Noviembre (2003)
“Bunu yaptık çünkü bıktırdılar bizi.
Evet! Yorulduk! tükendik! Ümidimizi yitirdik! Çünkü günümüzde tiyatro ve sanat gerçekten kokuşmuş bir halde. Leş kokan genel kurul odaları, devlet memurları, ticaret, reklamcılık, tekdüzelik, rahatına düşkünlük, boş zaman, can sıkıntısı, bürokrasi ve yalan- dolan! Bir tek sanat yok! Zavallı sanatım! Sanat artık yok. Artık sadece sanat ticareti, sanat borsası, ya da sanatı teşvik ticareti olacak. Bir başka banka hesabı daha, sayıları toplama sanatı. Ama biz buna alet olmayacağız çünkü bizler özgürüz, bizler sanatın kalpleri değiştirebileceğine inanıyoruz ve onlara güç verebileceğine. Sanat, insanlara yaşadıklarını hissettirebilir. Sanat, erkek ve kadın ruhuna erişebilir. Sanat topluma şuur getirir. Bizleri daha iyi birer birey yapar. Sanat evrensel olabilir. Sınırsız, her türlü dinden ve ırktan bağımsız. Sanat, bir silah olabilir. Ama bir dekor asla! Gerçek bir silah. Silah sesi duyulmalı! Hedef vurulmalı!“
Başka bir dünya mümkün mü? Dünyayı değiştirebilir miyiz? Yoksa sadece değişmemek için dünyaya mı direniriz? Alfredo ve arkadaşları da dünyayı değiştirebilmek adına ellerindeki en güçlü silahı kullanırlar: Sanat! Yönetmenliğini Achero Manas’ın yaptığı Noviembre / Kasım adını Alfredo’nun kurduğu tiyatro grubundan alır. Kapitalizmin satın aldığı sanatı, salonları, ışıkları, alkışları reddeden grup, bir sahne dekoru olmak yerine sokağa iner ve nefes alan gerçek oyuncu olmayı tercih eder. Sanatın metalaştırılmasına karşı özgürlüğü savunur ve özgürlük ancak sokaktadır. Sanat dört duvar arasına hapsedilecek, belirli sayıda bilet alabilen bir kitleye gösterilecek kadar küçük değildir. İspanyol şair Gabriel Celayan dizileri aslında bize tüm filmi özetler: “Sanat, içinde geleceği barındıran bir silahtır…”
Yagmur Karagoz