“…Az ileride karşı sırada büyük bir tabelada “Uğur Berberi” yazıyordu. Karşıya geçti. İçerde uzun boylu, uzun boyunlu, düşük bıyıklı, orta yaşlı, sert yüzlü berber ayakta durmuş elindeki usturayı durmadan kılavlıyordu. Poyraz Musa’nın bunu gözü tutmuştu. Bu tip insan berberlerin en konuşkanı olabilirdi. Kapıya yöneldi…” 1
Yaşar Kemal, 2017
Poyraz Musa’nın ilk kez geldiği mahalledeki olayları, kişileri ve mahallenin eğilimini öğrenmek için girdiği dükkân, berber dükkânıdır. Berber dükkânları, sosyal hayatın kalbinin attığı, her konunun konuşulduğu, fikir alışverişinin yapıldığı, gerçek hayatın tanıtıldığı, dostlukların kurulduğu mekânlardır.2 Bu sebeptendir ki, !F Festivali “Türkiye’den Kısalar” türünde yer alan Tapınak Şövalyeleri, tek mekânda çekilmiş olup mahalle berberi tercih edilmiştir.
Kısa film, berber dükkânında tıraş olan Süleyman (Mehmet Özgür), berber Yüksel (Sencar Sağdıç) ve dükkânda oturmakta olan Orhan’ın (Cem Zeynel Kılıç) sohbetlerini konu alır. Berber sohbeti, müşteri veya müşterilerle berberin beraberce geliştirdiği bir performanstır. Kâh diyalog sanatının, kâh retoriğin, kâh efsane ve hikâye anlatıcılığının, kâh palavracılığın önemli bir dalıdır.3 Filmde, anlatıcı berber koltuğunda oturan Süleyman’dır. Süleyman, günümüz Türkiye’sinin muhafazakâr profilini oldukça abartısız ve doğru biçimde yansıtan bir karakterdir. Her ne kadar Süleyman’a göre daha sorgulayan, araştıran ve okuyan Orhan olsa da akıl veren yine Süleyman’dır. Toplumda kabul gören Süleyman, bu sebepten filmde sözü geçen konumundadır. Berber Yüksel ise diğer iki karaktere göre daha arka plandadır. Adeta bir moderatör gibi Süleyman ve Orhan arasında bir köprü kurar. Kuma alma üzerine konuşulduğu sırada, dükkânın kapısına bir kadın gelir ve Yüksel, kadını kızarak kovar. Bu durum Yüksel’in gizli dünyasına ilişkin bir mesaj içerir. Bu mesajın, karanlık bir sokakta verilmesi aslında Yüksek’in karanlık yanını ifade eder. Yüksel’in ve diğerlerinin kuma almayı eleştirdiği sırada gerçekleşen bu sahne, özünde Yüksel’in sahip olduğu gerçeklik olarak yorumlanabilir. Bundan dolayı muhafazakâr Süleyman’ı, sorgulayan Orhan’ı ve dindar görünen Yüksel’i, berber aynasından gördüğümüz sahne; adeta topluma tutulan bir aynadır.
Tapınak Şövalyeleri, günümüz Türkiye’sini yansıtan bir filmdir. Bunu berber sohbeti boyunca tartışılan konulardan ve kullanılan dilden anlayabiliriz.
-Objektif nedir ya?
Yapılan sohbet boyunca kendi dininden, kitabından başkasını doğru bulmayan ve devamlı olarak dış mihraklara taş atan karakterlerimiz; hâlihazırda bu düşüncelerin bilinçaltına yerleştiğini ve zaten objektif bakamayacaklarını anlatır. Tüm bunların yanı sıra, toplum olarak bilim ve kültür-sanatta üretim yapamadığımızı bu sebepten, öz eleştiri yapmamız gerektiğini söyler. Çünkü hayat, bir müziğin verdiği keyif kadar basit olmalıdır. Kimi inanç veya kimi düşünceler ile zorlaştırılmamalıdır.
- Kemal, Y. (2017). Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. (26. Basım)
- Aysu, F. (1996). Geleneksel Erkek Berberliği. Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yayınları(238), s. 26-27.
- Bora, T. ve Erkoçak, A. (2015). Bir Berber Bir Berbere… İstanbul: İletişim Yayınları.