Menderes Kıyısında (Mehmet Can Mıcık, 2017)
Karşınızda duran yaşlı bir insana baktığınızda,yalnızca o insanın şu anki halini görürsünüz. O hale nasıl geldiği büyük bir muammadır. Belki çok sıradan bir hayatı, belki de çok ilginç bir hayatı olmuştur. Ama önünde sonunda akıp giden zamanı elinde tutamadığını, yüzüne bakınca anlayabilirsiniz. Menderes Kıyısında belgesel kısa filminde de ömrünün son demlerinde olan Abdullah Koçarlı’nın ilginç hikayesine yer verilmektedir. Cambazlık ve sihirbazlıkla hayatını geçiren ve çoğu insanın göremeyeceği nadide deneyimlere sahip olan Koçarlı’nın bir yandan geçmişini dinlerken diğer yandan da şimdiki halini izleriz. Her birimizin şu anda ne iş yaptığının ya da nasıl hayat koşullarına sahip olduğunun öneminin olmadığını yüzümüze vurur Menderes Kıyısında.
Mehmet Can Mıcık yönetmenliğindeki Menderes Kıyısında, Boğaziçi Film Festivali’nden En İyi Ulusal Kısa Belgesel ödülüyle dönerek, insanlarımızın hayat hikayelerini duymayı özlediğimizi bizlere hatırlatıyor.
Kot Farkı (Ayris Alptekin, 2016)
Hak talep etmenin zamanı olurmu? Cenazede para istenir mi? Tek bir soruna iki ayrı açıdan bakan bu soruların, etiğin hangi taraf lehine olduğunu ortaya döken şey, durumun kendisi olacaktır. Kot Farkı kısa filminde tarafınızı ister istemez hak talep eden olarak belirleyebilirsiniz. Çünkü ölen kadının çocukları, bakıcının parasını ödememek için cenazenin arkasına saklanırlar. Yani önemli olan şey ölüm değildir; ölüm bir bahanedir. Başka bir insanın talep ettiği hak doğrultusunda yaşamını devam ettirebilmesinin söz konusu olduğu bir durumda, bahaneler işlemez konumda olmalıdır.
Hatice Arslan, Hülya Gülşen ve Şehsuvar Aktaş gibi iyi isimleri bir kısa filmde görmek şaşırtıcı olduğu kadar sevindirici durumda. Kendisini Mavi Dalga filmindeki oyunculuğu, Ben Bir Slogan Buldum, Annem Benim Yanımda belgeseliyle ve Kar filmi için Adana Film Festivali’nden aldığı En İyi Kurgu ödülüyle tanıdığımız Ayris Alptekin, Kot Farkı’nın yönetmenlik koltuğuna oturuyor.
Özlem Yenilmez