Bu yazı filme dair spoiler içermektedir.
Tarih boyunca insan zihnini meşgul eden önemli düşüncelerden biri tanrının varlığıdır. Bilimin tanrıyı bulmak için keşfedildiği görüşü uzunca bir süre yazın alanını meşgul etmiştir. Tanrısallık güdüsüyle mitoloji ve folklorik hikâyeler merkezine doğayı, doğal olanı, metafiziği ve tanrıyı konumlandırır. İnsanlık, tanrı tezahüründe göksel olanı ve ata ruhunu aramaktadır. Ancak Pozitivizm ile birlikte doğaüstü inançlar reddedilmiş ve rasyonel aklın yörüngesine dahil olunmuştur. Bilginin deneye ve gözleme dayalı olması gerektiğine inanan bu yaklaşım, metafizik ve tanrı inancı gibi kavramları reddetmektedir. Özellikle Rönesans ve Reform hareketlerinin paralelinde gelişen pozitivizm akımı, skolastik düşüncenin önünde bir devrim niteliği taşımaktadır.
Pozitivizm, bilimin teknikliği ilkesini savunur. Böylelikle doğa, fen ve sosyal bilimlerde sıkça kullanılan terim teknolojik gelişmelerin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Bu hususta pozitivizm rasyonelliği ve ilerlemeciliği benimser. [1,2]
Hristiyanlığa göre her şeyin ana kaynağı tanrıdır. Tanrı haricindeki tüm mahlûkat tanrı var olduğu için yaratılmıştır. Bu sebeple insan, varlığını kutlamak için tanrının istediği biçimde şekillenmek, tanrının istediklerini yeri getirmek zorundadır. Çünkü tanrı, insana ihtiyacı olan her şeyi vermektedir. İnsan da tanrının isteklerini onu arayarak yerine getirmeye çalışmaktadır. Günümüzde dijital dünya ile birlikte toplum yeni tanrılarını ve yeni inançlarını inşa etmiştir. Bu inançların en yoğun biçimde örgütlendiği dogmatik yaklaşımlar yapay zekâya bağlı atılımlardır.
İnsanlık böylesi robotik bir hayat döngüsünde yeme, içme ve barınma ihtiyaçlarının dışında sosyal ve kültürel bağ kurma ediminde bulunur. Artık modern insanın ikili ilişkileri, maddi kazançları, cinsel deneyimleri büyük oranda teknoloji ile yakınlık kurmaktadır. Companion (2025) bu bağlamda seks robotu olarak üretilen Iris’in hayatına odaklanır. Josh, Iris’i arkadaş grubuyla tanıştırmak için hafta sonu etkinliği düzenler. Şehir merkezinden uzaktaki bir villada eğlenceli bir hafta sonu tatili planlamıştır. Villanın zengin ve mafyatik sahibi Sergey’in cinayete kurban gitmesi grubun güven dinamiğini sarsar. Cinayet kusursuz bir şekilde Iris’in üstüne atılmaya çalışılır; ancak Josh, Iris’in mükemmel özellikler donatılmış bir robot olarak üretildiği gerçeğini unutmaktadır. Tasarım harikası Iris kusursuz bir sevgili ve robot olmasının haricinde insani duygulara sahip bir androiddir. Ne yazık ki büyük bir aşk hissettiği Josh’tan intikam almak için tüm mekanik sistemini yeniden düzenlemesi gerekmektedir. Üstelik Iris, robot olduğunun farkında değildir.
İnsan tasarımı mekanik ürünlerin teknolojik bir ömre sahip olduğu gerçeği bu yaratıların birer özne durumuna getirilmesine neden olmaktadır. Metalardan alınan üst düzey verim, cansız bir nesneyi bir insandan daha değerli bir mertebeye yüceltir. Keza 18. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de 19. yüzyılın başlarında ise tüm Avrupa’da yayılan Sanayi Devrimi, sanayinin baş döndürücü bir hızla büyümesiyle toplum yapısını kökünden sarsmıştır. [3] Günümüzde yapay zekânın gelişimiyle birlikte mekanik ürünlerin kullanım dinamiklerinde Sanayi Devrimi’ne oranla oldukça büyük bir değişim görülür. Nitekim, günümüzde tartışmaya başladığımız konular robotların hakları, robot yasası ve insanların olası robot saldırılarından korunması olmak üzere çeşitli maddeleri içermeye başlamıştır.
