Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Film Önerileri

    En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    2 gün önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    3 hafta önce
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 ay önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    2 ay önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    2 ay önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler
    Liste

    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler

    Tuba Büdüş
    2 gün önce
    The Roses (2025): Evliliğin Kara Komedi Anatomisi
    Eleştiri - İzlenim

    The Roses (2025): Evliliğin Kara Komedi Anatomisi

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 gün önce
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Analiz

    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Altın Koza’da Yarışacak Belgeseller Belli Oldu
    Haberler

    Altın Koza’da Yarışacak Belgeseller Belli Oldu

    Ekin Taneri
    14 saat önce
    A House of Dynamite, Venedik Film Festivali’nde Alkış Topladı
    Haberler

    A House of Dynamite, Venedik Film Festivali’nde Alkış Topladı

    Evin Arslan
    1 gün önce
    Putin’i Canlandıracak Jude Law’ın Yeni Filmi 11 Dakika Ayakta Alkışlandı!
    Haberler

    Putin’i Canlandıracak Jude Law’ın Yeni Filmi 11 Dakika Ayakta Alkışlandı!

    Can Turbay
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    3 hafta önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    1 yıl önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Film Önerileri

    En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    2 gün önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    3 hafta önce
    The Good Nurse (2022)
    Film Önerileri

    The Good Nurse (2022)

    Rabia Elif Özcan
    2 ay önce
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    2 ay önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    2 ay önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 ay önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler
    Liste

    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler

    Tuba Büdüş
    2 gün önce
    The Roses (2025): Evliliğin Kara Komedi Anatomisi
    Eleştiri - İzlenim

    The Roses (2025): Evliliğin Kara Komedi Anatomisi

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 gün önce
    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)
    Analiz

    Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

    Tuba Büdüş
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Altın Koza’da Yarışacak Belgeseller Belli Oldu
    Haberler

    Altın Koza’da Yarışacak Belgeseller Belli Oldu

    Ekin Taneri
    14 saat önce
    A House of Dynamite, Venedik Film Festivali’nde Alkış Topladı
    Haberler

    A House of Dynamite, Venedik Film Festivali’nde Alkış Topladı

    Evin Arslan
    1 gün önce
    Putin’i Canlandıracak Jude Law’ın Yeni Filmi 11 Dakika Ayakta Alkışlandı!
    Haberler

    Putin’i Canlandıracak Jude Law’ın Yeni Filmi 11 Dakika Ayakta Alkışlandı!

    Can Turbay
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    3 hafta önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    1 yıl önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

Ya İsa, Ya Rambo: Jimmy’s Hall

Kaan Denk Kaan Denk
11 yıl önce
Eleştiri - İzlenim, Haberler, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 5 min
0
0
Ya İsa, Ya Rambo: Jimmy’s Hall
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Filmler de bizim kadar yaşarlar, konuşurlar, büyürler ve soru sorarlar. Bunların sonucunda zaman zaman da taraf olurlar. İngiliz sinemasının usta ismi Ken Loach, sahip olduğu dolu dolu 50 yıllık kariyeriyle tarafını her daim savunan ve ses çıkaran bir yönetmen oldu. Sinemasal birçok tercihinin yanı sıra politik duruşu da buna dâhil. Sosyalist düşünce sisteminin beyazperdedeki en sağlam örneklerini veren aktivist yönetmen, İngiliz Yeni Dalgası’ndan aldığı bayrakla bu 50 yıl boyunca toplumda gördüğü sorunlara parmak basmayı sürdürdü. Sınıfsal eşitsizlikler, işsizlik, evsizlik ve işçi hakları, değindiği konulardan yalnızca birkaçı. Filmlerinde bu konuları seyircisine işaret eden, üzerine düşünmek için ona zaman veren ve bu sorunlara birlikte bir çözüm bulmaya teşvik eden bir yönetmen olarak Ken Loach, geçtiğimiz hafta vizyona giren -şimdilik- son filmi Jimmy’s Hall’da (Özgürlük Dansı, 2014) bu kez 1930’lu yılların İrlandası’nı işaret ediyor.

