Die Welle (2008)
Yazarın notu: Özel dosyamızın bana ayrılmış bu güzide sayfasındaki film yazısına geçmeden önce siz değerli Fil’m Hafızası okurlarına niçin bu filmi, Die Welle’yi, seçtiğimi kısaca anlatmak isterim.
Yazı işleri ekibi olarak bu ayın özel dosyasında hitabet sahnelerinin öne çıktığı filmlerin listelenmesi kararlaştırıldığında hangi filmi seçeceğimi düşünmeye başladım. Bu esnada yazı işlerinin en eskisi, kıymetli ve kıvrak kalem Deniz Berk Sayınhan The Great Dictator’ı yazacağını beyan etti. O esnada öfke ve haset duyguları aynı anda içimde kabardı. Zira The Great Dictator’un leziz final sahnesindeki Chaplin monoloğu hem özel dosyanın konu başlığını birebir tamamlıyordu hem de dedim, ya çok lezzetli bir sahneydi işte. Deniz’e imrenerek kendi yazacağımı filmi düşündüm, düşündüm ve düşündüm. En sonunda aklıma Die Welle geldi. Öyle ya Deniz’in “Diktatör olmak istemiyorum” diyen Chaplin’i karşısına Die Welle’nin diktatör rolü kesen öğrenmen Rainer’ini koymak hoş bir dokundurma olabilirdi.
Neyse, sözü fazla uzattım, işte Die Welle ve ufak bir faşizm simülasyonu:
Öğretmen Rainer sahneye gelir ve Die Welle yani Dalga oluşumunun selamını verir. Topluluk da onu aynı şekilde selamlar. Beyaz gömleklerin ve muntazam bir mekanikliğin hâkim olduğu salonda tek yankılanan ses liderin, Rainer’in sesidir. Rainer muazzam bir coşkuya ve öfkeye sahiptir. Sesi gürleştikçe gürleşir. Geleceğe yönelik aklındaki planları kitlesiyle paylaşır. Bir hafta önce ufak bir sınıfta temelleri atılan Dalga hareketini tüm Almanya’ya yayma fikri büyük bir coşkuyla salondakiler tarafından kabul görür. Politikaya, düzene ve ekonomiye karşı liderlerinin sarf ettiği hamasi söylevle ziyadesiyle kendinden geçen Dalga mensupları aralarından birini aksi ses çıkarması engelleyemez. Öğrencilerden Marco, burada bir şeylerin ters gittiğini ifade eder, ancak lider Rainer tarafından aynı dakika hain ilan edilir ve sahneye çıkartılır. Rainer, haine ne yapılması gerektiğini sorar ancak kimsenin bir fikri yoktur. Öğretmen, öğrencisine bakarak “Onu öldürmeni istesem öldürür müsün?” der. Ve sessizlik…
Rainer öğrencilerine ders vermek uğruna böyle bir mizansen yarattığını açıklar ve ekler: “Bir hafta önce size sormuştum tekrar ülkemizde diktatörlük olabilir mi diye, bir haftada geldiğimiz duruma bakın. Faşizm işte böyle bir şeydir. Hepimiz en iyi olduğumuzu düşünürüz.” Dolayısıyla Rainer’in bu monoloğunun ardından Dalga hareketi sonlandırılır.
Salondaki öğrenciler yerlerinden kalkıp ayaklanırlar. Kafaları karışıktır ve az önce yaşananları tam olarak özümseyememişlerdir. Bir nebze de hayal kırıklığına uğramışlardır. Ve ardından… Aslında ardından olanı anlatmamak gerek, filmin trajik finalini izlemek sizlere kalsın…
Can Bediroglu