Temsilden Kopuş
Yeni dünya düzeninde makinelerin insan hayatından daha değerli oluşu yaşadığımız çağın en büyük açmazlarını yansıtmaktadır. Özellikle robotik çalışmaların gelişmesi ve hızla artan robot üretimi önlenemez bir biçimde “robot hakları” kavramını ortaya çıkarmaktadır. Kapitalist toplumlar metanın işlevselliğine göre farklı sınıflar yaratır. Toplumu oluşturan, sınıflara ayıran tüm düşünceler egemen grubun düşüncelerini kapsar ve onaylar. Sadece toplumsal kuram çerçevesinde üretilen tüm eserler politik boyutlarıyla birbirinden ayrılır. [4] Bu bağlamda Companion, sistemin mekanikleştirdiği bireyi ve tüm yaşam dinamiğini iktidara devretmiş ikili ilişkileri sosyopolitik bir üslupla analiz etmeyi hedefler. Iris, kadın formunda üretilen bir robottur; ancak robot olmasına rağmen erkek egemenliğinin boyunduruğu altındadır. Rıza ve onay kavramlarına sahip olmaması sistematik bir şekilde tacize maruz kaldığını gösterir. Josh, Iris’in kod tanımlama sistemine yapay anılar inşa etmektedir. Seks için büyük bir enerjiye sahip olması, seviye ayarlarının Josh’un kontrolünde olması Iris’i yardımcı robot statüsünden seks kölesi bir konuma yöneltir. Iris, diğer kadınlar gibi insan bedeninden doğmuş olmasa da acı çekme ve hissetme yetileri aktiftir. Hem insan formuna olan benzerliği hem de insan olmaktan çok uzak mekanik sistemiyle çevresindeki çoğu kişide tekinsizlik hissi yaratmaktadır. Özne ya da erkeğin simgesel anne evreni kadın bedeni formundaki bu robota aşinadır; ancak robotun bir kadın bedeninde olmasına âşina değildir. Aşina olmanın yarattığı güvenin zıttı olarak ifade edilen “tekinsizlik” ilk örnekte Unheimlich söylemiyle anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Unheimlich, bireyin yuva benzeri güvenli bir yerde olmadığı zamanlarda deneyimlediği tekinsiz durumları ifade eder. Tuhaf ve yabancı olan şeyin aynı zamanda hissettirmiş olduğu aşinalığın huzursuzluğunu ele alır. Unheimlich benzer olarak Misoneism ile birlikte bireyin değişime yönelik göstermiş olduğu korkuyu belirtmek için kullanılmaktadır. Tekinsizliğin ruhsal yansımaları canlı olan bir varlığın gerçekten canlı olup olmadığının yarattığı korkuyla birlikte cansız bir nesnenin canlı olma ihtimalinin neden olduğu kaygıda gözlemlenir. [5] Iris gerçektir ama canlı ya da cansız değildir, Unheimlich’i ifade etme olanağı sağlayan tekinsizlik durumuna tâbidir. Ancak Iris’in bir robot olarak kadın bedeninde temsil edilmesi, kadına yönelik tedirginlik ve öteki olma ilişkisiyle birlikte tekrar tekinsizlik üzerine düşündürür. Nitekim, Iris seks için tasarlanmış bir kadındır. Üstelik cinsiyetin performatif temsiline göre hissettiği yönelimle birlikte gerçek anlamda bir kadındır. Atanan cinsiyeti ve hissettiği cinsiyeti birbiriyle paralellik gösterir. Bu durum bizi bir kez daha Unheimlich’e ya da tekinsizliğe yönlendirir. Kadın bedeninin en ücra köşesinde saklı olan vajina, örtük ve çukur yapısıyla erkek için tekinsiz bir nesnedir. [6] Burada dişi, robot bile olsa hadım etme riski taşır. Bu bağlamda Iris’in mekanik olarak yüksek enerjide tasarlanmış cinsel organı, öznede tekinsizlik oluşturmak için yeterli bir korku nesnesidir.