Jimmys Hall

Gerçek bir hikâyeden uyarlanan filmde, İrlanda Bağımsızlık Savaşı’nın ardından oluşan kaotik ortamın içinde, aktivist Jimmy Gralton komünist düşünceleri ile birçok mecra için tehlike arz ediyor. Jimmy, Leitrim’e bağlı küçük kasabasında sahip olduğu salonu işleterek insanların, kilisenin verdiği eğitim haricinde de eğitim alabilmelerini sağlıyor. Dans, boks, edebiyat, resim, müzik gibi dersler bunların başında yer alırken bundan en çok kilise rahatsız oluyor. Kilisenin yanı sıra Bağımsızlık Savaşı sırasında ayrı düşen saflar, kazanılan bağımsızlık sonrası ayrışan gruplar ve hepsinden öte dönemin sahip olduğu “komünist avı”, Jimmy’nin Amerika’ya kaçması için yeterli sebepler oluyor. 1932’de geri döndüğünde karşısında, ruhsuz bir kasaba, kapalı ve çürümüş meşhur salon ve geçmişi sadece dinleyerek öğrenebilen enerji dolu genç bir jenerasyon buluyor. Bundan sonrasında memleketini özleyen ve yalnızca çiftlikte çalışarak annesine bakma amacındaki Jimmy’nin başına gelecekler belli: Yıllardır onun kahramanlıklarını dinleyerek büyüyen gençler Jimmy’yi salonu açması için ikna edecek, salon onarılıp yeniden açılacak, kasabaya neşe tam döndü derken kilise, toprak sahipleri ve cumhuriyet yine tepelerine dikilecektir.

James Gralton, hayatı filme alınmaya oldukça müsait bir lider. Yaşadıkları, yaptıkları ve tarih sayfalarında yer alış şekliyle her seyircinin beyazperdede görmek isteyebileceği bir kahraman. Ken Loach da bunu yapabilecek en uygun yönetmenlerden kuşkusuz. Ancak film başladıktan sonra bir şeyler ters gitmeye başlıyor ve Loach’un birçok filminde birlikte çalıştığı senaristi Paul Laverty’nin Jimmy’s Hall’da beklenmedik hamleleri tercih ettiğini görüyoruz. Buradaki beklenmedik husus, bir Loach filminde genelde görmeye alışık olmadığımız tercihlere sahip olması. Bu tercihler sonucunda anlatılan kahramanlık öyküsünün altını akla gelebilecek en ucuz yollarla sebeplendirip seyircisiyle yola devam etmeye çalışıyor. Özellikle ‘80 sonrası yeni Amerikan sineması’nda sıkça rastladığımız vasat (ya da iyi) kahramanlık filmlerinin günümüze kadar artık klişeliklerini bile yitirmiş olması gereken formüllerinin çatır çatır kullandığını görüyoruz.

Jimmys Hall dance Ken Loach film

Ken Loach’un kariyerinin başında adını kitlelere duyurmasını sağlayan en mühim özelliği, kendine has yeni bir dile sahip olmasıydı. Filmleri, sosyal gerçekçiliğin son raddesindeyken, kamerası gözlerin bakmak istemediği kadar ‘gerçek’ yerlere çevriliydi. Ve yaptığı şey her daim -belgesele çok yakın durarak- öğüt vermeden işaret edip çözüm aratmak olmuştu. Buradaki geçmiş zaman kipi yanıltmasın; günümüze kadar bu konuda başarılı örnekler vermeye de devam etmiş bir yönetmen Loach. Böyle bir yönetmenden durduk yere gelen, ne hastalığı olduğunu bile bilmediğimiz ama ‘kan tüküren devrimci’ planı görmek şaşırtıcı oluyor hâliyle. Sinema dergisinin 2011 Haziran sayısındaki yazısında* Engin Ertan, zaman zaman (Jimmy’s Hall gibi) dönem filmleri de çeken ama genellikle gerçekçiliğiyle tanınan Loach’un, geçmişe bakıp yaşanmış hikâyeler anlatırken aynı sahiciliği yakalayamadığı sonucuna varmıştı. Bu yazının yayın tarihinden sonra gelen Jimmy’s Hall da maalesef bunu doğrular nitelikte. Kan tüküren devrimci klişesinin yanı sıra kötü adamın ağzından çıkan “Komünistleri bilmezsin, bunlar son anlarına kadar pes etmez” repliği ya da aynı saftan kilise lideri Peder Sheridan’ın “En azından hepinizden onurlu davrandı” satırları gibi aralara serpiştirilmiş kahramanını ‘ellere’ meşrulaştırma tercihi, benim nezdimde kolaya kaçılmış, ucuz ve gülünç olmaktan öteye gidemiyor. Soğuk Savaş Dönemi’nde dünyayı kurtaran kahramanlarıyla emperyalizme yol yapan Amerikan filmlerinin diliyle, İrlanda’da kiliseyi ve devleti karşısına almış tarihi bir figürü anlatmaktan bahsediyorum. Bu noktada sanatçının kullandığı dili mi, o dille söylediği cümlesini mi dikkate alacağız? Seyirciyi düşünmekten yoksun bırakıp aptal yerine koyarak ikna etmeye çalışan bir dille kapitalizm propagandası yapmak ile sosyalizm propagandası yapmak arasında bir fark görmüyorum.

Kariyerinin 50. yılını bu filmle deviren Ken Loach’un yeteneklerinden bir şey kaybettiğini söyleyemeyiz yine de. Filmin dinamikleri tüm bu klişelerle birlikle tıngır mıngır işlemesini biliyor. Müzikleri ve çayırlarıyla İrlanda havasının da buna katkısı büyük. Fakat Jimmy’s Hall, Loach’tan beklenmeyecek körlükte taraf olan bir film. Öyle ki; filmde Jimmy’nin etkisini genişlettiği anlardan birinde Peder Sheridan’ın vaaz esnasında kilise ahalisine sunduğu “Tercihinizi yapın: Ya İsa, ya Gralton!” seçimini bile seyircisine sunmuyor. Seyirci, Jimmy’ye (ne kadar iyi bir karakter olursa olsun) inanmaya ve onun kazanmasını istemeye zorlanıyor. Loach’un genellikle elini sürmekten kaçındığı melodramla kaplı olan film, yine umut dolu romantik bir finalle kapanıyor. İrlanda tarihinin ilk ve tek sınırdışı edilen adamı, ardında umutla dans ederek bağımsızlık için mücadele edecek genç bir kuşak bırakıyor. Sonuç olarak Jimmy’s Hall ne Ken Loach’un filmografisine, ne de James Gralton’ın anısına yakışan bir film oluyor.

 

* Engin Ertan, “İngiliz Sinemasında Gerçekçiliğin İki Ustası: Mike Leigh ve Ken Loach”, Sinema Dergisi, Haziran 2011, sayfa 64 – 69.

Kaan Denk

22 Nisan 1992'de İstanbul'da doğdu. Lise yıllarında sinema yazıları yazmaya başladı. 32. İstanbul Film Festivali kapsamında Sabah Gazetesi ile Sinema Dergisi ortaklığında düzenlenen eleştiri yarışmasında ikinci oldu. Sinema Dergisi'nde yazdı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu.

Etiketler: 2014analizbarry wardeleştiriİngiliz sinemasıingiliz yeni dalgasıirlandajames graltonjim nortonjimmy's hallken loachözgür sinemaözgürlük dansıpaul lavertysimone kirbyvizyon
Kaan Denk

Kaan Denk

22 Nisan 1992'de İstanbul'da doğdu. Lise yıllarında sinema yazıları yazmaya başladı. 32. İstanbul Film Festivali kapsamında Sabah Gazetesi ile Sinema Dergisi ortaklığında düzenlenen eleştiri yarışmasında ikinci oldu. Sinema Dergisi'nde yazdı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu.

YazarınDiğer Yazıları

    Sinema’sız Bir Yıl

    Sinema’sız Bir Yıl

    11 Ocak 2015
    Gecemde, Günümde, Rüyamda…: Karışık Kaset

    Gecemde, Günümde, Rüyamda…: Karışık Kaset

    23 Kasım 2014
    15. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Başlıyor

    Altın Kedi Ödülleri Sahiplerini Buldu!

    4 Kasım 2014
Sonraki Yazı
The Duke Of Burgundy’den İlk Klip

The Duke Of Burgundy'den İlk Klip

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In