Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 20’nci yılında da Türkiye sinemasının en yeni örneklerini seyircisiyle buluşturmaya hazırlanıyor. 28 Kasım – 8 Aralık 2014 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festival, her yıl olduğu gibi Ankara’dan yola çıkacak. 28 Kasım – 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3 – 7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 – 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.
Sinemanın en seçkin örneklerini Türkiye’nin değişik kentlerindeki sinemaseverlerle buluşturmak için tam 20 yıldır yollarda olan Gezici Festival, ‘Türkiye 2014’ bölümünde Türkiye sinemasının en yeni ve heyecan verici örneklerini izleme fırsatı sunuyor. Yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek galalar ve gösterimler, Ankara Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapılacak. Filmler, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sinema Salonu ve Sinop Halk Eğitim Merkezi’nde de seyircisiyle buluşacak.
Saraybosna Film Festivali’nden ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ise ‘En İyi İlk Film’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Müzik’ ödülleriyle dönen Erol Mintaş’ın ilk filmi Annemin Şarkısı (2014), adını film boyu bulunamayan bir şarkıdan alıyor. Genç öğretmen Ali, annesi Nigar’la birlikte, Doğu’daki köylerinin boşaltılması üzerine göç ettikleri İstanbul’da, Tarlabaşı’nda yaşamaktadır. Komşularının köye geri döndüğüne inanan Nigar, her sabah köyüne dönmek üzere evdeki eşyaları toparlar. Ali, gittikçe hastalanan annesini mutlu etmek için çaba harcamaktadır. Kız arkadaşı Zeynep hamile kalınca, işler iyice karışır. Filmin oyuncularından, Saraybosna Film Festivali’nden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü alan Feyyaz Duman, Ankara ve Eskişehir gösterimlerine katılacak. Filmin yönetmeni Erol Mintaş ise Sinop’ta Gezici Festival seyircisiyle birlikte olacak.
Adana Film Festivali’nde ‘En İyi Senaryo’ ödülü alan Derviş Zaim’in son filmi Balık (2014), göl kıyısındaki bir köyde eşi Filiz ile beraber yaşayan balıkçı Kaya ve konuşamayan küçük kızları Deniz’in hikayesini konu alıyor. Filiz kızını iyileştirmek için eskiden kalan alternatif bir tedaviyi denemeye karar verir. Şifalı olduğuna inanılan bir cins balığı kızına yedirirse iyileşeceğini düşünmektedir. Bu nadir balıktan sekiz tane bulur ve kızına yedirmeye başlar. Kaya evdeki balıkların varlığını keşfedince, onları bir çiftlikte üretip para kazanmayı düşünür. Ancak balık çiftliğini kurmak için paraya gereksinimi vardır. Yönetmeni Derviş Zaim, filmin Ankara galasına katılacak.
Tayfun Pirselimoğlu’na Roma’da ‘En İyi Senaryo’, İstanbul’da ‘En İyi Film’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Müzik’ ödüllerini getiren Ben O Değilim (2013), bir hastane kafeteryasında bulaşıkçılık yapan hayli sıradan, yalnız ve içine kapanık bir adamın, bir başkası olabilme ihtimalinin peşine düşmesini konu alıyor. Yazar ve yönetmen olarak her daim polisiye tadındaki içsel yolculukları ve kimlik mevzusunu irdeleyen Pirselimoğlu, Ben O Değilim’de seyirciyi, varoluşçu bir kara filmin gizemli labirentlerinde gezdiriyor. Yönetmen Pirselimoğlu ve filmin başrol oyuncusu Ercan Kesal, Ankara ve Sinop’ta Gezici Festival’e eşlik edecek.
Murat Düzgünoğlu’nun Adana Altın Koza’da ‘Yılmaz Güney Ödülü’ ve ‘Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü’ alan filmi Neden Tarkovski Olamıyorum? (2014), Ankaralı seyircisiyle ilk kez Gezici Festival’de buluşuyor. İlk filmi Hayatın Tuzu ile takdire değer bir çıkış yapan ama sonrasında uzunca bir ara veren Murat Düzgünoğlu’nun uzun süredir beklenen ikinci çalışması Neden Tarkovski Olamıyorum?, televizyon için türkülerden uyarlanan ucuz filmler çeken 35 yaşındaki bir yönetmenin trajikomik hikayesini beyazperdeye taşıyor. Murat Düzgünoğlu; Ankara, Eskişehir ve Sinop’ta seyircilerle buluşacak.
Venedik Film Festivali’nden ‘Jüri Özel Ödülü’ ve Antalya’dan ‘Jüri Özel Ödülü’ ile ‘En İyi Kurgu’ ödülünü alan Kaan Müjdeci imzalı Sivas (2014), Yozgat’ın bir köyünde geçiyor. 11 yaşındaki Aslan ile, bir çukurda, yaralı olarak ölmeye terk edilmişken bulduğu dövüş köpeği Sivas arasında gelişen güçlü ilişkinin öyküsünü anlatan film, bir çocuğun büyüme sürecindeki kırılma anlarını göstermesi ve küçük ölçekte bir Türkiye panoraması çizmesiyle öne çıkıyor.
Adana Altın Koza’dan ‘En İyi Film’ dahil üç ödülle dönen Nesimi Yetik’in ilk uzun metrajlı filmi Toz Ruhu (2014), seyirciyi gündelikçi Metin’in küçük dünyasına davet ediyor. Arabesk tutkunu, şarkılar besteleyen Metin’in dünyası, yeğeni Ümit’in askerlik için İstanbul’a gelmesi ve aynı evde birlikte çalıştığı Neslihan’ın evine sığınmasıyla değişir. Kendi halinde mutlu bir hayatı olan Metin ise, kaderini yetenek yarışmalarıyla değiştirmeye çalışacaktır. Yönetmen Nesimi Yetik ile senarist ve yapımcı Betül Esener; Ankara, Eskişehir ve Sinop’ta Gezici Festival’e eşlik edecek.
TUNCEL KURTİZ İLE YOLA DEVAM
Uzun yıllar Gezici Festival’e yol arkadaşlığı yapan Tuncel Kurtiz de yönettiği belgesel E5 Ölüm Yolu (1978) ile festivalde yerini alıyor. Filmin merkezinde, 70’li yıllarda Güneydoğu Avrupa’dan başlayan işçi göçüyle birlikte eski anavatanla ev sahibi ülke arasında ana bağlantı haline gelen efsanevi E5 Karayolu bulunuyor. 1978’de İsveç’ten yola çıkıp Türkiye’ye gelen, bazıları 2 bin kilometreden fazla yol kateden insanları konu alan filmin görüntü yönetmenliğini Gani Turanlı üstleniyor. Balkanlar’da geçen 1978 tarihli bu yapım, söz konusu bölgede bugüne kadar yaşanan değişimi de gözler önüne seriyor. E5 Ölüm Yolu, 29 Kasım Cumartesi günü Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde başkentli sinemaseverlerle buluşacak.