“Sınır” kavramı fizik doğasında somut bir karşılık bulurken siyasal, sosyal ve psikolojik alanda duvarlar, parmaklıklar, kafesler ortadan kalkar. Artık sınırların hatları kelimelerle, emirlerle, kurallarla, hatta ortak yaşam alanlarının gerektirdiği anlaşmalar, rutinler, alışkanlıklarla belirlenir. Somut sınırların boyutları ve fiziksel etkileri, duyularla algılanabilir ve öngörülebilirken soyut sınırlamaların, bireyleri ne boyutta kısıtlayacağı veya bağımlı kılacağı, çok daha belirsiz bir bağlamdadır. Dolayısıyla soyut sınırla örülü ortak yaşam alanları, her daim bireyler arasında sözsüz/yazısız bir gerginlik ortamı oluşturur.
Mathilde Marion, Maraux Lanusse-cazale, Laura Trouche, Agathe Trebosc, Laura Feraud ve Laura Joy Jourdan’dan oluşan kalabalık bir yönetmen kadrosuna sahip kısa film Minou, özellikle siyaset arenasında çarpıcı örnekleri olan sosyal sınırlamaların, birey üzerindeki psikolojik etkisini bir kedi ile yaşlı sahibi arasındaki ilişki üzerinden anlatır. Filmin başrolünde gördüğümüz kedi, ömrü boyunca bir pencere önünde dışarıyı -ancak- seyretmekle yetinmiş, sahibine bir hükmü geçmediği için de hayatını bu şekilde sürdürmüştür. Ne ki bir gün evde beliren bir hamamböceği, kedinin rutinlerle devam eden hayatında yeni bir kapı aralar. Hamamböceğini yakalayıp öldürmek için bir mücadeleye giren kedi, ne kadar uğraşsa da başarılı olamaz; bu başarısızlığı da yaşlı sahibinin, gittikçe üstüne gelen rutin yaşantısıyla daha da kapalı bir atmosfer çizer. Ancak bir gün kedi, beklemediği anda hamamböceğini sırtüstü uzanmış, ölüme teslim olmak üzereyken bulur. Çok geçmeden ölen böceği merdiven basamaklarına bırakır kedi. Ve sabah her gün olduğu gibi merdivenlere yönelen sahibinin, merdivenlerdeki böcekle birlikte bu sefer rutin sınırlarının dışına çıkması, kedinin hayatında da yepyeni bir sayfa aralayacaktır, “özgürlüğe” ilk adım olacaktır.
Teknik ekipte Mathilde Marion, Margaux Lanusse-cazale, Laura Trouche, Agathe Trebosc, Laura Feraud gibi isimlerin yer aldığı Fransız yapımı animasyon filmde eve yerleştirilen danteller, ışığın tek perspektiften belli aralıklarla aydınlatması, odaları her gün aynı saatte dolduran tıkırtılar gibi ayrıntılar, rutinin sınırlarını çizen ince ayrıntılara dönüşerek yüzeydeki hikâyeyi derinleştirmiştir.
Kısa filme yönelik açıklama yetersiz hatta yanlış olmuş diyebiliriz. Çünkü kedi aslında orada böcekle oynuyor öldürmeye çalışmıyor. Kedinin rutinini bozan bir arkadaştır böcek. Yaşlı kadının kedinin tek arkadaşını öldürmesi sonucunda o da onu öldürüyor. Yaşlı kadının rutinini yine onun kendi rutiniyle bozuyor. Yaşlı kadının gözlüğü alıp merdiven kenarından ineceğini bildiği için gözlüğü odadan alarak böceği oraya yerleştiriyor.
Değerli yorumunuzla içeriğimizi zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz!