Nigel Slater’ın aynı adlı otobiyografik romanından uyarlanan film, 1960’ların Britanya’sında yemek yapmayı tutku haline getirmiş bir gencin hikâyesini anlatıyor. Nigel, annesi yemek yapmayı bilmediği için çocukluğunu kızarmış ekmek yiyerek geçirmiştir. Annesinin ayrıca taze yiyeceklere karşı bir korkusu vardır ve bu nedenle de genellikle konserve yerler. Bir gün Nigel, annesini astım hastalığı sebebiyle kaybeder ve yemek yapmak onun için babasıyla yakınlaşmanın aracı olur. Sonraları evlerine temizlik yapmak için gelmeye başlayan Mrs. Potter, harika yemekler yapmaktadır ve bu yolla Nigel’ın babasını etkiler. Bundan sonra bu ikili arasında kıyasıya bir yemek yapma yarışı başlar. 1960’ların yemek kültürü, kostümleri, eşyaları, arabaları vb. sayesinde nostaljik bir atmosfer yaratan film görsel olarak izlemesi çok keyifli bir çalışma. Ayrıca Helena Bonham Carter ve Freddie Highmore’un oyunculukları da birçok sinemasever için filmi izlemeye yetecek iki sebep.