Bu yıl 18.si gerçekleştirilen !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, çeşitliliğin birlikteliğinden ilham alarak çıktığı yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor.
!f Çocuk, !f Efsaneler ve !f Belgeseller gibi birçok seçki ile dopdolu bir program hazırlayan festival, 13 – 22 Eylül tarihleri arasında sinema severleri bekliyor.
15 Eylül günü !f İstanbul kapsamında gösterimi yapılacak yapımları buradan inceleyebilirsiniz.
15 Eylül – Pazar
Yönetmen: Likarion Wainaina
Tür: Dram
Süre: 74 Dakika
Fil’m Hafızası Puanı: 6.7/10
Kenya yapımı Supa Modo, Yeşilçam’ın da en sevilen kült filmlerinden biri olan Canım Kardeşim’i hatırlatan trajikomik bir film. Kenya’nın kendi yağında kavrulan küçük bir kasabasının yaşayanları, kendisini süper kahraman olarak hayal eden hasta bir küçük kıza moral olmak için ellerinden geleni yaparlar. Jo’nun sanki gerçekten de süper kahraman yetenekleri varmış gibi hissetmesi için yaratıcı ve parlak fikirlerle dolu bazı vakalar planlarlar. Özellikle Jo’nun fedakar ablası Mwix ve köyün küçük sinemasını işleten kung-fu filmleri fanatiği Mike’ın sayesinde, Jo hastalığının sancılı sürecini gülümseyerek yaşayacaktır. Hem samimi ve komik hem de biraz hüzünlü bir film Supa Modo. 7-12 yaşları arasındaki çocuk ve gençlerin dünya festivallerinde de ilgi gösterdiği yapımın kazandığı uluslararası ödül sayısı 40’ın üzerinde. Afrika’nın hüzünbaz gerçekliğinde yaşanan, kalplere hitap eden, seyircilerini yaratıcı olmaya da özendiren ve iyi amaçlar için yardımlaşma çağrısı yapan seyirci dostu bir film.
Gay Chorus Deep South | Kanyon 9 – 13:00
Yönetmen: David Charles Rodrigues
Tür: Belgesel, Müzik
Süre: 100 Dakika
Fil’m Hafızası Puanı: 7.5/10
Ayrımcı anti-LGBTQ yasalar ve bölücü 2016 seçim dalgasına tepki olarak San Francisco Gay Erkekler Korosu, Amerikan Derin Güney turuna çıkmak üzere kolları sıvar. Dr. Tim Seelig önderliğindeki koro ekibinin yolları bir noktada Oakland Interfaith Gospel Korosu ile kesişir ve gittikçe güçlenen ekip müziğin insanları birleştirebilme büyüsünün somut bir örneği olur. Gay Chorus Deep South, hoşgörüsüzlükle taşlaşan ve bölücülükten beslenen sevgisiz kalplerin tedavisi için şahane bir reçete.
Fin De Siglo / End of the Century | Beyoğlu Sineması – 16:00
Yönetmen: Lucio Castro
Tür: Dram
Süre: 84 Dakika
Fil’m Hafızası Puanı: 6.5/10
End of the Century,hipnotize edici, pür bir romantizm anlatısı; nahif öğelerle bezeli, özenli sadeliğiyle seyircisini cezbetmeye teşne bir aşk hikayesi. 30’lu yaşlardaki Arjantinli şair Ocho ve Berlinli bir İspanyol olan Javi, Barselona’da tanışırlar. Beraber geçirdikleri bir günün sonunda bu iki adam, aslında birbirlerini çok daha uzun zamandır tanıdıklarını ve bir şehri paylaşan iki yabancıdan fazlası olduklarını fark ederler. Dünya prömiyerini New Directors/New Films 2019, MoMA, New York’ta yapan ve aynı zamanda Lucio Kastro’nun ilk uzun metrajı olma niteliğini taşıyan End of the Century, zamana ve mekana direnen his ve arzuların yeniden keşfini poetik ve etkileyici bir üslupla aktarıyor.
Om Det Oandliga / About Endlessness | CKM – 19:00
Yönetmen: Roy Andersson
Tür: Dram
Süre: 78 Dakika
Roy Andersson, About Endlessness’da tüm güzelliği ve acımasızlığı, görkemliliği ve banallığı ile insan hayatına bir ayna tutuyor. Şehrazad’ımsı anlatıcı, kibar yönlendirmeleri ile seyirciyi rüya gibi bir gezintiye çıkarıyor. Önemsiz anlar, tarihi olaylar kadar değer taşımaya başlıyor: bir çift savaşta yerle bir edilmiş Köln’ün üzerinde süzülüyor; bir doğum günü partisine doğru giderken kızının ayakkabı bağcıklarını bağlamak için bir baba sağanak yağışın ortasında duruyor; genç kızlar bir kafenin dışında dans ediyor; yenilmiş bir ordu tutukluların bulunduğu bir savaş kampına doğru yürüyor. Aynı anda hem gazel hem ağıt özelliği taşıyan About Endlessness tümüyle sonsuz ve insancıl bir varolmanın kırılganlığı öyküsünü bir kaleydoskop aracılığı ile sunuyor.
Esto no es Berlin / This is not Berlin | City’s- 21:30
Yönetmen: Hari Sama
Tür: Dram
Süre: 115 Dakika
Yönetmen Hari Sama, üçüncü uzun metraj filmi This is not Berlin ile atmosfer yaratma becerisini üst seviyelere çıkarmıştır. 1986 yılında Mexico City’nin sosyo-ekonomik durumuna dair ipuçları alacağımız filmde, Carlos ile birlikte şehrin gece hayatını, alternatif topluluklarını ve bir alt kültür olarak konumlanmış sert sanat iklimini keşfediyoruz. Bu keşif, Carlos’a kim olduğunu, ne yapmak istediği ve cinsel kimliği hakkında sorular sordurarak son derece büyük dönüm noktalarına götürüyor. Carlos’un, uğrayacağı kaçınılmaz dönüşüm vesilesiyle Hari Sama, incelikli rejisiyle izleyicisini kendi keşfi, dönüşümleri ve varoluşu üzerine bir takım sorularla baş başa bırakıyor.
Demons / Şeytanlar | Kadıköy Sineması – 22:30
Yönetmen: Daniel Hui
Tür: Komedi, Korku
Süre: 83 Dakika
Genç ve idealist aktris olan Vicki, Singapur’da umut vaat eden bir tiyatroda ilk başrolünü oynadıktan sonra birtakım tuhaf tutum ve davranışlar deneyimlemeye başlar. Bir süre sonra fark eder ki burası psikolojik istismar, sadizm ve şiddetin “sanatsal tutku” olarak kabul gördüğü bir yerdir. Yönetmen Daniel Hui Demons ile mekan-insan ilişkisini tahrip eden kurgu dili ve belgesel ile kurmaca arasına konuşlanmış baş döndüren rejisiyle izleyicisinden öncelikle aktif bir konum ve konsantrasyon talep eden, ardından karşılığını ilgi çekici bir anlatı dilinin derinliklerine sürükleyerek veren son derece şaşırtıcı bir film ortaya koymuş.