön. Luca Guadagnino, 2018) İlgi Özdikmenli

YazarınDiğer Yazıları

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Editörün Seçtikleri

Welcome Back!

Create New Account!

Retrieve your password