The Big Lebowski (yön: Coen Brothers, 1998)
“Donny iyi bir bowling oyuncusu ve iyi bir adamdı. O, o bizden biriydi. Doga sporlarını severdi ve bowlingi de, ve bir sörfçü olarak La Jolla’dan Leo Carillo’dan tüm güney California sahillerini dolaştı, Pismo’yu bile. Yaşıtı birçok genç adam gibi zamanından önce oldu. Sen yüce tanrım, onu yanına aldın! Pek çok hayatinin baharında genci aldığın gibi. Khen Sanh’da, Langdok’da ve 364. Tepede! Bu genç adamlar canlarını verdiler. Ve Donny de bowlingi severdi… Ölümünün sana huzur vermesi ümidiyle seninle vedalaşıyoruz. Senden kalan son ölümlü külleri de son arzuna uygun olarak çok sevdiğin Pasifik okyanusunun kucağına gönderiyoruz. Rahat uyu yakışıklı prens…”
Der Walter ve “konserve” icindeki Donny’den kalan külleri Pasifik Okyanusu’na savurmak ister; ama ters esen rüzgâr yüzünden Donny’den arda kalanların son durağı Lebowski’nin suratı olur.
Büyük anlarda kurulan büyük cümleler… Birçok filmde bizleri etkileyen, ilham veren ve belki de iki saatlik bir filmin sadece ona ulaşmak için döşenen bir yol olduğunu hissettiğimiz nutuklar, tiratlar sayabiliriz. The Big Lebowski’de Walter’ın kavga sırasında “kalp krizinden” ölen Donny için yaptığı konuşma ise belki o duygusal, ruhani anlardan biri gibi durmaz ilk başta. Film boyunca terslediği ve konuşmasını sürekli böldüğü Donny’in külleri elinde, onun hakkında büyük bir kelam etmek üzereymiş gibi Pasifik Okyanusu’nun kenarında duran Walter’ın Donny’e dair ilk sözleri: “Donny iyi bir bowling oyuncusu ve iyi bir adamdı. O, o bizden biriydi.” olur. Evet, öyledir… Sinema tarihi boyunca geride bıraktığı insanlara cesaret ve ilham veren birçok kahramanın arkasından yapılmış konuşmaları dinlemişizdir. Hayatın kendisine baktığımızdaysa iki sokak ötemizden kalkan bir cenaze Che Guevera’nın ya da Martin Luther King’in değil, büyük ihtimalle hayatını dar bir insan çemberi içinde tüketmiş, dokunabildiği insan sayısı o çemberin dışına çıkmamış birine aittir. Yani dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu. Zira Donny bu bahsettiğimiz çemberi de en dar tutanlardandır. Cenazesinde Walter ve Dude’dan başka kimse yoktur. Yaşamı sırasında o görünmez olan o insanlardan olmuş; sözü sürekli kesilmiş, fotoğraflarda –eğer şansı varsa- kalabalığın kenarında köşesinde yarısı çıkan yüzüyle yer bulmuştur.
Bu yüzden Walter’ın başından sonuna kadar büyük bir kelam etmek için kendini zorladığı ama bulamadığı, en sonunda kalp krizinden ölen Donny’i “Vietnam şehitleriyle” eşitleyerek onore ettiği bu “son konuşma”, içermediği o ilham verici hayat hikayesinin aksine önemlidir; Çünkü gelmiş ve gelecek insan “kalabalıklarının” son konuşmasıdır. Hani o sessiz, işinde gücünde olan komşu, kimseye zararı dokunmayan, arada gördüğünüzde başınızla selamladığınız, evet odur Donny. Bir gün asansörde karşılaştığınız bir başka komşunuz “Nasıl gitti adam bu yaşta?” diye lafa girince iki haftadır görmediğinizi yeni fark ettiğiniz o on yıllık komşunuz. İşte odur Donny…
Çınar Ünal