Bilimkurgu yazınının önemli isimlerinden olan Isaac Asimov, Kovalamaca (1942) adlı öyküsünde robotları ilgilendiren “Üç Robot Yasası”ndan bahseder. Asimov’un robot manifestosuna göre robotlar insana zarar veremez ya da birisinin zarar görmesine kayıtsız kalamazlar. Robotlar insanlara zarar vermediği sürece onların emirlerine uymak zorundadır. Diğer bir yasaya göre ilk kural uygulandığı takdirde robot kendi varlığını korumakla yükümlüdür. [7] Bu bağlamda Iris cinayet suçundan kurtulmak amacıyla Josh’a karşı planlar yapabilecek bir seviyeye uyumlanmıştır. Çünkü Josh, Sergey’in mirasına sahip olabilmek için Iris’in robotik haklarını ihlal etmektedir. Josh, pasif olarak Asimov’un ilk yasasını çiğnemektedir. Böylelikle Iris’e yönelttiği iftira suçu robotların insanlara zarar vermeme kuralını devre dışı bırakır. Asimov’un yasasına göre Iris, robotluk gururunu korumak için Josh’a tepki göstermek zorunda kalır. O hâlde insan ve robot arasındaki güç savaşı cinsiyetler arası rekabetle birlikte başlamaktadır. Robot yasasının ikinci ve en önemli kuralı olan insan emirlerine uyma hakimiyeti, Iris için tekinsiz bir uzama dönüşür. Iris her ne kadar bütün mekanik sistemiyle dirense de Josh’un emirlerini yerine getirmekten vazgeçemez. Ancak üçüncü kuralı belirleyen güvende olma maddesi Iris’in Josh tarafından öldürülmek istenmesiyle bir kez daha ihlal edilir. Iris, yeni dünyanın güvenilir hizmetkârları olan zeki robotları ve kendi adını kurtarmak için varlığını korumak zorundadır. Ölmenin yasak olduğu robot evreninde Asimov’un üç robot yasası kabul gören evrensel bir manifestoya dönüşmüştür. [8] Ev işlerine yardımcı olan robottan katil robotlara yönelen bu evrensel yasa, günümüzde seks kölesi robotları ve yoğun işlerde kullanılan yapay zekâ destekli robotları da kapsamaktadır.
Son söz olarak Companion’un önermesi mekanik bir varlık üzerinden kadın haklarına yöneltilen sorgulama alanıdır. Kadının arkaik dönemlerden itibaren en evrensel görevi anne olmak ve kocasını cinsel açıdan tatmin etmek zorbalığı arasında devam etmektedir. Bu hususta Iris robotlaştırılmış kadın algısını iyileştirmek ve yeniden yapılandırmak isteyen bir motivasyona sahiptir. Ev işleri ve aile yönetimi gibi konularla ev süsü ya da ev robotundan farkı olmayan anne imgesinin, kötü ana arketipine dönüşümüne olanak sağladığını varsayabiliriz. Çünkü hayat veren anne yaşam sunduğu gibi öznenin ölümüne de neden olabilmektedir. Bireyin anneye yönelik bu ilk korkusu, annesiz var olunamayacağına duyulan simbiyotik inançtan kaynaklanır. Iris, canavardişi imgesiyle kaygıya neden olan distopik bir evren tasarlamaktadır. Kadın ve erkek arasındaki sosyal yapılanmayı, etik kavramı ve güven duygusuyla ele alan Companion, en yerleşik tabu olan cinselliği distopik bir bağlamda yeniden sorgular. Distopyalar en geniş anlamıyla gelecekte kurulacak düzenin günümüzdeki birer uyarısı niteliğindedir. Anti-ütopya olarak anılan distopyalar, yarattığı karamsarlık ve teknolojik korku nedeniyle sık sık bilimkurgu türüyle bağdaştırılır. Mutlak düzeni koruması, toplumu baskı altında tutması, görünen veya görünmeyen gerekçelerle korku pompalaması distopik yönetimin ve distopik evrenin en temel özellikleri arasında karşımıza çıkar. İnsanlığın maruz kaldığı ekonomik buhran, devrimler, ihtilaller, faşist yönetimler yaşanılan dünyanın yönetim sistemini eleştiren, topyekün karamsarlık empoze eden bir süreci beraberinde getirir. Iris’in hakikat peşinde vermiş olduğu mücadele günümüzde mekanikleşen birçok sistemin yarattığı yeni kavramların ayak sesi olarak ele alınabilecek veriler sunmaktadır.
Misoneism: “Değişime karşı aşırı direnç ve yeni olan her şeye tahammülsüzlük, bazen rutinleri sürdürmek ve statükoyu korumak için takıntılı bir arzu olarak ifade edilir. genellikle otizm ile ilişkilendirilir. misocainia olarak da adlandırılır.”
https://psikolojisozluk.com/kelime/misoneism/
[1] Alikılıç İnanç (2021). Pozitivizm ve Postpozitivizm, İnsanat: Sanat Tasarım ve Mimarlık Araştırmaları Dergisi.
[2] Fırıncıoğulları Sevra (2016). Sosyal Bilimler ve Hermeneutik Üzerine Kısa Bir Derleme, Sosyoloji Dergisi.
[3] Tanilli, Server. Uygarlık Tarihi.
[4] Ryan, Michael. Eleştiriye Giriş.
[5],[6] Jentsch, Ernest, Sigmund Freud. Tekinsizliğin Psikolojisi Üzerine- Tekinsizlik Üzerine. Laputa Kitap.
[7], [8] Yamanol, İsmail (2018). Isaac Asimov’un Üç Robot Yasası